Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Ermeni Davası Şarap Gibi…

Ermeni Davası Şarap Gibi…

Zaman geçtikçe yaralar sarılır. İlginçtir, Ermeniler ise zaman geçtikçe yaraları açmak ve kaşımak ve depreştirmek niyetindeler. Nazarlarında kendileri masum millet biz ise fail milletiz. Durduk yerde adamları kitleler halinde kestik ve soylarını kuruttuk. Peki! Batılılar Kızılderili gibi soyları yok edilen milletleri bir defa olsun niye hatırlamazlar da Ermenileri hatırlama ihtiyacını hissederler? Kur’an ifadesiyle ‘haceten fi enfüsihim’ yani psikolojik dürtüleri yüzünden. Buna Araplar teşeffi-i gayz intikam ateşi, yani öç alma duygusu derler. Ermeniler intikam ateşiyle normallik vasıflarını kaybetmişlerdir. Travmatik bir millet olmuşlardır. Travmatik milletler de doğruyu göremezler, doğruya eremezler. Kürt milliyetçiliği gibi Ermeni intikamcılığının geç uyanmasının nedenleri ne olabilir? Neden Ermeniler de Yahudiler gibi soykırım iddialarını taze taze gündeme getirmediler? Erken davranmadılar, yol almadılar? Halbuki, baştan beri Yahudiler gibi örgütlü millet idiler. Devletleri vardı, diasporaları vardı. Hiçbir eksikleri yoktu.  Hamiyse hami. Hepsi vardı. Beynelmilel Yahudi tabirine mümasil olarak beynelmilel Ermeni tabirini kullanmak mümkündür. Öyle ise bu gecikmeli intibahı veya uyanışı neye borçluyuz? Bunun değişik nedenleri var. O dönemde Ermenilerin hamisi olan büyük devletler her şeyin farkında idiler. Soykırım tezlerinin kayda değer olmadığını biliyorlardı. Ayrıca soykırımcı yaftasıyla anılan siyasi kuşak da (İttihatçılar) ortadan kalkmıştı. Vatanlarından cüda olmuşlardı. Talat Paşa ve arkadaşları tarih sahnesinden silinmişlerdi. Geride tarihin failleri değil hatıratı kalmıştı.

Neden Ermeniler 80 yıl veya 100 yıl gecikmeli hareket ettiler. Halbuki, Yahudiler İkinci Dünya Savaşının hemen ardından Nürümberg Mahkemeleri üzerinden istediklerini elde etmişlerdir. Peki bunca zamandır Ermeniler neyi bekledi? Hangi cehennemdeydiler? Bunun elbette mukni cevapları olmalı. Bunlardan bir demet sunabiliriz.  Türkiye’nin stratejik değeri ve ideolojik yapısı ve bu suretle Batı katarına eklemlenmesinin etkisi olmuş mudur? Elbette olmuştur. İdeolojik olarak Türkiye’yi satın almışlardır. Bunun sonucunda da Ermeni iddiaları tozlu raflara kaldırılmış ve sümen altı edilmiştir. Ne zamana kadar? Türklerin toparlanmalarına ve yeniden sınırlarını zorlamasına kadar. Türkleri terbiye edecek ve sınırlarında tutacak tezlere ihtiyaç vardır. Zamanı gelince onları tozlu raflardan indirdiler. Burada iki araçları var. Ermeni tezleri ve Kürt milliyetçiliği. Şimdi ikisini de kullanıyorlar. Hesaplaşmanın veya yüzleşmenin yüz yıl gecikmesinin temel nedeni budur. Türk uyanmasına karşı stepne olarak Ermeni uyanmasını veya tezlerini yedekte tutmuşlardır. Emir Said isimli Arap yazar Mustafa Kemal’in Batı’nın yakın müttefikleri arasında olduğunu ve bu nedenle de vaktiyle bu meseleyi kaşımadıklarını dile getirmiştir.

Herkes gider Mersin’e Ermeniler gider tersine. Sadece tersine giden veya anakronik olarak kalan Ermeniler değil aynı zamanda tekmili birden Ermeni muhibbanı veya avazları da aynı arazları gösteriyorlar. Bunlar arasından en fazla bilineni ve bıktıranı ise Taner Akçam isimli zattır. İlla da Türklere soykırım kulpu iliştirmek istiyor. Acaba Türklere karşı şahsi bir kini mi var?  Uysa da uymasa da soykırımı bize yakıştırmaya çalışıyor. Derdi ne isi? Taner Akçam tam da meselenin püf noktasına temas etmiş. Türklerin Ermeni tezleriyle ilgili stratejilerini şöyle tasvir ediyor: Kulakları üzerine yatmak ve inkarı sürdürmek. ‘ Bıktırdınız gerçekten’ başlıklı bıkkınlık veren yazısında Türk stratejisini zamandan çalmak ve zaman kazanmak olarak tanımlıyor. Bunu Esat için veya Obama’nın Suriye politikası için söylese, anlarım. Onun ötesinde mesele ayan beyan ortada. Geçmiş zamanın neyi çalınacak ki? Türkler mi zamandan çalıyor yoksa Ermenilerin mi biten zamanı geri getirmek istiyorlar? Mantık delilden önce gelir kaziyesince adamda mantık da kalmamış. Hezeyanlarını argüman diye saydırıyor. Tabii yutan olursa. Niye Yahudiler gibi zamanında davranmadılar da zamanı böyle hovardaca harcadılar? Türkiye zaman mı çalmak istiyor yoksa Ermeniler zamanın akrep ve yelkovanlarını geriye mi çevirmek istiyorlar? Kendi kusurlarını ve suçlarını bize kulp olarak mı takmaya çalışıyorlar? Böyle bir şey varsa önce onların dövünmesi gerekmez mi? Batılılar bizi önce kullandılar ardından da zamana sattılar diye intikam dürtülerini muhakeme edemezler mi? yoksa akıllarını intikam ateşiyle mi bozdular? Başkalarının sermayesi olacaklarına akıllarını başlarına devşirseler daha iyi olmaz mı?

Ne hikmetse; Ermeni davası şarap gibi eskidikçe kıymete biniyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi