M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Yıldırım Telgraf Almanız Sizin İçin İntihar Olur

Yıldırım Telgraf Almanız Sizin İçin İntihar Olur

Muh­te­rem Se­ma­hat­li Efen­di­m…  Se­lam ve ih­ti­ram­dan son­ra:  Had­dim  de­ğil ama si­ze ke­sin­lik­le al­ma­ma­nı­zı, ka­bul et­me­me­ni­zi tav­si­ye edi­yo­rum. Al­ma­nız, ka­bul et­me­niz si­zin için in­ti­har olur. Tem­sil et­ti­ği­niz ma­ka­mı ve  ken­di­ni­zi dü­şü­ne­rek bu işi yap­ma­yı­nız. Al­la­h’­ın il­mi, ira­de­si, ka­de­ri, kud­re­ti bü­tün alem­le­ri, si­zi bi­zi he­pi­mi­zi ku­şat­mış­tır. Al­lah müs­rif­le­ri sev­mez.  İs­raf ha­ram­dır, nehy edil­miş­tir.  İba­dul­la­hın hu­ku­ku­nu çiğ­ne­me­yi­niz.  Bey­tül­mal-i müs­li­mî­nin is­ra­fı­na yol açan her şey­den uzak dur­ma­nız­da  ya­rar var­dır.  Te­va­zu fa­zi­let­tir, is­raf ve teb­zir na­kî­se ve gü­nah­tır.  Ku­r’­anın, Sün­ne­tin, Şe­ri­atın, ah­lak-ı İs­la­mi­ye­nin, hik­me­tin, vic­da­nı­nı­zın se­si­ni din­le­yi­niz. Sil­le-i Ho­da sa­da ne­da­red / An­geh ki ze­ned de­va ne­da­re­d… Fa­ki­rin cü­r’­etin i ba­ğış­la­yı­nız efen­dim.

***

İH­LÂS bir SIR­DIR 

AMEL­LER ni­yet­le­re gö­re­dir.  Al­lah için  edil­me­yen, Al­la­h’­ın  rı­za­sı­nı ka­zan­ma­ya yö­ne­lik bu­lun­ma­yan iba­det­ler ka­bul edil­mez.  Ha­yır ha­se­nat, sa­da­ka­da da  ih­las ol­ma­lı­dır. İh­las­sız amel­ler sa­lih de­ğil­dir. Şu­nu unut­ma ki, ih­las  ke­sir  ve ka­tı­şık ka­bul et­mez, mut­la­ka yüz­de yüz, bin­de bin ola­cak­tır. Yüz­de 99 ih­las­lı­dır sö­zü man­tık­sız­lık­tır.  Yüz­de 99 ih­las­lı ki­şi ih­las­sız de­mek­tir.

Na­maz Al­lah için kı­lı­na­cak, oruç Al­lah için tu­tu­la­cak, ze­kat Al­lah için ve­ri­le­cek­tir.

Sa­da­ka ve­rir­ken, yar­dım eder­ken bu­nu giz­li yap­mak ge­re­kir. Sağ eli­nin ver­di­ği­ni sol elin bil­me­ye­cek­tir. Ak­si tak­dir­de ih­las ze­de­le­nir, sa­kat­la­nır. Ze­ka­tı açık­ta ve­re­bi­lir­sin, sa­da­ka­yı  baş­ka­la­rı­na gös­te­re­rek ve­re­mez­sin.

Ge­ce na­ma­zı­na kal­kan­la­rın ya­pa­ca­ğı ilk iş, ışık­la­rı yak­ma­dan ön­ce per­de­le­ri iyi­ce ka­pat­mak­tır.

Halk ken­di­si  için ne alim adam­mış de­sin­ler di­ye ilim öğ­re­nen ve öğ­re­ten, il­me hiz­met eder gö­rü­nen ki­şi ih­las­lı de­ğil­dir.

Mü­ca­hid­ler iki­ye ay­rı­lır: İh­las­lı mü­ca­hid, ih­las­sız  sah­te mü­ca­hid.

İman, İs­lam, Ku­r’­an hiz­met­kar­la­rı da iki­ye ay­rı­lır: İh­las­lı olan­lar, ih­la­sı ol­ma­yan, hiz­met­le­ri zen­gin­leş­mek için ya­pan sah­te­kar­lar.

Ben­lik ih­la­sa za­rar ve­rir.

İh­las­lı hiz­met­kar re­ka­bet yap­maz mü­sa­ba­ka ya­par, hiz­met­te ya­rı­şır.

Bir Müs­lü­man ta­ri­ka­ta gir­miş ama ih­las ne­dir bil­mi­yor, ih­las­lı de­ğil. 

Onun ta­ri­kat­lı ol­ma­sı ism­den ve resm­den iba­ret­tir.

İh­las eği­ti­mi ve ter­bi­ye­si na­sıl alı­nır, ve­ri­lir? Bu­nun için  eh­li­yet­li ve ica­zet­li  reh­ber ve mür­şid la­zım­dır. 

Seç­men­le­re ve­ya müş­te­ri­le­re şi­rin gö­rün­mek için ya­pı­lan iba­det­ler boş­tur, bir işe ya­ra­maz.

Kur­naz de­li­kan­lı din­dar bir zen­gi­nin kı­zı­nı al­mak is­ti­yor, müs­tak­bel ka­yın­pe­de­ri­nin ya­nın­da  ken­di­ni ona be­ğen­dir­mek  ni­ye­tiy­le  na­maz kı­lı­yor. Mü­na­fık­tır o.

Ra­ma­zan­da be­le­di­ye­nin if­tar ça­dı­rı­nın ka­pı­sın­da “Bu ak­şam­ki if­ta­rı Ha­cı Zen­gin Za­de Zen­gin bey ve­ri­yor” lev­ha­sı ih­la­sa ay­kı­rı­dır.

Nef­si,  em­mâ­re de­re­ke­sin­de olan ki­şi­nin ih­las­lı ol­ma­sı pek zor­dur.      

Haf­ta­da bir gün ta­ti­li var, o gün na­maz kıl­mı­yor, böy­le ada­mın ar­ka­sın­da na­maz kı­lın­maz.

İh­las bil­gi­si ve kül­tü­rü al­mak için eh­li­yet­li bir reh­ber ve mür­şid bu­la­cak. Bir se­ne on­dan ih­las ders­le­ri ala­cak, son­ra im­ti­han edi­le­cek, ih­las­lı ola­bil­diy­se ken­di­si­ne ica­zet ve­ri­le­ce­k…

İh­las­lı ki­şi ben ih­las­lı­yım di­ye söy­le­yip dur­maz. Ben ih­las­lı­yım de­mek ih­la­sa ay­kı­rı­dır.

Ki­şi ken­di ba­şı­na ih­las­lı ola­maz. Ha­dîs-i kud­sî­de, Hak Tea­la, Re­su­lü­nün (Sa­lat ve se­lam ol­sun ona) di­lin­den  şöy­le bu­yu­ru­yor: “İh­las Be­nim sır­la­rım­dan bir sır­dır, onu sev­di­ğim ku­lu­mun kal­bi­ne ko­ya­rı­m…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi