Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Neredesiniz Ey Gençlik? Gençliğim Eyvah!...

Neredesiniz Ey Gençlik? Gençliğim Eyvah!...

Tuğçe Albayrak, 15 Kasım’da Almanya’nın Offenbach şehrinde bir lokantada içlerinde Sırp bir zorbanın da olduğu bir grup sapık, tecavüzcü, ırz düşmanı kendini erkek sanan köpeklerin 14 yaşlarında iki kızı taciz ederken müdahale etmesi sonucu yediği yumrukla öldürüldü.

Tuğçe Albayrak’ı bir sapık öldürdü. Üstelik Bosna’da Müslümanlara her türlü eziyeti yapan kansızlardan birinin oğlu tarafından.

Bu Sırp kansız, utanmadan bir de özür dilemiş mahkemeden.

Tuğçe Albayrak tıpkı Özgecan gibi şehit oldu. Tuğçe kendi namusunu değil, başkalarının namusunu koruduğu için iki defa şehit…

Şehitlik en yüce mertebe değil mi?

Ya da kadından şehit olmaz mı yoksa?

Şehit Tuğçe’nin mahkemesi görüldü birkaç gün önce…

Mahkeme salonuna Türkiye Gençlik Birliği üyesi gençler gitmişler ve mahkeme önünde tepkilerini ortaya koymuşlar.

Bu o kadar canımı acıttı ki…

Ağaçlar kesilirken de, parklar yok edilirken de, ya da böylesi gerçekten tepki koymamız gereken yerde, milli onurumuz, vicdanımız, kimliğimiz, namusumuz için birbirimize destek olmamız gereken ortamlarda benim ülküdaşlarım nerede?

Türk gençliği nerede? Müminler, Allah’tan başka kimseden korkmayanlar neredeler?

Akıncılar, ülkücüler, alperenler hakikaten siyasi liderlerinden emir almadan gerçek bir gençlik tepkisi konması gereken yerde niçin ortalıkta yoklar?

Almanya’ya belki binlerce kez gittim. Türkiye’nin her yerinde konferanslar verdim. Otuz küsur yıl ülkücü gençliğe konferanslar verdim. MHP’nin programında cümlelerim var. Sloganları benim bulduğum sloganlar. Yemini bile bana ait.

Şehit olamadığımız için üzgün olduğumuz demler kadar ruha ferahlık veren başka ne var?

Kafeslerinde yattım, dava için her eylemde bulundum, her olayda parmağım var, her sorumluluğu üstüme alıyorum, hatta çıkarılan bütün dergilerde gazetelerde binlerce yazım var. 

Oradan geçelim, ya Nizam-ı Alemler, alperenler?...

Onlar neredeler?  Ya cemaatler, tarikatler, hal sahipleri?...

Peki oğlum siz niye varsınız yahu?

Miting alanlarında genel başkanlarınıza koridor yapmak için mi?

Ben böyle bir ülkücü tanımıyorum.

Ben böyle alperen de tanımıyorum.

Siz neredesiniz ya?

Hiç mi vicdan kalmadı be?

Tuğçe’yi niye yalnız bıraktınız? Özgecan’ı niçin savunmadınız?

Şehitlerin ardından niçin “biz şanlı mücadelenizde duacınızız” bile niye diyemediniz?

Almanya’da kaç teşkilatımız var?

Orada ne yapıyorsunuz?

Tuğçe sizin bacınız değil miydi?

Bu ne vurdumduymazlık?

Bu ne kepazelik?

Bu mu gençliğiniz?

Lanet olsun böyle duyarsızlığa…

Kendinize gelin artık…

Adam gibi eylem ortaya koyacaksanız çıkın ortaya, yoksa bir daha ülkücü hareket engellenemez, yok Müslümanlar Küfre Karşı Tek Yumruk, Kanımız Aksa da Zafer İslamın, filan demeyin.

Allah’a, Kur’an’a, bayrağa, vatana, millete yemin olsun. Şehitlerim gazilerim emin olsun demeyin artık…

Onlar nasıl emin olsunlar bacılarınız katledilirken…

Ortalıkta yoksunuz…

“Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur?”

Ya Anadolu Gençlik, ya MTTB ya da tarihe öykünüp kendini modern akıncı zanneden ve para almazsa miting alanlarını teşrif etmeyenler.

Siz de Müslüman mısınız?

Hepiniz gözden düştünüz, hepiniz. Ne oldu bu Türk gençliğine? Ne oldu onun iman atlasına?... Çelik iradesine…

Allah sizi affetsin.

Başka ne deyim?

TUĞÇE, AFFET BİZİ!

Tuğçe milyonlarca kez özür diliyorum senden. Milyonlarca kez gözyaşı döküyorum. Utançtan başımı kaldıramıyorum. 

Bilmem bizi affedebilecek misin?

Seni çiğnerken zorbalar orada değildik. Seni çiğneyen zorbaların mahkemede yüzüne bakmak isterdik, yine orada değildik.

Ne olur affet bizi…

Tuğçe sen şimdi İrem bağlarında şehitlerle beraber gezerken biz Kutlu Doğum Haftasında, Çanakkale Haftasında, yok şu haftada yok bu haftada, yok şu vesileyle yok bu vesileyle ellerimizi açıp Allah’a yalvarıyoruz.

Güya dualar ediyoruz. 

Nurettin Topçu’nun DUA adlı yazısını okumadan ediyoruz dualarımızı…

Yani maşeri bir bilince ulaştırmadan şahsi beklenti duaları gibi bir şey…

Utanıyoruz şimdi…

Gösteri dualarımızdan utanıyoruz şimdi…

Sen Özgecanlara da bu özrümüzü ilet olur mu?

Biz ne can biliyoruz artık, ne canan… Ne bacı biliyoruz, ne ana… Varsa yoksa günü kurtarıyoruz…

Tuğçe, kahraman Tuğçe… Müslüman Tuğçe… Türk Tuğçe…

Biz ise zillet içinde yaşamaya tutunmaya çalışıyoruz…

Bizi affedin güzel kızlarım, bizi affedin, yanınıza gelecek yüzümüz yok…

Artık buralarda delikanlı da kalmadı…

Elden ne gelir?...

RUBAİ

KAHRAMANLIK

Bin tükenmez şevki bir bir sırlayandır kahramanlık
Her çağın mazbutu zatı ünleyendir kahramanlık
Tarihin görkemli altın sandığından kaldı bizge
Atsız’ın mısralarından fırlayan bir kahramanlık

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi