M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Dinî Yayınlarda Hizmet ve Sömürü

Dinî Yayınlarda Hizmet ve Sömürü

Bundankırk elli yıl önce kitapçıda “Bu Kur’ân’ın fiyatı kaç liradır?..” diye sormak çok ayıptı. “Hediyesi ne kadar?..” diyesorulurdu. Kutsal kitaba herhangi bir ticarî mal gözüyle bakılmazdı.

Eskiden, bugünküne nisbetle hayli edeb, terbiye, görgü vardı.

Zamanımızda bütün kutsallar çarşıya, pazara, tezgaha düştü.

Kabalık genelleşti. İncelikler, zarafetler bizi terk edip uzak diyarlara gitti. Acaba nerelere gittiler?

Şimdi her şey paraya endekslendi.

İmam müezzin sendikalarının, sabah ve yatsı namazları için ek ücret istediklerine şahit olduk.

Önüne gelen, dünyalık için din kitabı yazıyor, yayınlıyor. Bunlar lüzumlu mu, faydalı mı, yanlışsız mı, düşünen araştıran yok.

Tesettür giyimi endüstrisi gelişti. Bu tesettür kıyafetleri Şeriata uygun mu? Kültürel ve estetik değeri var mı?.. Bunları pek düşünen yok.

Bu ülkede bir din sömürüsü sektörü oluştu. Yekûn olarak yüz milyarlarca dolarlık bir sektör.

Materyalistler için paranın iyisi kötüsü, temizi kirlisi, helali haramı olmaz. Para paradır. Maalesef bazı İslâmcılar da aynı çizgide.

Mushaf (Kur’ân nüshası) basımı para ve ticaret konusu... Meal tercüme tefsir para ticaret... Hadis para ticaret... Bütün din kitapları para ticaret..

Eskiden, matbaadan önce alimler faydalı, değerli kitaplar yazarmış, telif ücreti almazlarmış. Hattatlar elle yazarak çoğaltır, onlar geçimlerini sağlarmış.

Müslümanlar niçin bir Kur’ân vakfı kurarak; Mushafları, meal ve tercümeleri, tefsirleri maliyet fiyatına halka ulaştırmıyorlar? Böyle bir şey yapılsa ne muazzam hizmet olur?

Müslümanlar Almanya’daki Bertelsmann yayınevi gibi dünya çapında büyük bir basın, yayın, dağıtım dev-şirketi kuramadılar?

Dinî kitaplar çıkartan çeşitli yayınevleri olmasın demiyorum. Benim olmasın dediğim şey, din sömürüsü, mukaddesat istismarıdır.

Din kitapları sırf para kazanmak maksat ve niyetiyle çıkartılmamalıdır.

Dinî yayınlar kontrol edilmelidir. İçinde yanlış ve bozuk yerler olan kitaplar tenkit edilmeli ve toplum uyarılmalıdır.

Dinî kitaplarda şu özellikler ve sıfatlar bulunmalıdır:

1. Faydalı olmalı.

2. Değerli olmalı.

3. Mümkün olduğu, elden geldiği kadar yanlışsız, hatasız olmalı.

4. Din sömürüsüne alet edilmemeli.

5. Ehil kimseler tarafından telif, tasnif, tercüme edilmiş, derlenmiş olmalı.

Temiz niyetle, ihlasla, ahlâk ve karakter ile uzman ve ehliyetli kimseler tarafından yapılmayan hizmetler, zahirde hizmet gibi görünseler de gerçek hizmet değildir; sömürüdür, bezirganlıktır, istismardır.

Ne mutlu gerçek hizmet edenlere.

Yazıklar olsun din sömürücülerine...

Bertelsmann Yayınevi

1835’te Hıristiyanlık kitapları ve ilahileri yayınlamak üzere kurulmuş olup, günümüzde dünyanın en büyük yayınevidir. 2007 cirosu 18.758 milyar eurodur. Merkezi Almanya’da Gütersloh şehridir. 63 ülkede şubesi vardır, 102 bin işçi ve memur çalıştırmaktadır. Her çeşit yayıncılık, müzik, radyo, internet faaliyetleri yapmaktadır. Tamamen özel bir ticarî kuruluştur.

Müslümanların düşünen ve çalışan beyinleri bu gibi basın, yayın, dağıtım, iletişim firmalarını incelemeli ve İslâm dünyasında da bunlara benzer müesseseler kurulması için faaliyete geçmelidir.

Müslümanlar böyle bir şey yapamaz mı? Bu suale hem yapar, hem de yapamaz cevabı verilebilir.

El-Cezire televizyonu göstermiştir ki, Müslümanlar da dünya çapında basın, yayın, iletişim faaliyeti yapabilirler. İslâm dünyasında bunu yapacak para vardır. Lakin yeterli akıl, uzmanlık, vasıf çok azdır.

Ergenekon’un İntikamı Korkunç Olacaktır

Ergenekon denizdeki muazzam bir buzdağı gibidir. Onda biri suyun üzerinde, onda dokuzu altında.

Ergenekon yakın tarihle iç içedir. Ergenekon teşkilatı Türkiye’yi örümcek ağı gibi sarmış sarmalamıştır.

Ergenekon geneldir.

Niçin Emniyet teşkilatındaki ve yargıdaki uzantıları üzerine gidilmiyor?

Ergenekon, şiddetle karşı ve zıt olduğu dinî hareketin içine de sızmıştır. İslâmî kesimde sürüyle Ergenekon ajanı, casusu, provokatörü, yönlendiricisi vardır.

Ergenekon öyle bir dağdır ki, binlerce buldozer bile onu kaldıramaz.

Şu anda Ergenekon konusunda en büyük tehlike, birilerinin kapalı kapılar ardında anlaşıp, uzlaşıp bu işi “tatlıya bağlamalarıdır.”

Ergenekon bitirilemezse, rövanşı ve intikamı korkunç olacaktır.

Gafillerin bundan haberi var mıdır?

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi