Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Güvenli Liman Türkiye

Güvenli Liman Türkiye

Dün, Dünya Mülteciler Günü idi. Dünyadaki mültecilerin sayısı 183 ülkenin nüfusunu geride bırakarak 60 milyona ulaştı. Bu rakam, yaşayan her 122 kişiden birinin mülteci veya sığınmacı konumunda olduğunu gösteriyor. Savaş, çatışma, zulüm ve şiddetin sebep olduğu yerinden edilme oranları her geçen gün daha da artıyor ve derinleşiyor. Dünya Mülteciler Günü’nde mültecilerin yaşadığı drama dikkat çekiliyor ve problemlere çözümler aranıyor.

Ancak bu ‘çözüm arama’da sorunlar olduğu çok açık ki dünya her geçen gün daha çok trajediye sahne oluyor. Türkiye’nin dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapmasına vesile olan Suriye krizi insanlık için yüz kızartıcı bir utanç olarak devam ediyor. 

Türkiye, tarihinde de şimdi de bölgesindeki ve dünyadaki bir çok insani felakete yardım eli uzatan ilk ülkelerden birisi oldu. Bugün, bölgesel ve küresel aktörlerin aymazlığı sebebiyle yakın tarihin en büyük felaketinin yaşandığı Suriye’den kaçmak zorunda kalan iki milyon Suriyeliye kapılarını açan Türkiye, dünyanın ‘güvenli liman’ı ve vicdanı. 

Kamu Diplomasisi Koodinatörlüğü dün yayınladığı bildiriyle bu gerçeğe ve tarih boyunca Türkiye’nin mültecilere yönelik merhametli yaklaşımına örneklerle dikkat çekti. 

MAZLUMLARIN SIĞINAĞI

Abhazlar, Afganlar, Ahıska Türkleri, Almanlar, Azeriler, Boşnaklar, Bulgaristan Türkleri, Çerkezler, Cezayirliler, Estonyalılar, Gürcüler, Irak Kürtleri, İranlılar, İspanyollar, Kazaklar, Kırgızlar, Kırım Tatarları, Kosovalılar, Macarlar, Museviler, Polonyalılar, Ruslar ve Suriyeliler için Türkiye tarih boyunca güvenli liman oldu.

1492’den itibaren İspanya ve Portekiz’den zorla çıkarılan Musevilere, Sultan II. Bayezid’in davetiyle Osmanlı İmparatorluğu kapılarını açtı. Keza II. Dünya Savaşı’nda Türk diplomatların gayretleriyle birçok Musevi, Nazi zulmüne maruz kalmaktan kurtuldu.

Bulgaristan’daki despot rejimlerin Türk azınlığa uyguladığı asimilasyon politikaları sebebiyle 1944-1952 yılları arasında ve 1989 senesinde yüzbinlerce kişi Türkiye’ye sığındı. 

1979 yılında Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali sonrası 4000 Afganlıya, 22 Eylül 1980’de başlayan İran-Irak Savaşı sırasında ve Saddam Hüseyin’in Halepçe’deki 1988’deki katliamından kaçan Kürtlere de kapılarını açan Türkiye, I. ve II. Körfez Savaşları sırasında ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan Iraklıları da topraklarında ağırladı. 

II. Dünya Savaşı sırasında Özbekistan’a sürgün edilen ve Fergana vadisinde yaşamaya başlayan ve büyük bir şiddete maruz kalan Ahıska Türkleri 1992’de Türkiye Cumhuriyeti’nin aldığı bir kararla Hatay ve Iğdır’a yerleştirildi. 1993-2009 yılları arasında 27 bin 728 Ahıska Türk’ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu.

ANADOLU BEREKET DAĞITIYOR...

Yine hâfızalarımızda hâlâ tazeliğini koruyan 1991 yılında dünyanın en kanlı ve büyük soykırımının yaşandığı Bosna Hersek’ten 20 bin Boşnak Türkiye’ye sığındı. Türkiye, Balkanlar’da 90’lı yıllardaki diğer savaşlarda da 1999’da Kosova’dan gelen 18 bin kişiye ve 2001 yılında Makedonya’dan gelen 10 bin 500 kişiye kapılarını açtı. 

2011 yılından beri de Suriyelilere ‘açık kapı’ politikası uygulayan Türkiye, kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar Suriyeli sığınmacılar için âdeta seferberlik ilan etti ve  dünyaya örnek olacak bir misafirperverlik sergiledi. 

2014 yılında Avrupa Birliği ülkelerine 625 bin kişi sığınma başvurusu yapmasına rağmen sadece 185 bin kişi koruma altına alınırken, iltica başvurusu yapan 210 bin Suriyelinin 120 bini koruma statüsüne alınabildi.    

Türkiye bugüne kadar misafirlerine 6 milyar dolar harcarken diğer tüm uluslararası kuruluşların ve ülkelerin Türkiye’deki Suriyelilere yardımları 300 milyon doları aşmadı.

Son dönemde Türkiye’nin bu yüksek başarısını siyasilerin ‘Suriyelileri geri gönderme’ söylemi ve bazı yerel yönetimlerin ihmalleri lekeledi. 

Türkiye’nin hâlâ ‘güvenli liman’ olması sebebiyle ne kadar iftihar etsek az. 

Anadolu bereket dağıtmaya devam ediyor… 

Yarın da dünyanın dört bir yanına dağılan merhamet elçilerimizi yazalım…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi