Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Özerk Hendekistan Kantonu

Özerk Hendekistan Kantonu

Güneydoğu’da bazı il ve ilçelerde son günlerde hummalı bir faaliyet varmış. 

“Ne olabilir?” diyorsunuz, tabii ki... “Bir üretim faaliyeti olmalı” diyorsanız, yanıldınız; “üretim racona ters, tüketmek esas”. Ya eğitim-öğretim faaliyeti? Yok, o da değil; nasıl bomba yapılır, nasıl askere-polise pusu kurulur, nasıl siviller, çocuklar öldürülür... Bunlar zaten sürekli eğitime giriyor. Velhasıl, ortaya bir hasıla çıkarmak gibi bir niyetleri yok bunların. 

Sizi daha fazla merakta bırakmayalım. Hakkâri, Şırnak, Ağrı gibi iller ve Yüksekova, Nusaybin, Cizre, Silopi… gibi ilçelerde habire hendek kazılıyormuş…

“İşte hendek işte özerklik!”

Bu hendekleri devlet güçlerinin aşması istenmiyormuş. Çünkü buralarda özerk yönetimlerini kuracaklarmış…

Adamlar ebeleri, hemşireleri bile engellediler ya… Hamile bir anne zorlukla helikoperle götürüldü de çocuğunu doğurabildi. 

Böyle bir durumda ne yapılır? Ben devlet umurunu bilmem!

Bana sorarsanız, şöyle yaparım: Hendeğin kazılmasına oranın halkı itiraz etmiyorsa, bu müptezelleri engellemek için en azından diliyle söylemiyorsa… Çek kuyruğunu: Nasılsanız öyle idare edilirsiniz! Lâyığınızı buldunuz!

Demek ki oranın ahalisi öyle yönetilmeye müstehak. 

Çekerim devleti oralardan. Hiç karışmam. Haydi bakalım özerklik tiyatorası ve de kanton sineması başlasın!

Perde!

Üç gün, beş gün, bir ay… En az bir ay… Hiç müdahil olmam. Ama o taraftan bu tarafa, bu taraftan o tarafa geçişleri kapatırım. Madem ki “özerk”sin, “öz yönetim”le bütün işleri hallet!

Beyler, ağabeyler, kardeşler… Yukarıda zikri geçen iller ve ilçeler, Türkiye’nin üretim fakiri yerler. Tarım hikâyeden, hayvancılık biraz… Sanayi neredeyse sıfır…

Siz hiç Ağrı’dan gelen bir mahsulle karşılaştınız mı? Mesela sofranızda, mesela üstünüzde, giysinizde… Sadece Ağrı mı? Hakkari? Yüksekova? Silopi vs…

Hele 3 polisin hunharca, adice şehid edildiği Silopi… Orası için güzel bir isim buldum. Bol miktarda zakkum olurmuş orada. İşte size “Zakkum kantonu”, “muz cumhuriyeti” gibi bir şey…

Hendekistan’ın oluşmasını büyük bir itina ile takip ederim… Çubuğumu yakar, vaziyete bakarım…

İşte o bir ay geçince, ne olacak biliyor musunuz? 

Kıtlık ve açlık! Türkiye’nin batısı, ortası, güneyi, kuzeyi, doğusu üretiyor, bu bölge tüketiyor… Siz aslında İstanbul’da, Kastamonu’da, Çankırı’da, Amasya’da vergi verirken, oradaki halkın ayakta kalması için devlete katkıda bulunuyorsunuz…

Türk devleti bölgeyi sömürüyormuş!

Sömürecek bir şey mi var acaba? 

“Var, şudur” diyeni alnından öpeceğim, yetmez ödüllendireceğim!

Peki nasıl üretmeden tüketiyor bölge halkı? 

Gayet basit: Devlet sübvansiyonu ile!

Bu bölgede devletten yardım sağlamayan, bir şekilde destek görmeyen, maaş-ücret almayan kaç kişi var? 

Geçenlerde Batman’da, ki nisbeten daha üretici bir bölgedir, ahalinin yarısının devletten geçindiği açıklandı…

Bizim tanıdığımız Kürtler akıllı, dostluklarına sadık, uyanık ve duyarlı insanlardır. 

Fakat bu mevzu ile ilgili olanları hiç de öyle görünmüyor. Bunlar bindikleri dalı kesmekle yetinmiyorlar, gövdeyi devirmeye çalışıyorlar. Akıllı insan bunu yapar mı? 

Yoksa Türkiye’nin batısına gelince mi akıllanıyor Kürtler?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi