M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Dini İçinden Yıkma Planları

Dini İçinden Yıkma Planları

DİN ve mezhep konusunda derin gizli bir plan olduğuna dair çok söylentiler ve planlar olduğu anlaşılıyor. Türkiye’den İslam’ı kaldıramayacaklarını biliyorlar ama  efendilerinin işlerine gelen ucuz, içi boşaltılmış yeni  bir İslam türetebileceklerini sanıyorlar.

Benim bu iddiam bir kuruntu mudur, yoksa ortada birtakım emâreler, deliller, karineler var mıdır?

Açınız bilgisayarınızı ve internetten  /BBC Turkey in radical revision of Islamic texts/  yazısını okuyunuz.

Ankara’da Fazlurrahmancılar uzun yıllar çalışarak hadîs ayıklamaları yapmışlardır. Hangi hadisleri ayıklamışlardır?

AB standartlarına uymayanları… Fesubhanallah! Bu ne demektir?

Yapılmak istenen şudur:

İslam’ı Avrupa Birliği normlarına, kriterlerine, değerlerine uydurmaya çalışıyorlar.

Bu yüzden eskiden yayınladıkları nice Ehl-i Sünnet kitabını artık yayınlamıyorlar.

Merhum Ahmet Davudoğlu hoca efendinin Müslim şerhini bu yüzden basmamışlardır.

İslam ile bazı AB kriterleri uyuşmuyorsa doğru olan nedir? Elbette İslam’ın hüküm, kıstas ve ölçüleridir. Aksini iddia eden dinden çıkar, mürted olur.

ABD, AB, İsrail, Papalık ve başka güçler Türkiye’nin, İslam alemine light, ılımlı, suya sabuna dokunmaz yeni bir İslam türetmek konusunda örnek, öncü ve model olmasını istiyor.

Bunu taqiyye ve kitman yaparak, Müslüman halkı aldatarak hayata geçirmek istiyorlar.

Bu işin öncülüğünü Fazlurrahmancı ilahiyatçılar yapıyor. 

Çok önemli ve stratejik bir din kurumuna sızmışlardır. O kurumda Sünnîler de vardır ama seslerini çıkartmıyorlar.

Bendeniz Sünnî bir Müslüman olarak diyorum ki: Türkiye’ye light ve ılımlı İslam hakim olursa din elden gider, sadece bir ism ve resmden ibaret kalır.

Light ve ılımlı İslamcılar, Ehl-i Sünneti kabul etmiyor, Kur’an’da Sünnîlik ve Şiîlik var mı diyorlar.  Onlar Sünnîliği herhangi sıradan bir fırka gibi görüyor. Mutezile, Gurabiye, Haricilik, Râfizîlik gibi firak-ı dalle ile bir tutuyorlar.

İmam-Hatip okullarında ve ilahiyat fakültelerinde harıl harıl, üstü kapalı Sünnîlik düşmanlığı yapıyorlar. Ehl-i sünnet anlayışının en azılı düşmanları Avrupa’daki bazı ilahiyatçılardır. 

Sağlam din kültürüne ve eğitimine sahip olmayan milyonlarca Müslüman bu olup bitenlerin içyüzünü bilmiyor, anlamıyor.

Halkı çekip çevirecek yeterli sayıda icazetli din hocası, fakih olmadığı için yeterli uyarı yapılamıyor. Light’çilerin, ılımlıların bozuk ve sapık görüşleri red, cerh ve iptal edilemiyor. Kitap piyasasında arayın, Fazlurrahmancılığın bozukluğunu anlatan  yayınlar bulamazsınız. Maalesef Ehl-i Sünnet de büyük ölçüde şifahî kültür batağına saplanmıştır.

Çok lüzumlu ise sen kendin yapsana diyenler çıkacaktır. Bu vazife bana düşmez. Çünkü:

Bu hizmetin görülmesi için para lazımdır. Araştırıcılar harıl harıl çalışacak, araştırmalar yapılacak, bilgi ve belge toplanacak,  ilmi ve ihtisası olan ehliyetli kişiler bunları inceleyecek, analizlerini yapacak, red cerh ve ibtal metinleri yazılacak, bunlar müzakerelerden sonra son şeklini alacak ve yüz binlerce, hattâ milyonlarca nüsha basılarak halka arz edilecektir.

Bendeniz redaksiyon ve yayın işlerinde (ücretsiz) hizmet görebilirim ama işin ilmî tarafını muhakkak ehliyetli ve icazetli din hocaları deruhte etmelidir.

Şunu da belirtmek isterim ki, bunlar Allah rızası için ihlasla yapılması gereken hizmetlerdir ve zaruret olmadıkça kimseye para ödenmemeli, şahsî menfaat sağlanmamalıdır. Hüccetül İslam İmam Gazalî hazretleri bu devirde yaşamış olsaydı ve kendisinden yukarıda anlattığım konuda bir kitap yazması istenseydi (ki elhak mükemmel bir eser ortaya koyardı) para mı isterdi, telif ücreti mi isterdi, verilse kabul eder miydi?

Ehl-i Sünnet kesiminde büyük vakıflar, dernekler, kurumlar, kuruluşlar vardır. Bunların bazısı milyarlarca dolarlık hizmet bütçelerine sahiptir.  Light ve ılımlı İslam, mezhepsizlik, Ehl-i Sünneti yıkma, Fazlurrahmancılık, hadîs ayıklama, İslam’ın içini boşaltma, Müslümanları yabancılaştırma cereyanlarına karşı ne yapılması gerekiyorsa onların yapmaları gerekir.

Türkiye’de bugün bu hizmetlerin yapılması için gerekli hürriyet bol bol var.  Elde para da var. İmkânı olup da yapmayanlar sorumlu olur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi