25. dönem TBMM’sinin ilk başkan seçimi, tahminlere uygun bir şekilde sonuçlandı ve Ak Parti adayı İsmet Yılmaz meclis başkanı oldu. Hayırlı uğurlu olsun.

Meclis başkanı seçiminin 4 turda sonuçlanacak şekilde yazılmasının sebebi, 1977 yılında 36 turda sonuçlandırılamayan meclis başkanlığının yarattığı sosyal-siyasal travmadır. 

1977 yılında meclis oturum üstüne oturum yapıyor ama bir türlü başkanını seçemiyordu. Bu da meclisin çalışmasını engelliyor; sokaktaki terör de gittikçe azıyordu. Kötü ve yanlış gidişi gören rahmetli Türkeş, CHP’li Cahit Karakaş’ı destekledi ve o kriz öyle aşıldı. Şayet bu destek olmasaydı, sonuçsuz turlarla Türkiye’nin başı dönecek, siyasi kriz derinleşecekti.

1977’de oy vererek krizi çözen MHP, şimdi de oy vermeyerek sorunun çözülmesine katkıda bulundu ve Türkiye, meclis başkanı krizini kolayca atlatmış oldu.

MHP, 2007 yılında da oy vermeden ama meclise girerek Cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleşmesine de katkıda bulunmuştu.

Oy vererek gerçekleşene desteklerden birini Hürriyet gazetesi “411 el kaosa kalktı” diyerek tarihe geçirmişti.

MHP, “dar zamanda çözüm üretmek” felsefesi gereği hareket ediyor. Bazen aktif, bazen de pasif destek vererek çözümün oluşmasını sağlıyor. 

Bakın gereksiz gerilim yaşamadan 2 günde meclis başkanlığı meselesi çözüldü.  Çözüldü ama diğer muhalif partilerde bir gerginlik, bir gerginlik!..

MHP size, adayınızı destekleyeceğine dair bir söz verse de seçim anında bu sözünü yerine getirmese, gergin gergin konuşmaya hakkınız var ama MHP size böyle bir söz vermedi ve hatta, kurgulanan ama telaffuz edilmeyen CHP-HDP birlikteliğine katkıda bulunmayacağını açıkça söyledi. Seçimde de o dediğinin gereğini yaptı ama kimse, CHP-HDP birlikteliğini; yani PKK’nın siyasi kanatlarından biri olan parti ile CHP’nin  iş birliğini konuşmuyor; varsa yoksa MHP’ye yükleniyorlar. Hem de kaba bir dille. Baykal’ı destekleme ihtimali olduğu günlerde gizledikleri o kaba dille MHP’yi suçluyorlar. Zaten onların MHP ile ilgili dilleri hep o idi. MHP işlerine yarayacağı zaman, yapay bir yumuşaklıkla konuşarak, tavlamaya çalışırlardı.

Tekrar ediyorum; MHP doğru olanı yapmıştır; onun tarihi bu tür dar boğazlardan geçişin tarihidir ama MHP şu anda pozisyonunu bir türlü anlatamıyor. En çok saldıran CHP, tutmuş HDP ile iş birliği yapmış ama MHP bunu bile yüksek sesle ve etkin bir şekilde dillendiremiyor. 

Niye?...

Çünkü, MHP bu hususları net, açık ve objektif bir şekilde dillendirip kamuoyuna mal edecek aydın kitlesini kaybetti. 

Ve her dönem yazık oluyor MHP’ye. Tıpkı şimdiki gibi.