Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Son Ramak

Son Ramak

Bü­tün dil­ler­de ru­hun çe­kil­me­si ifa­de­si var­dır. Ruh çı­kar­ken ayak­lar­dan ba­şa doğ­ru çe­ki­lir ve so­nun­da be­de­ni terk eder. Ru­hun be­de­ni terk et­ti­ği son ana da son ne­fes de­ni­lir. Bu her dil­de ifa­de­si­ni bu­lur. İn­gi­liz­ler bu­na ‘last bre­ath of li­fe­’ der­ler. Arap­ça­’da ölüm anı­na  ‘ih­ti­da­r’ ve­ya ‘ne­z’­ur ru­h’ de­ni­lir. La­kin ru­hun çe­kil­me­si bir sü­reç­tir. Bu­nun son anı­na ‘er ra­mak el ahi­r’ ve­ya ‘en ne­z’­ul ahi­r’ de­ni­lir. Esat re­ji­mi­nin ru­hu da Su­ri­ye be­de­nin­den çe­kil­mek üze­re. Ruh ayak­lar­dan ba­şa doğ­ru çe­ki­li­yor. Be­den di­ren­se bi­le ku­zey ve gü­ney böl­ge­le­rin­den çe­ki­len ruh Şa­m’­a doğ­ru gi­di­yor. Re­jim fer­yat için­de. Af­ga­nis­ta­n’­dan Azer­bay­ca­n’­a hat­ta Öz­be­kis­ta­n’­a ka­dar lej­yo­ner­ler ve­ya pa­ra­lı as­ker­ler, mez­hep leş­ker­le­ri de ki­fa­yet et­me­me­ye baş­la­dı. Zi­ra ya­ban­cı­lar sa­ha­yı bil­mi­yor­lar. Di­renç kar­şı­sın­da sa­vaş azim­le­ri de kı­rı­lı­yor. Bil­me­dik­le­ri sa­ha­da ka­ra de­lik­le­re ya­ka­lan­mış gi­bi kay­bo­lu­yor­lar. Ko­lay bir lok­ma ve yem olu­yor­lar. Bu ne­den­le de Su­ri­ye Sa­vun­ma Ba­ka­nı Fehd Ca­sım el Fu­reyc son yar­dım çığ­lı­ğı için Tah­ra­n’­da idi. Hiz­bul­lah da gü­ney­de­ki güç­le­ri­ni ve kı­lıç ar­tık­la­rı­nı son Ka­le­mun se­fe­ri için se­fer­ber et­me­ye ça­lı­şı­yor. Kor­ku­nun ve­ya fer­ya­dın ece­le fay­da­sı yok. Su­ri­ye re­ji­mi­nin ru­hu çe­ki­lir­ken İra­n’­ın ru­hu da çe­ki­li­yor. Si­yam ikiz­le­ri gi­bi bir­bi­ri­ne ya­pı­şık va­zi­yet­te can çe­ki­şe­cek ve öle­cek­ler. Fehd Ca­sım el Fu­reyc Tah­ra­n’­da im­dat çığ­lı­ğı atar­ken Mi­raç Ural da Tür­ki­ye­’de­ki yan­daş­la­rı­nı kış­kırt­ma­ya ve ayart­ma­ya ça­lı­şı­yor. Ken­di­si­ne gö­re son ka­le­le­ri­nin düş­me­si­ni is­te­mi­yor. Bun­lar, bu­lun­tu re­ji­min sı­ğın­tı adam­la­rı. İs­lam hu­ku­kun­da bu tür ne­sep­siz adam ve re­jim­ler için bu­lun­tu an­la­mın­da ‘la­kiy­t’ ta­bi­ri kul­la­nı­lır.

***

Su­ri­ye­’de dev­ran ter­si­ne dön­dü ve rüz­gar­lar halk­tan ve dev­ri­min­den ya­na es­me­ye baş­la­dı. Bu­nun bir­çok se­be­bi var. Bu ne­den­le­rin ba­şın­da iç ne­den­ler ge­li­yor. Da­ğı­nık­lık­la­rı­nın za­fi­yet ve bir­lik­le­ri­nin de güç ol­du­ğu­nu fark eden Su­ri­ye­li ör­güt­ler to­par­lan­mak için ça­tı bir­lik­le­ri oluş­tur­ma­ya baş­la­dı­lar. Kim­se­nin ken­di­le­ri ye­ri­ne ika­me ola­ma­ya­ca­ğı­nı ve ken­di gö­rev­le­ri­ni baş­ka­la­rı­nın yap­ma­ya­ca­ğı­nı ya­şa­ya­rak öğ­ren­di­ler. Ça­tı or­du­la­rın­dan bi­ri de Fe­tih Or­du­su­dur. Suu­di Ara­bis­tan na­sıl ki ar­tık AB­D’­ye da­yan­ma­nın ve­ya gü­ven­me­nin ris­ki bü­yüt­tü­ğü­nü gör­müş, fark et­miş ise ve bu­nun üze­ri­ne eli­ni ta­şı­nın al­tı­na koy­muş­sa Su­ri­ye­li mu­ha­lif­ler de kim olur­sa ol­sun baş­ka­la­rı­na bel bağ­la­ma­nın be­de­li ağır­laş­tır­dı­ğı­nı ve el ale­min sey­re doy­ma­ya­ca­ğı­nı bit­tec­rü­be gör­müş ve iş ba­şa düş­tü di­ye ön­ce Al­la­h’­a ram ol­muş son­ra da ken­di güç­le­ri­ne da­yan­mış­lar­dır. Bu­nun üze­ri­ne re­jim gü­neş gö­ren kar gi­bi eri­me­ye baş­la­mış­tır. İkin­ci ola­rak, Suu­di Ara­bis­ta­n’­ın Ye­me­n’­e yö­ne­lik mü­da­ha­le­si de mo­ral­le­ri­ni yük­selt­miş ve azim­le­ri­ni bi­le­miş­tir. Bu­na ila­ve­ten Kral Ab­dul­la­h’­ın ölü­mün­den son­ra Suu­di Ara­bis­tan ile Tür­ki­ye­’nin iliş­ki­le­ri­ni nor­mal­leş­tir­me­le­ri ek ola­rak Ka­tar fak­tö­rü de  gü­ven­le­ri­ni pe­kiş­tir­miş­tir. Yük­se­len mo­ral de cep­he­de mo­ti­vas­yo­nu ar­tır­mış­tır. Nu­sey­ri re­ji­min ef­sa­ne­si bit­miş ve ta­pın­dık­la­rı cep­he ve­ya mey­dan ko­mu­tan­la­rın­dan Sü­heyl Ha­san gi­bi­le­ri­nin de ka­riz­ma­la­rı çi­zil­miş ve ef­sa­ne­le­ri bit­miş­tir. Sah­te Ku­düs Or­du­su Ko­mu­ta­nı Ka­sım Sü­ley­ma­ni de, Ali Ha­ma­ne­y’­in ete­ği­nin al­tı­na sak­lan­mış­tır.  

***

Ka­sım ve Ara­lık 2014 ta­ri­hin­den iti­ba­ren cep­he­ler bi­rer iki­şer mu­ha­le­fe­tin eli­ne düş­me­ye baş­la­mış­tır. Hem re­jim hem de onun İs­la­mi veç­he­si olan IŞİD sö­nü­şe ve ri­ca­ta ya­ni ge­ri­le­me­ye geç­miş­tir. IŞİD hem Ku­nay­tı­ra hem de De­ra böl­ge­sin­den sö­kül­müş­tür. Gü­ney böl­ge­si ne­re­dey­se IŞİD ta­raf­tar­la­rın­dan te­miz­len­miş­tir. De­ra böl­ge­si bü­yük çap­ta mu­ha­lif­le­rin eli­ne geç­miş­tir. İran­lı mi­lis­le­rin kon­tro­lün­de­ki ta­ri­hi Bus­ra şeh­ri de el de­ğiş­tir­miş ve dev­rim­ci ılım­lı İs­la­mi ke­sim­le­rin eli­ne geç­miş­tir. Na­sıp sı­nır ka­pı­sı da yi­ne mu­ha­lif­le­rin eli­ne geç­miş­tir. Ku­zey­de Laz­ki­ye ka­pı­sı ola­rak bi­li­nen ve Ko­ba­ni gi­bi ya­rı Er­me­ni ka­sa­ba­sı hü­vi­ye­tin­de olan Ke­seb de İs­la­mi ke­sim­le­rin eli­ne geç­miş­tir. Za­fer­ler zin­ci­ri Ara­lık ayın­da Dayf Va­di­si’y­le baş­la­mış ve ar­dın­dan sı­ra İd­li­p’­in kur­ta­rıl­ma­sı­na gel­miş­tir. Ke­za Laz­ki­ye­’nin ka­pı­la­rın­dan olan İd-­    li­p’­e bağ­lı Cisr eş Şu­ğur ka­sa­ba­sı da İs­la­mi ke­sim­le­rin eli­ne düş­müş­tür. Re­jim güç­le­ri bu­ra­sı­nı ko­ru­mak için Ba­yır Bu­cak Türk­men böl­ge­si­ne sal­dır­mı­şa da ge­ri püs­kür­tül­müş­tür. Bü­tün böl­ge­ler­de re­ji­min sır­tı açık ha­le gel­miş­tir. Re­jim top­ye­kün İra­n’­a sı­ğın­mış­tır. İran ise her yer­de te­pe­len­me­ye baş­lan­mış­tır. Re­ji­min sa­vun­ma hat­la­rı bi­rer iki­şer ya­rıl­mak­ta­dır. Kor­kak­la­rın gö­zü­ne uy­ku gir­me­sin. Re­jim ru­hu­nu tes­lim et­mek üze­re. Böy­le­ce re­ji­min ay­na­sın­da İran ger­çe­ği­ni de gör­müş ol­duk.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi