Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Polis Meslek Yüksekokullarında Neler Oluyor?

Polis Meslek Yüksekokullarında Neler Oluyor?

Türkiye’nin değişik illerinde bulunan 26 polis meslek yüksekokulundan mezun olan 6 bin öğrenciden 2 bini mülâkatla elendi. Mülâkatı geçen 4 bin öğrenci ise polis olarak atanacak. Adaylara uygulanan mülâkatta paralel yapı ile mücâdele kapsamında değerlendirmeye de yer verildiği belirtildi.”

Bu haber hükûmete yakın bir gazetede yayınlandı. Yorumsuz, nötr bir haber.

Aynı haber, ayrıntılı bir şekilde cemaate yakın bir sitede yayınlandı. Bu habere göre, en büyük kıyım, Aksaray Polis Meslek Yüksekokulu’nda yapılmış. 426 öğrencinin 386’sı skandal bir mülâkatla elenmiş. Okula girerken mülâkat yapılmış olmasına rağmen, paralel yapı ile mücâdele kapsamında yeni bir yönetmelik çıkartılarak 3-5 dakikalık bir mülâkat ile son derece başarılı olan öğrenciler bile elenmiş. 

İkinci haber de böyle. 

Elenen 2000 kişi, zâten mülâkatla alınıp 2 yıl eğitim görmüş. İş garantisi ile istikbâl planları yapmışlar. Belki âilelerine maddî destek verecekler. Şu anda, 2000 âile travma yaşıyor. 2000 gencin psikolojisi bozuk. İşlerini garanti olarak gördükleri için B planları da yok. 

Aksaray’daki okuldan 386 polis adayının ihrâcını, cemaate yakın bir sitenin “zulüm” olarak haber yapması, size ne düşündürür? “Cemaat sâhiplendiğine göre demek ki bu polis adayları onlardan.”

Oysa, bana ulaşan bir babanın anlattıkları bunun tam tersi. H. Bey, mağdurlardan birinin babası. Âilece perişan vaziyetteler. Bütün düzenleri, alt üst oldu. Fakat esas mesele bu da değil.

H. Bey’i, uzun zamandır tanıyorum. Milliyetçi, dindar bir yurdum insanı. Zaman zaman hükûmet eleştirilerimize bile “Şimdi sırası mı?” diye karşı çıkan biri. Cemaatle organik bir bağı yok. Oğlu, devlet lisesinden mezun. Cemaat dersanesine gitmemiş. 17-25 Aralık sürecine net bir tavrı var.

Buna rağmen, oğlu elendi. Geri dönüşü yok. Şu anda hükûmete sayıp sövüyor olması lâzımken tam tersine, “Yanlış bir şeyler var.” diye uyarıda bulunacak kadar hassas. “Paralel yapı ile mücâdele adı altında, bizim gibi âilelerin çocukları elendi. Bilakis, mülâkatı geçenler cemaatçi. Hâlâ, ipler onların elinde.” diyor. 

Bir şey daha söyledi ki esas ilginç olan bu. 

“Cemaate yakın bir yayın organında bu elemeye isyan eden yazılar çıkacak. Elenenlerin cemaatten olduğu algısı güçlendirilecek. Böylece, ‘Aman adım paralelciye çıkar’ korkusuyla hiç kimse bu konuya bulaşmak istemeyecek. Mağdurları savunmayacak.” 

Evet, R. Bey bunu dedikten sonra, aynen bu şekilde haber çıktı.

Böyle bir sürü hâdise var aslında. Hükûmet, “Paralel yapı ile mücâdele sürecek.” diye feryat ededursun, bir sürü paralelci, paralel olmayan insanlarla mücâdele  ediyor. 

H. Bey, bir konuda daha uyarıda bulundu. “Bunların bilinmesini lâzım Kerime Hanım. Ama yazdığınız zaman, bizim yüzümüzden sıkıntıya düşersiniz. Hemen birşeyler derler.”

Ne yapabilirim ki?  

“Ko desinler bize deli Usludan yeğdir delimiz” deyip geçmekten başka yapacak bir şey yok. El, adama, her şeyi der.
Elemede, istatistik olarak sorunlu bir durum var. 26 okuldaki 6000 polis adayından 2000’i elenmiş. Yâni, her üç kişiden birisi. Elenenlerin beşte biri, Aksaray’daki okuldan. Okuldaki üç kişiden 2,7 si elenmiş durumda. Neye göre?

Ölçü ne? Ortada işlenmiş bir suç yok. İşlenme ihtimali olan suç var. Peki, kalan dört bin kişinin garantisi ne?

Güneydoğu’daki polis lojmanları HDP’ye oy verirken bir yönetmelikle polis adaylarını meslekten ihraç etmek ne kadar sağlıklı bir mücâdele biçimidir Allahaşkına? Ak Parti’de arkası olan cemaatçi bürokratlar hükmünü sürdürürken yurdum insanını mağdur ederek mi devletin güvenliği sağlanacak?

Şu an işsizler ordusuna katılan 2000 kişinin ve âilelerinin öfkesi nasıl kontrol edilecek?

Bu konuya, “Azınlık Raporu” filmi eşliğinde devam edelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi