Selçuk Özdağ

Selçuk Özdağ

Sabır Taşı Çatladı

Sabır Taşı Çatladı

İstiklal Marşı’nı istemiyorlar, bayrağı istemiyorlar, tek vatanı, tek devleti, tek milleti istemiyorlar, karakol yapılmasını istemiyorlar, askerin, polisin operasyon yapmasını istemiyorlar, Doğu, G.Doğu’da tek parti, tek ideoloji, tek örgüt olsun istiyorlar bir de utanmadan  barış istiyorlar. Böyle bir parti acaba nasıl barış istiyor olabilir?. O kadar şımardılar ki neredeyse bu ülkeden çekin gidin diyecek kadar küstahlaştılar.

 Son üç yılda PKK nın yaptıkları karşısında sabır taşı bile çatlardı, nitekim sonunda çatladı. IŞİD, Kobani'ye saldırır onu bahane ederek ortalık savaş yerine çevrilir, canlı bomba patlatılır onu bahane ederek askere, polise saldırılır. Devlet vatandaşını korumak için karakol yapar saf köylü vatandaş tahrik edilerek karakollar, askerler taşlanır, yollar kesilir. Güya Türkiye barış yapıyor. Yak yık öldür, yol kes vergi al, yargılama yap, PKK-HDP’li olmayana yaşama hakkı tanıma, yerel halklara özerkliğin, federalizmin, vatanı bölmenin taşlarını döşe sonra da barış! istiyoruz diye milleti kandır.

 Ne HDP, ne de PKK hiç bir zaman barış istemedi. Aralarında rol dağılımı yaparak iyi polis kötü polisi oynadılar. Toplumu uyutarak örgütsel faaliyetleri yoğunlaştırdılar, silah bırakma sözü vermelerine rağmen bu sözlerinde durmadılar. Tam aksine doludizgin militan devşirip silahlandılar. Şimdi iki bomba yiyince yine barış yalanına sarılacaklar. Medyadaki uzantılarını Hayko'ları, Ruşen'leri, Çandar'ları konuşturarak devleti ve iktidarı barışı bozan taraf olarak ilan edecekler. PKK'nın silahlanmasını, asker polis öldürmesini, şehirleri savaş alanına çevirmelerini unutturacaklar.

Daha dün o uzantılardan biri Suruç üzerinden Kobani'ye giderken patlama sonucu ölen gençleri tanıdığını söyledi. Kimse Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelmiş bu kadar insanı nasıl tanıyorsun diye sormadı. PKK'ya cephe gerisi faaliyetlerde taşeronluk yapan  bu gençler oyuncak dağıtmaya gittiler diye takdim edildi. Aslında oyuncak moyuncak yok, daha önce Kobani'ye gönderdikleri canlı bombanın izinden gidip kendilerine de ailelerine de yazık ettiler. Gençler üzerinden uydurulan hikayeler tamamen PKK'nın mağdur edebiyatına malzeme sağlamak için. O gençler IŞİD'den önce PKK ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin kurbanı oldular.

 Hep bir ağızdan TSK'nın IŞİD'i vurmasını, PKK'nın önünü açmasını bekliyorlar. IŞİD söz konusu olunca herkes şahin kesiliyor, savaş tam tamları çalıyor. Ama TSK, PKK'nın inine iki bomba atınca hep bir ağızdan barış çağrıları yapıyorlar. IŞİD vurulunca iyi, PKK vurulunca kötü. Terörü işte bu kafa besliyor. Medyada güya barış istediklerini söyleyenlerin birine PKK'nın cinayetlerini telin ettiremezsiniz. Karşı oldukları, PKK'ya yönelik operasyonlardır.

Başbakan sürecin PKK tarafından istismar edildiğini söyledi. Buna itiraz etmek için son üç yılda yapılanları görmemek lazım. Tek taraflı barış olmaz, hükümet onlarca adım attı, düzenleme yaptı, PKK bir kişiye bile silah bıraktırmadı. Üç yıl boyunca devlet sabretti, asker sabretti, emniyet sabretti, Türk Milleti sabretti. Ama görüldü ki sustukça PKK daha da istismar edecek. Deniz bitti, bundan sonrasını HDP/PKK düşünecek. Her şeye rağmen Sn. Başbakan çözüm süreci devam edecek dedi. Ama artık tek taraflı hiç bir adım atılmayacaktır. Barışın yolu açık, PKK silah bırakacak, örgütsel faaliyetlere son verecek, Türkiye kandan göz yaşından kurtulacaktır. Gerçekten barış isteyen, önce elindeki  silah namlusunu bu millete çevirene silahını bırak diyecek. Askere, polise silah bırakın diyenler devlete, gelin PKK'ya teslim olun diyorlar. Herkesin şunu bilmesi lazım, PKK ile Türk milletini aynı anda memnun edecek bir barış formülü yoktur. Apo'yu, HDP'yi memnun etmek için bu milletin birliğinden, huzurundan taviz verilemez. Bir barış olacaksa önce buna Apo veya hempalarının değil, Türk milletinin evet demesi lazım. Kandil’e yapılan operasyonlar yerindedir. Ancak PKK'nın asıl unsurları yurt içinde. Önce devletimsi bir yapılanmaya giden bu unsurların dağıtılması gerekir. Bundan sonra PKK ya silah bırakacak, akıttığı kanlar, ölen canlar için 80 milyondan özür dileyecek ya da 3 yıldır bu milleti oyalama süreci bitecektir. İyi niyetin aşırısı ahmaklıktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Selçuk Özdağ Arşivi