Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Suriye’de Oyun Dışı mı Kaldık?

Suriye’de Oyun Dışı mı Kaldık?

Henüz değil ama etkin bir müdahalede bulunmaz ve stratejimizi gözden geçirmezsek her geçen gün biraz daha oyun dışı kaldığımızı söylemek yanlış olmaz. Bunu derken “Suriye politikasında çuvalladık!” iddiasında olanlara kesinlikle katılmıyorum, “Doğru yerde durduk ama gereğini tam yapamadık” diyorum.  

Henüz tren kaçmış değil; gerek sığınmacılar konusunda gerekse Suriye’nin kuzeyinde her geçen gün daha da gün yüzüne çıkan kirli oyunu bozmak için somut, etkin ve doğru adımları atabiliriz. 

SURİYELİ MÜLTECİLER

Sığınmacılar konusunda burada defalarca yazdım; sınır boyundaki kadrolarımız ve yerel yönetimlerin yeni bir zihniyetle konuya yaklaşması gerekiyor. Şehirlerde “Suriyeliler sorunu” diye bir meselemiz olmuşsa ve kimi siyasiler çıkıp yüzleri kızarmadan seçim vaadi olarak “Suriyelileri geri göndereceğiz” diyebiliyorsa bunda ‘ensar rûhu’na uymayan davranışların ve bilhassa yerel yönetimlerin beceriksizliğinin ve duyarsızlığının payı büyük. Hükümetin ve ilgili kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının dört yıldır fedakârca uyguladıkları insani yardım faaliyetlerini de lekeledi bu kesimlerin tutumu. 

İnsani yardımlar ve Suriyeli sığınmacılar politikası madalyonun bir yüzü… 

BÜYÜK OYUNUN KANLI AKTÖRLERİ

Öteki yüzünde ise Suriye direnişinin veya devriminin gidişatındaki rolümüz var. 

Esed rejimi, İran, Hizbullah, DAEŞ ve Koalisyon hep birlikte bölgenin yeniden dizaynı için büyük bir oyun oynuyorlar. Bunlar görünürdeki aktörler. Bölgesel dizayn tertibinin görünmeyen ama perde arkasında sahaya müdahale eden oyuncular da var. 

Bir yandan Türkiye’nin sınır güvenliğini tam sağlayamadığı iddialarını dile getiriyorlar –en son Obama da bu koroya dahil oldu- diğer yandan sözde terör gruplarına silah verdiğini iddia ediyorlar. 

Bu iddialarla Türkiye’yi sıkıştırırken Suriye’de aynı aktörlerin marifetiyle –PYD’yi de bunlara ekleyelim- Suriye’nin kuzeyinde yeni bir yapılanmanın yolunu açarken Suriye devrimini boğacak, direniş gruplarını zayıflatacak hamleler yapıyorlar. 

TÜRKİYE, SURİYE OLUR MU?

Oyunu kimin kurduğunu görmek için basit bir iz sürme çalışması yapmak yeterli: Kime, ne kadar, nereden ve ne zaman silah sevkiyatı yapılıyor? Özgür Suriye Ordusu ve muhalif grupların ihtiyaçları nasıl karşılanıyor? Türkiye’de bu meseleleri kimler yönetiyor ve organize ediyor? Bu konuda Dışişleri’nde ve bürokraside etkin olanlar Türkiye’nin Suriye politikasını hangi yöne sürüklüyorlar? Bölgeden sağlıklı haberler alınıyor mu yoksa tercüme haber ve raporlarla mı hareket ediliyor? Koalisyon ne zaman hangi grupları bombalıyor? DAEŞ düşman mı, küresel aktörlerin operasyon çıkarmak için kullandıkları bir araç mı? Türkiye’nin tüm bu olup bitenler karşısında politikası ne? Türkiye’nin Suriyeleşme tehlikesi var mı? Suriye’nin kuzeyindeki PYD’nin devletleşme tehlikesinde ‘çözüm süreci’nin etkisi var mı? Ne kadar?

Türkiye, kapısına kadar gelen ateşi evinden uzak tutabilecek mi? Nasıl? 

Sorular çok, cevaplar can sıkıcı… 

Yarın devam…   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi