Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Evren’i Gömdük, Ya Anayasasını?...

Evren’i Gömdük, Ya Anayasasını?...

12 Eylül kurşun gibi çökmüştü memleketin ufuklarına...

Milletin ağzını bıçak açmıyordu...

En protest yayın, boş veya karartılmış sütunlardı...

Radyo ve televizyon tek sesliydi ve o ses de darbecilerin sesiydi.

Hapishanelerdeki işkenceler ve çığlıklar sansürlenmişti. Anadolu gençleri hücrelerde hayatlarından bezdirilirken, sesleri ancak hapishane duvarları duyabiliyordu. 

Memleketten iki arkadaşım, Selçuk Duracık ve Halil Esendağ idam ediliyordu...

Hiç bir suçu olmadığına bu dünyada da öteki dünyada da şehadet edeceğim aziz kardeşim  İsmail Şimşek’in içerden ölüsü çıkıyordu... 

Gençleri, 11 Eylül günü sokaklarda vuruşturanlar, şimdi içerde onları barıştırıyorlar ama en zalim işkencelerden de vaz geçmiyorlardı.

Yıldızların, bulutların, ayın sansürlendiği; kısaca ışığın ve hayatın sansürlendiği günlerdi...

Düşünceler prangalanmış, kelimeler tutsak edilmiş, insanlık ayaklar altına alınmıştı...

Sahte mahkemeler, sahte adamlarla sahte kararlar veriyor, ülkenin genetiği değiştiriliyordu.

Dönemin sembol ismi de Evren idi...

O öldü...

Beslemeyip asan biriydi ama biz onu yıllarca besledik.

O, 9 Mayıs 2015 günü 98 yaşında öldü!... Şimdi öbür dünyada. 

Katlettiği insanlarla aynı yerde. Son anda yakasına biz yapıştık ama sonuç almamıza ömrü yetmedi; şimdi ebedi,

hayatta katlettiği gençlerin elleri yakasındadır. Ruz-ı mahşerde bizim de ellerimiz yakasında.

***

Ey halkım iki çift lafım da sana.

12 Eylül günlerinde darbecilere karşı çıkmadın. Sokak çatışmaları durduğu ve gençlerin ölmesi engellendiği için belki de sevindin ve darbecileri destekledin ama o referandumda anayasaya niye %92 kabul oyu verdin? Niye % 92 “hayır” oyu vermedin?

27 Mayıs 1960’ta direnseydin, 12 Eylül 1980 olmazdı. 12 Eylül’de direnseydin 28 Şubat 1997 olmazdı. Bak, 28 Şubat’ta direndik; 27 Nisan’da başarılı olamadılar.

Ey halkım, 27 Mayıs’ta da 12 Eylül’de de yanlış yaptın. Seninle bu konuda hesaplaşmadık.

Ey halkım!...

12 Eylül anayasasını öyle veya böyle onayladın fakat o anayasadan kimse memnun değilken ve 2002’den  beri o anayasayı değiştirmek için çok güçlü bir irade ortaya çıkmasına rağmen; o irade bir çok defa anayasayı kökten değiştirmek için senden destek istemesine rağmen destek vermedin. Ensene 12 Eylül’de olduğu gibi silah dayayan da yok; niye hala yeni anayasa için güçlü bir irade gösteremiyorsun?

Kimine göre 2 bin, kimine göre 5 bin, kimine göre de 10 bin yıllık Türk tarihinde, ilk defa bir anayasayı yapma yetkisi, elitlere/seçilmişlere/beğbuduna değil de sana yani karabuduna veriliyor ve sen bu değişikliğe % 58 destek veriyorsun. 1982’de verdiği % 92’den %34 oranında eksiktir bu oy oranı. 

Ey halkım, anayasayı değiştirmekte iktidara güvenemiyorsan sandığa göm iktidarı; muhalefete güvenemiyorsan, onları da sandığa göm. Senin bağrın bereketlidir. Oradan ne insanlar doğar, ne hareketler çıkar!...

Evren öldü diye sevinme ey halkım!... Onun bedenen ölmesi hiç bir şey ifade etmez... Onun gerçekten ölmesi, anayasanın ve 12 Eylül yasalarının çöpe atılıp ülkenin ufkunun aydınlatılmasıyla gerçek bir anlam kazanacaktır.

Unutma ey halkım!... Senden bunu bekliyorum!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi