Dışı Seni, İçi Beni…

Ahmet HAKAN ve Mehmet Y. YILMAZ, Bahçeli’nin tutumunu anlaşılır bulurken Yeniçağ yazarı Hasan Demir doğru bulmuyor.

Ona göre Kılıçdaroğlu’na teşekkür edip bir dahaki seçimde kendisine oy talep etmesi daha doğru bir davranış olacaktı. Böylece Bizimle Yürü Türkiye sloganıyla seçimlere giren MHP liderinin aslında Erdoğan ile yürümeye karar verdiğini ileri sürüyor.

Halbuki dışarıdan bakılınca Yeniçağ MHP’li, diğer gazetelerin ise MHP düşmanı olduğu zannedilir.

Yakın bir gelecekte yandaş ve yanaşma medyanın da taraftarlık kodlarında bir değişikliğin kaçınılmaz olduğunu ifade etsek yanlış demiş olmayız.

‘Dışı seni içi beni yakar’ sözü boşuna söylenmemiş olur.

KUDÜS’TE GECE VE GÜN

Geçen yıl Kudüs’te geçirdik Kadir Gecesi’ni…

Bin aydan daha hayırlı Ramazan ayımızın o en hayırlı gecesinde Mescid-i Aksa’da idik.

Gecemiz ve günümüz Mescid-i Aksa ile doldu.

Ne saadetti…

O Alemlerin Efendisinin Mirac’a yükseldiği mıntıka…

O Hazreti İsa’nın doğduğu yer…

O Zeytindağımız..

O Süleyman Mabedi’nden arta kalanlar…

O Zeytindağı’ndan şehri süzüş…

Şehirler şehri Kudüs…

Kapalı çarşılarında Filistinlilerin zımni hiyerarşisi…

Asayişi… Haberleşme teknikleri…

İsrail askerinin yüzündeki korku, telaş, suçluluk psikolojisi…

Her şeye rağmen huzur veren kadim şehir…

Bir fatih bekliyor hala…

Bir fatih bekleyen şehrin gönül huzuru, inancı ve tevekkülü sarmış ne kadar kadim eser varsa pervazlarını… eteklerini…

Mezarlar bile fetih bekliyor…

Bir diriliş muştusu…

Şehirlerin beyi Kudüs…

Mabedlerin Allah’a en yakın olanı Aksa…

Acaba bir daha gitmek nasip olur mu?

İstanbul, Mekke ve Kudüs gün içinde birkaç kez selamlaşır mı?

İskenderiye… Harran… Merv… Yesi… Tebriz… de peşleri sıra….

Ya nasip…

KUDÜS FÜTÜRİZMİ MESCİD-İ AKSA’YI GÖRDÜM DÜŞÜMDE…

Kudüs’e Türk Ordusu er ya da geç girecek…

Orada Zeytindağı’nın hatırası var.

Orada Salahaddin Eyyubi’nin hatırası var.

Orada Mescid-i Aksa’nın hatırası var.

AKİF İnan’ın şiiri var sonra:

“Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde” diyordu.

Filistin davası bir Türklük davasıdır aynı zamanda.

İslam’ın ilk kıblegahı ve mukaddes şehir Kudüs, Mekke’nin kardeşidir.

Ama aynı zamanda İstanbul’un da kardeşidir.

Oraya kalıcı barışı temin edecek olan bir pax Türcica er ya da geç tesis edilecektir.

Muştuların en güzel rayihası gül ile gelecektir o barış…

Yahudi’nin de bu muştudan nasibini alacağı bir esenlikle…

Kudüs…

Ah Kudüs…

Yasin Topaloğlu bir kitap yazdı. Adı Türkiye’yi Sarsacak On Gün

Neler yok ki…

Halifenin Uyandığı Gün

Recep Tayyip Erdoğan’ın Öldüğü Gün

Haydar Dede’nin Diyanet İşleri Başkanı Olduğu Gün

CHP’nin Tek Başına İktidar Olduğu Gün

Abdullah Öcalan’ın Milletvekili Yapıldığı Gün

İstanbul’un 8,2 Şiddetinde Depremle Sarsıldığı Gün

PKK’nın Fethullah Gülen’in Cenazesini Kaçırdığı Gün

Turan Yazılım’ın Microsoft’u Satın Aldığı Gün

Türk Ordusu’nun Kudüs’e Girdiği Gün

Kimi zaman gelecek kurgusunu abartmak ve olur olmaz senaryolar hazırlamak malum ABD derin devletinin de pek hoşlandığı mesailer arasındadır. Bizde pek gelecek kurgusu yapılmaz. İyimser, kötümser ve fiili durum analizleri ortaya konmaz. İstikbale dair endişeler ve hevesler hep kursaklarda kalır. 

Ketumiyet iyidir lakin bir fiksiyon da fena olmaz.

Hiç fütürist bir akımımız olmadı. Ama ülkü denen nazlı gelinin erde şan istediğini biliyoruz doğal olarak…

Kudüs’e girdiğimiz gün üstüne ahkâm kesmiş Yasin. Olsun.

Siz de Zeytindağı üstünden bir indirme yapabilirsiniz mesela…    

Ama bence medeniyetimiz ahlak ve adalet remzi üstüne dirilişçi bir fiksiyon da düşünmemizin zamanı gelmiştir.

Yahudi’nin de kabul edeceği bir pax-Türcica…

Nicen olmasın?

Bu kadar kan gölüne dönen Ortadoğu, bu kadar şirazesinden çıkan İslam âlemi ve bu kadar zillete duçar oluşumuz bize bir diriliş muştusu vermiyorsa ört ki ölem…

Rubai 

Mescid-i Aksa

Kudüs’te Mescid-i Aksa’da bir sabah namazı

Filistin’in, Müslümanın o canhıraş niyazı

Uzar uzar asuman cenk a cenk durur kıyama

Ne vakt gelir kutlu şehrin ne vakt baharı, yazı