Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Mıknatısa Demirin Söylediği...

Mıknatısa Demirin Söylediği...

Demir mıknatısa ne demiş? “Beni çekiyorsun ama tutamıyorsun!” 

Türkiye 21. yüzyılın başında güçlü bir ülke haline geldi. Bölgenin istitikrarszılaşması karşısında istikrarını korudu. 20. yüzyıldaki ölçülerimiz değişti. Yeni Türkiye aslında 21. yüzyıl Türkiyesi idi... 

Türkiye güçlü evet...Ne kadar güçlü peki? 

Dünyanın güç odakları nezdinde Türkiye’nin güçlenmesi elbette dikkatle takip edildi. Neyi nereye kadar yapabileceği de çeşitli şekillerde testten geçirildi. Türkiye’yi yönetenler güçlü olmanın gerektirdiği şekilde davranmaktan geri durmadılar. Bir asırlık beklenti mevcut gücü abartmakla sonuçlandı desek yeri var. 

Tamam, Türkiye güçlü. Tarihen de güçlü idi. ßir ara dönem yaşandı, kendimize güvenimizi yitirdik. Son yıllarda buna bir tepki olarak biraz da, kendimizi çok güçlü görmek ve göstermek yoluna girdik. 

Bunun sonuçları üzerinde yeterince düşünmedik. Tamam dünyaya kafa tutmak iyi, İsrail’i hiçe saymak doğru, Esed’li Suriye’ye isyanda haklıyız, Sisi darbesini lanetlememek bize yakışmaz... 

Bütün bunlar doğru olmakla beraber, gücümüzün sınırlarını dikkate alarak tepki vermek de siyasetin gereğidir. Eğer gücünün sınırlarını dikkate almazsan, başka güçlerin güç gösterisi ile karşı karşıya kalırsın. 

Türkiye şimdi bu güç gösterisi dönemini yaşıyor.

Suriye’de Türkiye’yi hoşnut etmeyecek bir sonuç dayatılıyor...

Mısır’ın darbeci Sisi el üstünde tutuluyor. Libya ile neredeyse hiç bir alâkamız kalmadı...Suriye, Libya, Mısır, Irak ve bölgede tüm olup bitenler oyunun büyüklüğünü -aynı oranda dehşetini- gösteriyor.

Türkiye yalnızlaştırılıyor, ateş çember ile çevriliyor.

Türkiye, İsrail öncesi bölgenin İslâm karşıtı politikalarının merkezi idi. İsrail’den sonra buna fazla ihtiyaç kalmadı. Türkiye’nin bölgede İsrail destekçisi rolü, dünya sisteminin bir ihtiyacı idi. Batının ihtiyaçlarına uygun davranmakta hassasiyet gösterdik.  O zamanlar Türkiye’yi yönetenler bunu kırma gücünün olmadığını biliyordu. 

Artık farklı bir Türkiye var. Suriye’ni istikrarsızlaştırılması İsrail’in güvenliğini ön planda derecede tutan ABD ve Avrupa’nın bölge siyasetini yeniden ele almalarıne gerektirdi. Suriye ve Irak öyle dizayn edilmeli ki, bölgede İsrail’e bağlı/bağımlı bir devlet çıksın. 

Bu devlet  ancak bir Kürt devleti olabilir...İşte evrensel vazife, partinin “büyük insanlık” dediği bu. 

Arap İsrail uyuşmazlığı çözümsüz. İsrail’le Arap ülkelerinin uyumlu birlikteliği ancak geçici olabilir. Devlet yöneticileri İsrail’e meyl etse de halkın nefreti sona ermez. 

Türkiye’nin İsrail’le ilişkileri malum ve AK Parti’nin bu gücü sürdükçe düzelme ihtimali görülmüyor. 

Şimdi düşünün: ABD Türkiye’nin Suriye siyasetine sıcak baktı. Ne olacak? Esed’siz Suriye’nin Türkiye ile yakın ilişkileri, İsrail’i fena halde rahatsız edecek. Türkiye’nin güçlenmesi de işin cabası...İsrail Suriye ile sınırında

Türkiye etkisi hissedecek.  

Yeni oyun, Türkiye’yi sınırlandırmak, İsrail yanlısı Kürt devletine yolu açmak. Kobani neden bu kadar meşhur? Suriye’nin mamur beldelerinde taş taş üstünde kalmadı. Halkın üçte biri muhacir oldu...DAEŞ Musul’u ele geçireli bir yıl oldu. Neden kurtarılmıyor? 

ABD Kürtleri yerinde tutuyor ve güçlendiriyor. Oyun şu: DAEŞ bir yere saldırıyor, orayı ele geçiriyor...Tabii ortamını yok ediyor... Ardından ABD ve müttefikleri işin içine giriyor ve PYD’ye yeni alanlar açıyor. Güney sınırımızda olan bundan başka bir şey değil. 

Türkiye’nin seçimine yapılan müdahalenin de bu merkezde olduğundan şüphe edilebilir mi? HDP Eşbaşkanının İsrail Başbakanı gibi düşündüğünden şüphe edebilir miyiz? 

Kudüs neden İsrail’in kutsal şehri? Bu adam o kadar aptal mı? Eşbaşkan andavallı olduğu için öyle konuşmadı, akıllı olduğunu göstermek için o sözleri sarfetti...

Laf uzadı...Türkiye bu oyunu siyasetle çözmek zorunda...Gücünü ve sınırlarını bilerek dış siyaset takip etmek mecburiyetinde. Safyürek islâmcı kahvehane muhabbeti yorumlarıyla dış siyaset yapılmaz. Mevhum ümmete gönderme yaparak siyaset belirlenmez. Ümmeti temsil edecek güce ulaştığında söyleyeceğini, erkenden söylemek, ne sana ne de ümmete fayda sağlar.

Onlar zulme maruz kalıyor, sana yönelen tehditler de ağırlaşıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi