Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

Oruçluyken işlenen hayırlı ameller cenneti kazandırır

Oruçluyken işlenen hayırlı ameller cenneti kazandırır

Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edildiğine göre; Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün ashâbına: “Bugün içinizden bir cenazede bulunan hanginizdir?” buyurduğunda, Ömer (Radıyallahu Anh): “Ben!” diye 

cevap verdi.  “Oruçlu olarak kim sabahladı?” buyurduğunda, yine Ömer (Radıyallahu Anh): “Ben!” deyince, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “(Sana cennet) vacip oldu, vacip oldu.” buyurdu. 

(Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, 3/118; Bezzâr, no:1043; Heysemî, Mecma’u’z-zevâid, no:4945, 3/383) 

CENNETTE KÖŞK BİNA EDİLİR

Âişe (Radıyallahu Anha)dan rivâyet edildiğine göre; Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün ashabına: “Hanginiz oruçlu olarak sabahladı?” buyurduğunda, Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben yâ Rasûlallâh!” dedi.  

“Hanginiz bir hastayı ziyaret etti?” diye sorunca, Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben yâ Rasûlallâh!” dedi. 

“Hanginiz bir cenazeye eşlik etti?” buyurduğunda, Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben yâ Rasûlallâh!” dedi. 

“Hanginiz bir fakiri yedirdi?” sorusuna yine Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben yâ Rasûlallâh!” diye cevap verince, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “(Bir gün içerisinde) şu dört şey kime nasip olursa, kendisi için cennette büyük bir köşk bina edilir.” buyurdu. (Bezzâr, no:1042; Heysemî, Mecma’u’z-zevâid,no:4946, 3/383-384) 

Ebû Ümâme el-Bâhilî (Radıyallahu Anh) dan rivâyet edildiğine göre; Rasûlüllâh (Sallal-lahu Aleyhi ve Sellem) (bir gün ashâbına): “Bugün içinizden bir hasta ziyaret eden oldu mu?” diye sorunca, sustular. 

Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben yâ Rasûlallâh!” dedi.  “Bugün içinizden bir sadaka bağışında bulunan oldu mu?” diye sorunca, sustular. Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben yâ Rasûlallâh!” dedi. 

Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o kadar güldü ki, artık gülmesini tutamadı. Sonra:  “Canım, yed(-i kudret)inde bulunan Allâh’a yemin ederim ki; bu amelleri bir gün içerisinde ancak iman sahibi olan bir kimse toplayabilir ve mutlaka onlar sebebiyle cennete girer.” buyurdular. (Taberânî,  el-Mu’cemü’l-kebîr, no:7826, 11300; Heysemî, Mecma’u’z-zevâid, no:4947, 4948, 3/384) 

EBU BEKR, ÖMER’İ GEÇTİ

Abdurrahman ibni Ebî Bekr (Radıyallahu Anhuma) şöyle anlatmıştır: Bir kere Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sabahı kıldırdıktan sonra ashâbına yönelerek:

 “İçinizden oruçlu olarak sabahlayan var mıdır?” diye sorunca, Ömer (Radı-yallahu Anh): “Yâ Rasûlallâh! Dün gece oruca niyetlenmedim, bu yüzden oruçsuz olarak sabahladım” dedi. Ebû Bekr (Radıyallahu Anh) ise: “Ama ben dün gece oruca niyet ettim, böylece oruçlu olarak sabaha çıktım” dedi. Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

ANCAK İMANI OLAN TOPLAYABİLİR

“Bugün içinizden bir hasta ziyaret eden oldu mu?” diye sorunca, Ömer (Radıyallahu Anh): “Yâ Rasûlallâh! Daha yeni sabah namazını kıldık, şimdi de burada oturuyoruz, nasıl hasta ziyaret edebilirdik ki!” dedi. O zaman Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben (din) kardeşim Abdurrahman ibni Avf’ın hastalandığını duydum, mescide doğru çıktığımda yolumu oradan geçirttim, böylece onun nasıl sabahladığına bir baktım” dedi. 

O zaman Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 “Bugün içinizden bir fakir yediren oldu mu?” diye sorunca, Ömer (Radıyallahu Anh): “Yâ Rasûlallâh! Namazı kıldığımızdan beri yerimizden ayrılmadık(ne zaman fakir yedirecektik ki?)” diye cevap verdi.  

Bunun üzerine Ebû Bekr (Radıyallahu Anh): “Ben mescide girdiğimde, birden dilenen bir fakirle karşılaştım, (oğlum) Abdurrahman’ın elinde bir parça arpa ekmeği buldum, ondan alıp fakire verdim.” deyince, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Sen (var ya sen), cennetle müjdelen!” buyurunca, Ömer (Radıyallahu Anh) derin bir nefes alarak: “Hey gidi cennet! (Biz seni kaçırdık)” (dercesine hayıflandı). 

Bu durumu gören Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ömer (Radıyallahu Anh)ı razı edecek birkaç söz söyleyince o: “Allâh Ömer’e rahmet etsin, Allâh Ömer’e acısın! Hangi hayra niyet ettiyse, mutlaka Ebû Bekr o hususta onu geçmiştir.” dedi.(Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr; Heysemî, Mecma’ u’z-zevâid, no:4949, 3/385) 

ÖZELLİKLE BEYAN EDİLMİŞ

Görüldüğü üzere; bütün bu hadîs-i şerîflerde fazileti bildirilen ve cennete girmeyi hak ettiren hayırlı amellerin, mutlaka oruç tutulan günde yapılmış olması özellikle beyan edilmiştir.  İnsanın ramazân-ı şerîf dışında her gün oruç tutması düşünülemeyeceğinden, zaten de bu, sünnete uygun bir amel olmadığından dolayı, ramazân-ı şerîf ayında ise her gün mutlak oruçlu olunacağı için, oruçlu iken yapılan bu hayırlı amelleri ulemâ hâssaten ramazân-ı şerifte yapılan amellerin faziletleri babında zikretmişlerdir. 

YÜZLERİ PARLAYAN CARİYELER

Ebû Hafs-ı Kebîr (Kuddise Sirruhû)dan nakledildiğine göre; Dâvûd-ü Tâ’î (Kuddise Sirruhu) şöyle anlatmıştır. 

Ramazânın ilk gecesi dalmıştım, birden cenneti gördüm, ben inci ve yakuttan bir ırmak kenarında oturmuşum. 

Cennetteki cariyeleri gördüm ki yüzlerinin nuru güneş gibi parlıyordu. 

Ben: “Allâh-u Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur, Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Allâh-u Teâlâ’nın elçisidir” deyince, onlar da:

 “Allâh-u Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur, Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Allâh-u Teâlâ’nın elçisidir.  Biz ramazân-ı şerîf ayında hamdeden, oruç tutan, rukû ve secde yapan kullara aitiz” dediler.  (Osman el-Hobevî, Dürretü’l-vâ‛ızîn, sh:5)  

İşte bu sahih zuhûrattan da anlaşıldığı gibi, her zaman için değerli olan, hamd, oruç, rukû ve secde gibi salih amellerin, ramazân-ı şerîf ayında işlenmiş olması durumunda, âhirete müteallik birçok getirisi mevzu bahistir. 

Ayet-i Kerime

O gün (kıyamet günü) cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer daha güzeldir. Furkân, 25/24

Hadis-i Şerif

Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım. Arkadaşınız öldüğü zaman (kusurlarını zikretmeyi) terkedin. Tirmizî, Menâkıb 85)

 

Alimlerden Öğütler

Susmak, hikmet kapılarından bir kapıdır. Susmak, (boş yere konuşmamak), muhabbet kazandırdığı gibi her hayrın da kılavuzudur. İmam Rıza (K.S.))

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi