Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Terörün Psikolojik Operasyonu

Terörün Psikolojik Operasyonu

Terörün tırmandı/rıl/dığı dönemlerde toplum psikolojisi de alt üst oluyor; tedirginlik, şüphe ve tereddüt hayata hakim oluyor… 

Genellemeler, yaftalamalar, etiketlemeler, kamplaşmalar ve bunların sonucunda oluşan düşmanlık hisleri zirve yapıyor bu dönemlerde. Onun için, güvenlik kuvvetlerinin teröre karşı aldığı askeri tedbirler ve topyekûn silahlı mücadele tüm hızıyla devam ederken sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin ve medyanın terörün psikolojik operasyonlarına karşı teyakkuzda olması ve toplumdaki elektriklenmeleri yatıştıracak ve toplumsal çatışma ortamlarını zayıflatacak bir çalışma içerisinde olması gerekiyor bu dönemde. 

Terör örgütleri askerimize ve polisimize kalleş pusular kurarken, bu karanlık örgütlerin toplumun kılcal damarlarına sızan kolları, medya organları ve bu örgütlerle müşterek ve paralel hedefleri bulunan tetikçileri de “düşmanımın düşmanı düşmanımdır” diyerek sürekli ayrılık ve fitne tohumları ekiyor; karanlık provokasyonlarla korku, nefret ve kavga havasının hayatı esir almasını sağlamak istiyor…  

Mevcut hükümeti yıpratmak, fırsattan istifade Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tenkit ederek bu çatışma ortamından nemalanmaya çalışmak, ülke kaos ve keşmekeşe sürükleniyor havası verilerek Türkiye’yi yönetilemez bir ülke gibi göstermek bu odakların şimdiki hedefleri.   

Bu tuzağa düşmemek için ferasetli ve teyakkuzda olmak lazım…

SİVİL TOPLUM UYUYOR MU?

Maalesef böyle zor zamanlarda konuşması, koşması ve inisiyatif alması beklenen sivil toplum kuruluşlarının bu dönemde suskun ve pasif kalması anlaşılabilir bir durum değil. Özellikle Kürt meselesi ve terör sorunu ile ilgili faaliyetler yapmış, bu anlamda topluma yol göstermesi beklenen kanaat önderleri ve sivil çatı teşkilatların, gönüllü teşekküllerin son terör saldırıları ve operasyonların etkisiyle sarsılan toplum psikolojisini rehabilite etmek için hususi ve etkin bir çalışma içerisinde olması gerekiyor. 

Hadiselerden günler sonra ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden cılız basın açıklamalarıyla geçiştirilecek günler değil içinden geçtiğimiz günler…. 

Sultanahmet Meydanı’nda Çinli turist peşinde koşup Korelilere saldıran, Doğu Türkistanlı esnafı Çinli diye dövüp Doğu Türkistan’ın hukukunu savunduğunu sanan magandalar, şimdi de Kürtlere yönelik provokatif eylemler düzenleyebilir!.. Kezâ her gördüğü sakallıyı DAEŞ militanı sanan, her çarşaflıyı radikal örgüt mensubu gibi telakki eden insan suretinde hayvanlardan hâlâ çokça olduğunu unutmayalım. Şehit cenazelerimizin verdiği acı ve toplumsal moral bozukluğuna bir de bu tür anlamsız ve fitne kokan hadiseler eklenmeye başlarsa ülkedeki huzursuzluk ve güvensizlik hâli daha alt katmanlara da yayılabilir... 

Bu durum, terörün çok istediği sonuçların doğmasına ve terörün askeri saldırılarından çok daha ürkütücü travmalarla toplumun sarsılmasına sebep olabilir.   

Terör, can kayıpları ve yıkımlardan daha çok eylemlerinin psikolojik sonuçlarından güç kazanır ve eylemlerinin sürekliliği için toplumdaki fay hatlarının derinleşmesini ve fitne tohumlarının filizlenmesini arzu eder. 

Terörün bu hevesini kursağında bırakmak şart.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi