Ahmet Türk

Ahmet Türk

Meclis Başkanlığı Seçim Sürecinin Kazananları ve Kaybedenleri

Meclis Başkanlığı Seçim Sürecinin Kazananları ve Kaybedenleri

Hatırlayanlarınız vardır; Recep Tayyip Erdoğan 2007 Genel Seçimi öncesi Hatay’da yaptığı mitingde, dönemin CHP lideri Deniz Baykal’a “hizipçi” kişiliği üzerinden çok sert yüklenmişti. Kalabalıklara Meydan Larousse ansiklopedisinden “Teşkilatlanmış bir topluluğun içinde, bütünlüğü bozacak şekilde yeni bir grup kurma. Parti içinde parti! Örnek:  Baykal hizbi..!” şeklinde “Hizipçilik” maddesini okumuştu. Kifayetsiz, muhteris ve zarar ziyan bir adam olarak nitelediği Baykal’ın ansiklopedilerde örnek gösterilecek derecede hizipçi olduğunu vurgulayarak siyaset tarzını yerden yere vurmuştu!

Tarih, 10 Haziran 2015… Yıllar sonra Erdoğan Cumhurbaşkanı, Baykal ise en yaşlı üye sıfatıyla bir araya geldiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişte seçim meydanlarında kınadığı Deniz Baykal’ın “hizipçilik” hususiyeti ve siyaset tarzını, bu kez başarılı bir şekilde lehine tahvil ederek yürüttüğü seçim stratejisinin ana malzemesi yaparak seçim sürecini direkt etkilemeyi başardı! Dışarıdan HDP’nin desteğine sahip CHP ve MHP’nin “çatı adayı Ekmeleddin Bey” ittifakı “Baykal Kliği” ile bozulmuş oldu! 

“Cumhurbaşkanı koalisyon denklemlerinin içinde yer alamaz” şeklinde ön şartlar hazırlamakla meşgul olan CHP ve MHP, bizzat Erdoğan tarafından kurgulanan bu oyunun ortasında buldular kendilerini! “Baykal Tabusu” oyunuyla meşgul edilen CHP, Erdoğan’ın bu hamlesine boyun eğerken, MHP oynanan bu oyunun kurallarını değiştiremediği için oyunu değiştirmeyi tercih etti!

Gerçekten de Ekmeleddin Bey üzerinde bir mutabakat var mıydı? Vardı! Öyle ki, Ekmeleddin Bey seçildikten sonra, TBMM Başkanlığı görevini tarafsızlıkla ifa etmek adına atraktif bir hamle yapıp MHP’den istifa edecekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasal sınırlarına çekilmesi gerekliliğini koalisyon ön şartı haline getiren Devlet Bahçeli de bu istifaya yol vererek; hem “Partili Cumhurbaşkanı” Erdoğan’a yerinde bir mesaj verecekti, hem de kamuoyunun ve diğer muhalefetin takdir ve sempatisini celbedecekti! Olmadı!

Hülasa

Kendi iktidarını pekiştirmek ve politik idealizmini tahakkuk ettirmek için “her türlü” politik destek üretimini devreye sokmaktan çekinmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk raundun kazananı oldu! “Baykal kliği” üstünden başarılı bir TBMM Başkanlığı seçimi süreci yürüten Erdoğan, “hem muhalefetin en iyi anlaştığı konunun anlaşamamak olduğunu gözler önüne sermiş oldu, hem de blok fikrinin tamamen bittiği” mesajını verdi! 

MHP’ye gelince… 7 Haziran sonrası süreçte CHP’nin sahip olmadığı ama kendisinin sahip olduğu “hükümetin dışında kalma” opsiyonu üzerinden siyaset üretmeye devam ediyor. Mesela önümüzdeki günlerde; hem AKP’yle koalisyon yapabilmeleri için öne sürdükleri şartlar konusunda ne kadar kararlı olduğunu vurgulamak adına, hem de “Meclis Başkanlığını AKP’ye hediye ettiler” suçlamalarına cevap niteliğinde, Hükümeti kurma görevi alacak olan Davutoğlu’na randevu dahi vermeyebilir! 

Her ne kadar Meclis Başkanlığı seçimi sürecindeki tavrıyla alakalı kendilerine yöneltilen tenkitlere haklı ve makul gerekçeler ileri sürse de, her ne kadar “siyasi gerçekçilik” ilkesi adına göze alabileceklerini sergileme konusunda ciddi fedakârlıklar yapmaktan çekinmediğini gösterse de; gelecek günlerde “muhalif düzlemde” neticeye endeksli politikalar üretme konusunda insanların çoğunu mutmain edemiyor! Bu anlamda hem kendi tabanı üzerinde, hem de konjonktürel avantajlarla kendi lehine tahvil ettiği yüzer-gezer seçmen kitlesi üzerinde de fazla kredisinin olmadığını düşünüyorum! Mesela, “Devlete sahip çıkmak” gibi muğlâk gerekçeler gibi bir şeyleri bahane edip, yolsuzlukların üzerine gidebilecek bir işbirliğine tamamen sırtını dönebilir veya “papaza kızıp oruç bozan” tavırlarla 3 Kasım 2002 öncesindeki ezberi tekrarlayabilir endişesini taşıyanların sayısı hâlâ çok fazla!

CHP ve Kılıçdaroğlu’na gelince… Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarını sınırlamak konusunda en etkili bir konumda olmalarına rağmen, elindeki imkân ve avantajları kullanamayacak derecede “dış müdahalelere” açık olduğu ve “zayıf direnç” gösterdiği bu süreçte bir kez daha ortaya çıktı! 

Yani anlayacağınız bu tablodan bir koalisyon çıkmaz; çıksa da uzun ömürlü olmaz. Ülke hızla erken seçime doğru gidiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Türk Arşivi