Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Uçmak İyidir

Uçmak İyidir

The Guardian gazetesinde bir yazı çıkmış. Başyazı…              

Bu yazıda; “Türkiye, Kürtlerle barışma girişimine son verdi. Bunun anahtarı Erdoğan’ın siyasî hırsları olabilir” denilmiş.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeir “Türkiye’nin eski şiddet döngüsüne yeniden kapılması kimsenin çıkarına değil, ne hükümetin ne de Kürtlerin siyasî temsilcilerinin” biçiminde açılama yapmış…

Akillerin bir kısmı yine toplanmış. Onlar da imza koymuşlar. “Derhal silahlar susmalı, çatışmasızlık sürdürülmeli” demişler. 

İçerde dışarıda bir sürü zevat Kürtler başka bir unsurmuş gibi tuhaf barış çağrıları yapıyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanı da yere inmiyor. TC uçağı ile o ülke senin bu ülke benim geziyor. Yanında da seçkin mi seçkin gazeteciler…

Hatırlarsanız 11 Eylül saldırılarının olduğu gün, güya, ABD devlet başkanını can güvenliği için havaya kaldırmışlardı.

Özel hazırlanmış ve ‘yönetişimini sürdürmek’ bakımından da yeterli donanıma sahip olan bir uçakla havada gezdirilmişti. Uçaklar belli hedefleri vuruyordu ve ABD başkanı havada idi…

İkiz kulelere iki uçak çarptı. Pentagon’a bir uçak düştü. Bir başka uçak başka bir hedefe doğru uçuyordu ve ABD başkanını kaldırdılar.

Demek ki yukarıdan ülke ve dünya daha iyi yönetilebiliyor.

Zaten benim bir sözüm var; günü birlik işlerle meşgul arkadaşlara arasıra hatırlatırım.

“Bir yukarı basamağa çıkıp oradan bir kez daha gözleyin etrafınızı…”

Faydası olur.

Bir üst basamağa çıkıp bakabilmek önemli…

Aşağıda lüzumsuz hırlaşmalar, hesaplar, günübirlik gaileler yerine kuşbakışı bakış bazı meselelerin önemsiz olduğunu bize gösterir. Ufkumuzu açar. Başka unsurları ve ilerdeki hareketli cisimleri görebiliriz. 

Düşmanı dostu iyiyi kötüyü anlayabilmek gözlemleyebilmek için de böylesi zaman zaman yukarılara çıkmak iyidir hani…

Sayın Erdoğan bu yüzden ülke ülke geziyor.

Eğer emeklilik sonrası gezemeyeceği için gitmediği yerlere gitme ve görme ve belki de hatıralarını, gezi notlarını yazma hevesindeyse bu bence gereksiz…

Zira Kafka, Amerika adındaki romanını Amerika’yı hiç görmeden, oraya hiç gitmeden yazabilmişti…

Bir sürü arkadaşım var gezi notları yayınlıyorlar; okuyorum ve şaşıyorum benim gördüklerimi filan görmemişler ve anlamamışlar mesela…

Gidip de göremeyeceğin şeyler olabilir aslında…

Mesela Doğu Türkistan böyle bir şeydir kim bilir…

Sonra Pakistan’a geç, Endonezya’ya geç… 

Bence Altay Dağları’na da gitmeli… Sonra Issık Göl’e selam vermeli… Sonra Göygöl’de Ali Akbaş’ın şiirini okumalı…

Altaylar’dan Tuna’ya uzanmalı…

Evlad-ı Fatihan’ın geçtiği güzergâhı yukarıdan yeniden keşfetmeli…

Viyana kapılarına dayanmalı… Şimdi tramway yolu olan surları tahayyül etmeli. Aşağıda vals çalarken, surların altından lağımcıların büyük projesini düşünmeli… Kara Mustafa Paşa’nın Stephan Kilisesi’nin altındaki altınların beytülmala geçeceğini hayal etmesi gibi Tuna karşısındaki otağında kahve içen Kara Mustafa’ya bir fatiha göndererek aslında niçin aşağıya: Roma’ya yönelmediğini sorgulamalı…

Kurtuluş da onu desteklemeli…  Belki Yusuf, “Şehsuvar’ı da çağırsaydık Sayın Cumhurbaşkanım, o bize yeni fetih projeleri hakkında ilham verebilirdi” demeli…

Sonra birden geriye dönüp iki deryanın ülkesine, Alpertunga’nın ülkesine dönmeli… Amuderya, Sriderya ve Aral…

Suyu çekilen Aral… “Turan ellerinin çevre sorunları üzerine bir kurultay mı toplasak acaba?”  

Aral Gölü’ndeki çevre felaketi üzerine yerel yöneticilerle bir çalıştay tertip etmeli şimdilik…

Oradan ‘Yemen illerinde Veysel Karani’ ilahisi eşliğinde Yemen turu fena olmaz…

Nihal Bengisu Karaca, Çin’in müspet politikaları konusunda bize aydınlatıcı fikirler ve haberler verdiğine göre oradan da yeni ufukları paylaşmamız için, moral bulmamız için bizi aydınlatabilir.

İyi olmaz mı?

Uçmak iyidir.

Ben küçükken hep uçma rüyaları görürdüm.

Babaannem “iyidir” derdi.

“İyidir.”

“Uçmak iyidir.”  

Bu yerel çatışmalar da neyin nesi?

Bunlarla mı uğraşacağız?

Yok IŞİD, yok DAEŞ, yok DEAŞ, yok TEDAŞ; yok TEİAŞ, yok şu yok bu…

Ne bu be?…

PKK, YPG, KCK filan da cabası…

Bunları alıp eski KİT’ler gibi özelleştirmeli hepsini…

Uçarken her şey ne kadar da ortada…

Çözümlemek ne kadar da kolay…

Evet, uçmak iyidir…

Sürünmeyelim.

Uçalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi