D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

“İsyan Ahlâkı” Okumanın Zamanı...

“İsyan Ahlâkı” Okumanın Zamanı...

20. yüzyılımızın büyük düşünürü Nureddin Topçu 10 Haziran 1975’te vefat etmişti. Kırkıncı yılına bir aydan az bir zaman kaldı. Topçu, siyasetin ön plana çıktığı bugünlerde mutlaka hatırlanması, eserleri dikkatle okunup istikamet tayininde değerlendirilmesi gereken bir fikir adamımız. Ne zaman okursanız yepyeni şeyler söylediğini görebiliyorsunuz. 

İşte kırkıncı yıla bir ay kalmışken, Erzurum’da yani baba memleketinde bir konuşma yapmam istendi. Mavi Kelebek Derneği’nin Aziziye Belediyesi ile işbirliği halinde düzenlediği konferansta, Topçu’nun hayatından ve eserlerinden söz etme fırsatı bulduk. Bu arada onun eserlerini yeniden gözden geçirerek zihin tazelemesi yaptık. 

Onun alışılmış sözler söylemediğini, hayat ve gündeme uyma kaygısı taşımadığını biliyoruz. Onun davası hayata uymak değil, hayatımızı Hakka uydurmaktı.

Topçu 20. yüzyılımızın en büyük ahlâkçı düşünürü. Onun 20. yüzyılda bir ahlâk nizamı arayışı içinde olduğunu biliyoruz. Onun ahlâkda ısrarı, zamanında hafifsenmiş “Topçu’nun kırk yıllık ahlâk davası” diyenler çıkmıştır. Şimde neler denilebileceğini tahmin edebiliriz! 

Ahlâkda ısrara mecburuz. Adalette ısrara mecbur olduğumuz gibi. Dinî şekil olmaktan kurtarmak ancak bu iki kavramda ısrarla olur. 

Topçu’nun fikirleri üzerine ahkâm kesmektense, onun cümlelerini aktarmak istiyorum:

“İlim, sanat ve ahlâk kaynaklarından gıdalanan duygular insanı ideal bir düzene yükseltiyor ve gerçek mânasıyla insanlaştırıyor. Dine tırmanan irade ise, iradelerin gerçek sahibi olan Allah’a yönelmekle sonsuzluğun iradesini kazandıran duygular yaşatıyor. Allah en büyük iradedir. Dinî irade bizi sonsuz kurdretin iradesine iştirak ettiriyor.

Dinde kurtuluşun, selâmetin ve İslâmın asıl mânası budur. Dini sadece bir takım kat’i emirlerin bütünü diye almak, onu anlamamaktır.”

“Gayesine ulaşabilen gerçek ve tam irade, fertten başlayan, aile ile devleti yani otoriteyi isteyen, millet ve insanlık basamaklarından da geçerek Allah’a ulaşan iradedir.”

“İnsanlığımızın yükselişi, ne değişme, ne inkâr yolu ile, ne din adına merasimler ve kaideler içinde bunaltılmış taassupla oluyor. İnsanlığın yükselişi, ilahi iradeye iştirake götüren yolda ilerleyiştir. Bu yol aileyi, milleti, insanlığı istemek, hakikati, sanatı, ahlâkı istemek ve bunların hepsi için, hepsini ihtiva eden sonsuz kudreti, fani hareketlerine sıkıştırmak ihtirası ile istemektir. Öteden beri büyük adam adı, büyük iradeyi isteyenlere verildi. Bütün büyükler büyük olan isteklerini sonsuzluktan istedi.”

“Mutluluk, fayda, vazife vs. insanî duygular olmakla beraber pasifliği ifade eder. Ahlâkilik bunların hepsinin üstünde. Bu gayesi sonsuzluk olan hareket tahlil edilerek anlaşılabilir.” 

“İnsan esaret kapıları olan mutluluk, fayda vs.’den kurtulduğu ölçüde ahlâklıdır.” 

“İsyan ahlâkı, iradenin sonsuza ulaşmak gayesiyle, her çeşit menfaate, ihtirasa, sonu iyilik ve mutluluğa baş kaldıran sorumluluk idealidir.” 

Her isyan bir harekettir, fakat her hareket isyan değildir. Bir hareket kendinden daha üstün bir düzene yönelirse isyan adını alır. İsyan için isyan bencilliktir.”

“Allah’ın bizdeki hareketi, kendimize, nefsimize karşı isyandır.” 

“İnsan, bizzat ferdiyetinden, kendi benliğinin unsurlarından soyunmadan, asla kendisinden daha uzağa gidemeyecek ve kendi dışına çıkamayacaktır. O halde gerçekten hareket etmek, bir çeşit kendi dışına çıkmak, bizzat kendine karşı gelmek demektir. Hareketiyle insan, kendisinden başkası olmak için kendisine karşı isyan eder.”

Nureddin Topçu’nun İsyan Ahlâkı’nı okumanın tam zamanı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi