Fikri Türkel

Fikri Türkel

Seçimler Dijital Olsaydı...

Seçimler Dijital Olsaydı...

Bir seçim dönemini daha atlattık. Hayırlısıyla oylarımızı kullandık. Seçim bitti tartışmalar bitmedi. 

Peki, seçim dijital olsaydı oyların çalındığı, yanlış kayıt yapıldığı, geçersiz oy zarfları gibi tartışmalar sonlanır mıydı?

Konu yeni değil. Havelsan, geçen yıl dijital oylama yapabilecek elektronik bir makinayı tanıtmıştı. 

Tanıtım bir yılı bulmadı ama Havelsan, söz konusu projeyi Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile birlikte 2006 yılından beri geliştirmeye çalışıyor. 

Bu Türkiye'ye has bir durum değil. Amerika ve Avrupa ülkelerinin bazılarında dijital uygulamanın farklı uygulamaları kullanılıyor. 

Havelsan'nın projesine göre; 55 milyonun oy kullanacağı bu seçimde, bu cihaz ile oyların  sonucu beş on dakika içerisinde alınabilecek. Vatandaş istediği seçim cihazından oy kullanabileceği yeni sistemde adrese dayalı kayıt sistemi problemleri de ortadan kaldırılmış oluyor.

Seçmen kağıtlarının da tarih olacağı yeni sistemde, barkod kağıdını alan seçmen, ekranda beliren adaylar tablosundan istediğinin üzerine tıklayarak, barkoda işleme yapılabilecek.

Önceki genel seçimlerde hükümet yetkilileri, bu seçimler için dijital olacağını açıklamışlardı. Ancak bu projede sistem geliştirmeleri devam ediyor. Parmak izi, el izi, (görme engelliler için) sesli komut sistemi gibi uygulamalar da eklenmeye çalışıyor. 

Haliyle, seçim masraflarının önemli ölçüde azalması sistemin avantajlarından bir diğeridir. 

Havelsan'ın projesi hayali ve uçuk bir proje değil. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) son genel kurulunu bu sistemle gerçekleştirdi. Türkiye için öncü nitelikte olan bu dijital seçim yani e-seçim uygulamasını bilişim sektörünün öncü bir kuruluşu yapması anlamlıydı. 

Dijital deyince güvenlik konusu da öncelikle ele alınmalıdır. İnternet korsanlarının (hacker) kamu kurumlarının bilişim sistemlerine yönelik siber saldırılarındaki artış, kurumların yeni güvenlik önlemlerini de hızlandırdığı açıklanmıştı.

Kendilerini “Redhack” olarak tanıtan yerli hacker grubunun, kısa adı “SEÇSİS” olan “Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü” sistemine yönelik tehdidi üzerine sistemi hazırlayan Havelsan ve YSK, yeni siber güvenlik önlemleri için harekete geçti. 

Sosyal medyanın öncü markalarından Facebook da, dün yapılan seçimler kapsamında “Oy Veriyorum” butonunu hayata geçirdi. Facebook kullanıcıları, böylelikle seçimlerde oy kullandıkları bilgisini arkadaşlarıyla paylaşabilecek.

“Oy Veriyorum” butonu son üç Amerikan başkanlık seçimi, Avrupa Birliği Parlamentosu seçimi, İskoçya referandumu, İngiltere ve Hindistan seçimleri gibi pek çok ülkedeki seçimlerde kullanıldı.

Sosyal medya devinin yaptığı duyuruya göre; yapılan kimi araştırmalar, Facebook’taki etkileşimin seçimlere olan ilgiyi olumlu etkilediğini ortaya koydu.

Facebook uygulamasını konuyla ilişkilendirmemin bir sebebi de, yapılan araştırmalarda, sosyal medya etkisinin her geçen yıl daha da artmasıdır. 

Şahsen ben, en erken seçim verilerini Twitter'da görebiliyorum...

Erciyes Üniversitesi, geçen yıl yerel seçimler öncesi öğrenciler arasında dijital alt yapının seçimlerdeki etkisini araştırdı. 

Bu araştırmaya göre, öğrencilerin, siyasal tercihlerini oluşturma sürecinde, iletişim araç ve yöntemlerinden televizyon yayınları, gazeteler ve internet içerikleri önem taşırken, aile ve yakın çevre de aynı oranda önem taşımaktadır.

Yanı sıra, siyasi parti tercihleri, seçim dönemi olmasa dahi belirgin olanların oranı, yüzde 60 civarındadır. Aynı şekilde adayın partisinin yüzde 43 oranında önem taşıması, ideolojinin belirleyici bir etken olduğunu belirledi. 

Bu durum seçim kampanyaları sürecinde mesajlara açık olan kitlenin yüzde 40 civarında olduğunu gösteriyor. 

Genel anlamda genç nüfus açısından değerlendirildiğinde, seçim kampanyaları sürecinde, gençlerin beslendiği mecra, internet olarak öne çıkıyor.  

Geldiğimiz teknolojik altyapıyla, bizi ekonomik olarak bağlayan büyük meblağlı alışverişler yapabiliyoruz. Yasal olarak bizi sorumluluk altına alan işlemleri de internetten veya akıllı aletlerden imzalayabiliyoruz. 

Yemek siparişini, giyim kuşamı, seyahat kararlarımızı cep telefonlarından verebiliyoruz. Oy kullanımı da aynı kolaylıkla bu yolla gerçekleşebilir. Şimdilik erken olsa da önümüzdeki iki seçim içinde böyle bir sisteme geçmeye hazır olalım.

Yine de bütün tartışmaların bununla biteceğini sanmayın... Belki de seçimin tadı tuzu bu tartışmalardır...

Google'dan Sonra Apple da Yenilikleri Açıklıyor...

Geçen hafta Google'ın gelecek projeksiyonunu yazmıştım. Bugünden itibaren, Apple da geleneksel geliştirici konferansında yani Worldwide Developers Conference (WWDC)  dünya gündemine sunulacak. 

Google, nesneler internetine odaklanmıştı. Apple ise yeni donanımlarını geliştirmesi bekleniyor.

Özellikle iOS tabanlı güncellemelerin geliştiriciler tarafından heyecanla beklendiği malum, ancak bu sene Apple’ın Beats tabanlı müzik uygulamasını tanıtması da bekleniyor. Yani yeniliklerin ucunun son kullanıcılara da fazlasıyla dokunacak gibi duruyor.

Apple’ın yeni iOS sürümünü tanıtacağı malum. Ancak, iOS 9 yenilikleri hakkında aşağıdaki bazı uygulamalar dışında pek bilgi yok. Malum Eylül ayında iPhone 6S tanıtılacak. Bu konferans yeni ürünler hakkında da ipuçları veriyor.

Apple, Türk kullanıcıları Siri ile buluşturdu. Akıllı asistan özelliğini geliştirmesi yine beklentiler arasında yer alması bekleniyor. Google Now ile rekabet yeni bir boyuta geçti diyebiliriz.

Google Haritalar uygulamasını geliştireceğine dair ipuçları verdi. Apple, Türkiye'de harita konusunda Google ve Yandex'in gerisinde kalmış görünüyor. 

Apple, haritalarda reele yakın görüntülerle rekabeti farklı bir boyuta getirmeyi düşünüyor. Haliyle haritalar, yeni reklam alanları da olacak görünüyor. 

Beklentilerden bir diğeri de Apple Watch üzerinde hangi değişikliklerin yapılacağı yönünde. Ürün yaygınlaşmadığı için şimdilik küçük düzeltmelerle yetineceklerini düşünüyorum. 

Google'ın nesneler arası internet çözümlerine karşı  iOS 9'da ev uygulamalarına yönelik bir uygulama eklenmesi bekleniyor. 

Dünyanın en büyük iki markası, önümüzdeki süreçte farklı boyutlarda yatırımlara girebilir. Çünkü kasalarında 100 milyarlarca dolar atıl bir şekilde yatıyor. Rekabet bu stokları erittirecek niteliğe bürünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri Türkel Arşivi