M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Çıplaklık ve Tesettür

Çıplaklık ve Tesettür

YAZ gel­di, çıp­lak­lık art­tı. Çıp­lak­lık me­de­ni­yet de­ğil­dir, te­set­tür me­de­ni­yet­siz­lik de­ğil­dir. Asıl me­de­ni­yet te­set­tür­dür. İs­la­m’­da hür ve hay­si­yet­li ka­dın­lar ör­tü­nür, kö­le ka­dın­la­rın on­lar gi­bi ör­tün­me­si şart de­ğil­dir. 

Ka­dın­la­ra ya­pı­la­cak en bü­yük ha­ka­ret on­la­rı seks ve şeh­vet ara­cı ola­rak gör­mek­tir.

İn­san­la­rın cin­sel­lik­le­ri var­dır ama bu­nu bi­rin­ci pla­na çı­kart­mak den­ge­siz­lik ve sa­pık­lık­tır.

İs­lam di­ni­nin ve me­de­ni­ye­ti­nin     Ba­tı­dan üs­tün olu­şu­nun se­bep­le­rin­den bi­ri on­da if­fet kav­ram ve de­ğe­ri­nin     bu­lun­ma­sı­dır. İs­lam me­de­ni­ye­ti if­fet­li­dir, bu­gün­kü Ba­tı me­de­ni­ye­ti if­fet­siz­leş­mek­te­dir.

Ka­dın ve kız­la­ra ya­pı­lan te­ca­vüz­le­rin se­bep­le­rin­den bi­ri, açık sa­çık gi­yi­ne­rek er­kek­le­ri tah­rik et­mek­tir.

Fe­mi­nist­le­rin en bü­yük açı­ğı, dev­le­tin iz­niy­le ya­pı­lan seks kö­le­li­ği­ne kar­şı çık­ma­ma­la­rı­dır. Kar­şı çık­ma­mak­ta Ke­ma­list Fe­mi­nist­ler­le İs­lam­cı Fe­mi­nist­ler ya­rış­mak­ta­dır.

Zi­na­yı suç ol­mak­tan çı­kart­mak, ai­le ku­ru­mu­nun te­mel­le­ri­ni di­na­mit­le­mek­tir. Ai­le top­lu­mun te­mel ta­şı­dır. O yı­kı­lır­sa top­lum da yı­kı­lır.

De­rin güç­ler, İs­la­m’­ı ve Üm­me­ti     yık­mak için ka­dın­la­rı kul­lan­mak is­ti­yor.  Bir yan­dan if­fe­ti dar­be­li­yor, şeh­ve­ti az­dı­rı­yor; öte yan­dan bir­ta­kım ka­dın­la­rı kul­la­na­rak İs­la­m’­ı için­den boz­durt­ma­ya ça­lı­şı­yor.

Ka­dın­lar bo­zu­lur­sa, İs­lam yo­lun­dan çı­kar­sa Tür­ki­ye­’nin de bo­zul­ma­sı ka­çı­nıl­maz­dır. Çün­kü nü­fu­sun ya­rı­sı ka­dın­dır.

İs­lam ka­dın­la­rı bo­zul­ma­mak için küf­rün, ni­fa­kın, la­ik­çi­li­ğin, ate­iz­min     İs­la­m’­a ay­kı­rı bü­tün  tek­lif­le­ri­ni red­det­me­li­dir.

Te­set­tür bir te­fer­ru­at de­ğil­dir, za­ru­ri­yat-ı di­ni­ye­den­dir. Te­set­tür büs­bü­tün el­den gi­der­se din de el­den gi­der. 

Te­set­tü­ür iki­ye ay­rı­lır: Ku­r’­ana, Sün­ne­te, Şe­ri­ata uy­gun ger­çek te­set­tü­r… Te­set­tür gi­bi gö­rü­nen ama ger­çek­te te­set­tür ol­ma­yan şey­ta­nî sah­te te­set­tür. Müs­lü­man alim­ler, fa­kih­ler, zi­ya­lı­lar, li­der­ler, reh­ber­ler, mür­şid­ler bir ara­ya gel­me­li ve te­set­tür ko­nu­sun­da bü­tün Tür­ki­ye ha­nım­la­rı­na hi­ta­ben uya­rı­cı ve ay­dın­la­tı­cı bir be­yan­na­me  met­ni  ha­zır­la­ma­lı­dır.

Müs­lü­man­lar ya­sal=meş­ru sı­nır­lar için­de ah­lak­sız­lı­ğa, ha­ya­sız­lı­ğa, şe­he­vî  az­gın­lık­la­ra kar­şı se­fer­ber­lik ilan et­me­li­dir.

Te­set­tü­rü emr et­mek, çıp­lak­lık ve ah­lak­sız­lık­la mü­ca­de­le et­mek farz­dır. Bu far­zı, kül­tür açı­sın­dan me­de­nî olan Müs­lü­man­lar ba­şa­rı ile ye­ri­ne ge­ti­re­bi­lir.

İs­lam te­set­tü­rü te­set­tür  be­zir­gan­la­rı­nın elin­den kur­ta­rıl­ma­lı­dır.

Pa­ra ka­zan­mak, zen­gin ol­mak için hiç­bir kim­se­nin te­set­tü­rü mın­cık­la­ma­sı­na, İs­lam ka­dın ve kız­la­rı­nı şey­ta­nî kı­ya­fet­le­re sok­ma­ya hak­kı yok­tur.

Ba­şı­na eşarp ört­mek­le ka­dın te­set­tü­rü gir­miş ol­maz.            

Er­kek­le­rin şeh­vet­li na­zar ve dik­kat­le­ri­ni, çıp­lak ka­rı­lar­dan da­ha faz­la celb eden bir kı­ya­fet te­set­tür de­ğil­dir.

Te­set­tür­lü bir ka­dın ala­ca bu­la­cak gök­ku­şa­ğı ren­gin­de el­bi­se­ler gi­ye­mez, ba­şör­tü­sü ör­te­mez.

Ku­r’­ana, Sün­ne­te, Şe­ri­ata uy­gun ger­çek te­set­tür için en faz­la, can­la baş­la ça­lış­ma­sı ge­re­ken ku­rum Di­ya­net İş­le­ri Baş­kan­lı­ğı­dır. Bün­ye­sin­de yir­mi bi­ne ya­kın ka­dın me­mur (müf­tü yar­dım­cı­sı, vai­ze, Ku­r’­an kur­su öğ­ret­me­ni vs)  ba­rın­dı­ran  bu ku­rum te­set­tür ve ka­dın ko­nu­sun­da üze­ri­ne dü­şen va­zi­fe­le­ri ya­pı­yor mu?

Müs­lü­man­lar  Müs­lü­man­lar!..         

Ka­dın ve te­set­tür me­se­le­si­ni İs­la­ma Ku­r’­an’a Sün­ne­te Şe­ri­ata uy­gun şe­kil­de çö­ze­mez­se­niz si­zi is­tik­bal­de çok ka­ran­lık gün­ler bek­le­mek­te­dir.

(Önem­li not: Te­set­tür pa­ra­lel ola­rak  hi­cab ve hür­met-i mu­sa­ha­re me­se­le­le­ri de var­dır. Muh­te­rem kar­deş­le­ri­min bun­la­rı, ula­şa­bi­le­cek­le­ri mut­ta­qi alim ve fa­kih­le­re so­ra­rak öğ­ren­me­le­ri­ni is­tir­ham ede­rim. Sa­kın bir­ta­kım dall ve mu­dil (sa­pıt­mış ve sap­tı­rı­cı) re­form­cu ila­hi­yat­çı­la­ra sor­ma­yı­nız. Fet­va ala­yım der­ken  din­den çı­ka­bi­lir­si­niz.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi