Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

PKK Konusunda Algı Yönetimi Başarısızlığı

PKK Konusunda Algı Yönetimi Başarısızlığı

İnternette görmüşsünüzdür.Okuldan kaçan ilkokul çocukları, “Asker bize düşman, teröristler bizi askere karşı koruyor. Teröristler olmasa, askerler bizi öldürecek” diyor…

PKK’nın yaptığı her eylemden sonra, merkez medya dahil pek çok yayın organı ve kişi, gerçek suçluyu aramak yerine hemen “Derin devlet yapmıştır; MİT yapmıştır” diyor…

PKK’nın “silahlı propaganda” amaçlı yaptığı ve kendi yayın organlarında övünerek sahiplendiği eylemler bile, halka masum görünmek adına, günah keçisi derin devlete yükleniyor…

30 yıldır akan kana rağmen PKK, sanki namaz kılarken saldırıya uğrayan bir örgüt muamelesi görüyor…

Katledilen binlerce asker, polis, öğretmen ve normal vatandaşın hepsini “derin devlet” katletmiş propagandasıyla hareket ediliyor…

Halkın nefretini kazanmış olan teröristler, bugün hem suçlu, hem güçlü durumdadır.

Bütün bunlar gösteriyor ki, PKK ile mücadelede, yeteri kadar milli politika izlenmiyor. PKK’ya karşı oluşan sosyal irade, kısır politik çekişmelere kurban ediliyor. Bunu fırsat bilen PKK ve uzantıları “mağdur şımarıklığı” ile azıttıkça azıtıyor.  Tolerans konusunda sınır tanımayan Türk milleti, sırf masum Kürtler incinmesin diye yüce gönüllülükle hareket ediyor. 

Fakat bu seçimlerden sonra, her şey değişecek… Tolerans, yerini “mağdur şımarıklığı”nın kökünden kazınmasına bırakacak. 

30 yıldır akıtılan kana rağmen, yukarıda belirttiğim sudan gerekçelerle, kendini sütten çıkmış ak kaşık olarak takdim eden siyasi Kürtçülük, toplumsal irade tarafından, etkin ve güçlü bir muhalefetle karşılaşacaktır. 7 Haziran seçimleri, yüce gönüllülüğün tükendiği bir seçim olacak ve bundan sonra hiçbir şey tolerans çizgisinde seyretmeyecektir.  Çünkü 7 Haziran seçimleri, siyasi Kürtçüler tarafından, demokratik bir süreç olmaktan çıkarılmış, adeta Türk milletinin varlık veya yokluk mücadelesi şekline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Yüzde 10’luk bir baraj ihtimaliyle, bunca şımarıklık ve azgınlıkları yapan bir kitle, baraj aşıldığında veya daha yüksek bir oy oranı elde ettiğinde, sokaklarda terör kol gezecek.

İşte bütün bu gerekçelerle, 8 Haziran ve sonrası Türkiye, PKK ve uzantıları merkezli bir hesaplaşmaya sahne olacak. Siyasi iktidar bu hesaplaşmayı hızlı okuyup hızlı çözümlerse, 2019 seçimlerini garantiler; şayet yüce gönüllülük politikası ile hareket edip “Bazı Kürtleri üzmeyelim” politikasıyla eli kanlı teröristlere yaşama fırsatı vermeye devam ederse, bütün Türkleri üzmüş olur. 

2000’lere kadar, her terör eyleminden sonra, biraz daha suskunlaşan siyasi Kürtçüler, açılım ve çözüm süreci bahanesiyle, mağrurlaşarak, kanlı ellerini bu milletin temiz vicdanı ile aklamaya çalıştılar. Yanlış yönetilmiş olan bu süreçlerin barışa evrilmesi için, Kürt halkının da PKK zulmünden kurtulması gerekir. Daha düne kadar derin devletin zulmünden bıkan Kürtler, şimdi de PKK zulüm ve tehdidinden bıkmış vaziyettedir. Bu yüzden iktidarın, masum Kürtleri de kollayacak bir güvenlik uygulaması, bölgede ve Türkiye’de büyük bir rahatlamayı sağlayacaktır. 

Algı yönünü PKK aleyhine çeviremezse, iktidar için 2019 çok uzak bir rüya olmaktan öte gidemez. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi