Yasin Doğan

Yasin Doğan

Barzani'nin yeni söylemi

Barzani'nin yeni söylemi

Mehmet Metiner geçen hafta Kuzey Irak'ta yaptığı görüşmeleri üç gündür Bugün gazetesinde değerlendiriyor. Doğrusu ilginç tespit ve söyleşiler olduğunu kabul etmek lazım.

Askeri operasyonlar öncesinde gerilimi tırmandıran ve Türkiye'yi rahatsız edecek söylemler içine giren Barzani'nin Metiner'e verdiği röportaj ile yeni köprüler kurmaya çalıştığı anlaşılıyor.

Barzani'nin sert çıkışlarını, arkasını ABD'ye dayamış bir siyasetçinin uygulamaya konan senaryoya göre planlı bir hareketi olarak görmek çok gerçekçi olmaz. Kuzey Irak Kürtlerinin ABD'nin orta ve uzun vadeli hesaplarında önemli bir yer tuttuğu aşikardır. ABD PKK'yı bir çırpıda gözden çıkarır ama Kuzey Irak'lı Kürtlerle daha uzun vadeli işlere soyunur. Buna karşılık Barzani'nin sert çıkışlarının böyle uzun vadeli hesaplarda önemli oyuncu olmak ve ABD'nin yeni stratejik ortağı haline gelmekle bir ilişkisi yoktur. Bu durum daha çok Barzani'nin siyaset üslubu ve algısıyla alakalıdır. Barzani tam bir aşiret siyaseti yapıyor, hatta zaman zaman bedevi bir siyaset tarzı güttüğü de söylenebilir. Molla Mustafa Barzani, Kuzey Irak'ta köklü bir gelenek oluşturmuştur. Barzani de kendisini Kürt halkının doğal lideri ve Kürt davasının baş aktörü olarak görmektedir. Barzani'nin çıkışları hem Kürt kesimi içinde üretilen popülist siyaset tarzının ve liderliğini pekiştirme arayışının bir sonucudur, hem de aşiret yapısının getirdiği çok esnemeyen kaba siyaset üslubunun bir neticesidir.

Barzani'nin Rice'la görüşmeyi reddetmesi, zaman zaman ABD'ye de serzenişte bulunması, Türkiye'ye kafa tutan sert demeçleri hep bu siyaset tarzının bir uzantısıdır.

Metiner'in röportajında Talabani Başbakan Erdoğan'a övgüler düzüyor, daha açık ve daha sıcak mesajlar veriyor. Barzani ise daha dolaylı, daha mesafeli mesajlarla durumu toparlamaya çalışıyor.

İki lider arasındaki fark, iki ayrı siyaset üslubunun parçasıdır. Talabani tam bir reel politikacı'dır. Popülizmi içe değil, dışa dönük çalışır. Abartılı övgüleri, eleştirilerinden fazladır. Demirel vari, “dün dündür” yaklaşımıyla hareket eder. 360 derece dönüş kabiliyetine sahiptir.

Barzani daha ilkeli görünmeye, düz bir çizgide hareket etmeye çalışır. Ancak bu düz siyaset çoğu zaman kaba, dengeleri gözardı eden, esnemeyen, mevcut şartlara uyum sağlayamayan bir görünüm ortaya çıkarır. Barzani'nin efelenmesi sadece sırtını dayadığı güçle ilişkili ve orantılı değildir.

Barzani'nin bu siyaset üslubu ve tarzının Türkiye'yi rahatsız ettiği açıktır. Hatta ABD'nin de bu durumdan rahatsız olmaya başladığı düşünülebilir. Barzani'nin Türkiye ile yakın bir işbirliği geliştirememesi ve çıkardığı sorunlarla yüklendiği bagajların bölgedeki dengeler için bir engel oluşturmaya başlaması kendi aleyhine süreçlerin başlamasına sebep olabilir. Barzani'nin kenara konulması çok kolay değildir. Neçirvan Barzani ve Talabani “kötü polisi” oynayan Barzani'ye karşı “iyi polis” rolünü oynadığı için çoğu kesime şirin görünebilir. Ancak bu durum ciddi bir siyasi sonuç doğuramaz. Barzani'nin denge dışı bırakılabileceği biraz zorlama bir yorum olur.

Kuzey Irak, her zaman için Suriye ve İran'a kıyasla Türkiye'yi kendisine daha yakın hisseder. Yakın tarihte ortaya çıkan tüm olaylarda Kuzey Irak Kürtleri Irak yönetimi, Suriye ve İran'a karşı Türkiye'nin yardımını görmüştür.

Sevgili Metiner'in bu çok önemli röportajında Barzani'nin ortaya koyduğu pozitif yaklaşım, Talabani'nin övgülerinden çok daha anlamlıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yasin Doğan Arşivi