Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Türkiye’nin İnsanî Yardım Başarısı

Türkiye’nin İnsanî Yardım Başarısı

Tırmandırılan terör ve siyasetin sıcak gündemi arasında kaybolup giden bir başarı bu… Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri yahut yabancı misyonlar Türkiye’nin insani yardım performansını, cömertliğini ve Suriyelileri misafir etmekteki fedakârlık ve profesyonelliğini anlatınca ancak hatırımıza geliyor bu başarı. Bizim siyasi parti liderlerinin bir türlü ağzından çıkamayan laflar yabancılardan sudûr ediyor. Başarıyı tespit ve takdir etmek gibi bir erdemden mahrum çünkü bazı siyaset erbabı. Seçkinci Cumhuriyet elitlerinden tevarüs eden yahut eziklik psikolojisinden kaynaklanan bir tür ‘ara aydın’ yahut ‘memnuniyetsiz bedbin’ tavrı bu… 

Konuya dönecek olursak; ‘insani yardım’, çeyrek asırdır parlayan yıldızımız; milletimizin merhamet, infak, misafirperverlik, yardımseverlik hislerinin ne derece güçlü olduğunu gösteren, aynı zamanda ‘refah ürettiğimizin’ ve kalkındığımızın da açık bir delili...  

Hemen her gün şehitler verdiğimiz, güvenlik endişelerimizin arttığı ve etrafımızın ateş çemberi ile çevrili olduğu bir zeminde dahi insani yardım çalışmaları hız kesmeden devam etmeli ki, insanlığımızı kaybetmeyelim. 

SURİYE VE YEMEN ALARM VERİYOR!

Ancak maalesef, silahlanmaya milyar dolarlar aktarılan ve Irak, Suriye ve Yemen gibi İslam ülkelerinin silah üreticilerinin hem pazarı hem laboratuvarı haline getirildiği içinde bulunduğumuz şartlarda ilk önce unutulan, ötelenen ve ihmal edilen insani yardım çalışmaları oluyor. 

Bugünlerde insani yardım kuruluşları yeni kampanyalar açma planlarını erteliyor. Bağışçılar bir kuruma bağışta bulunurken gerek ekonomik şartlardan gerekse medya manipülasyonuna maruz kaldığı ve parasının nereye gittiğine dair şüpheleri olduğu için iki kere düşünüyor. Özellikle Suriye, Yemen ve Irak’ta statüko yanlısı politika izleyen ülkelerdeki bağışçılar DAEŞ’le veya benzeri örgütlerle etiketlenme riskiyle karşı karşıyalar. 
Türkiye’nin DAEŞ’e yardım ettiği ve önünü açtığı iftiralarını atanların hedefinde Türkiye üzerinden gerçekleşen insani yardım akışını durdurmak da olabilir… 

MERHAMET KANALLARI DAİMA AÇIK KALMALI  

Her ne olursa olsun Türkiye’nin yüzünü ak eden insani yardım çalışmaları ve mazlumlara yönelik kampanyalar hız kesmeden devam etmeli. Merhamet kanalları ve koridorları daima açık kalmalı. 

Özellikle bugünlerde kendi dertlerimizden ihmal ettiğimiz, unuttuğumuz ve ertelediğimiz insani yardım faaliyetlerine destek planlarımızı kurban bayramını vesile kılarak gözden geçirebiliriz. 

Son yıllarda ‘kartografik’ bir dış politika yerine ‘beşerî’ yönü ağır basan bir dış politika yürüten Türkiye’nin dünyaya parmak ısırtan insani yardım başarısı, sadece bir ‘yumuşak güç unsuru’ olarak görülmemeli; mazlumların, mağdurların ve muhacirlerin teşekkür ve dualarını celp eden ve bu topraklara bereket vesilesi olan bir unsur insani yardım faaliyetleri…  

Gelecek yıl Mayıs ayında Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olan Türkiye’nin istikrarı dünya mazlumları için hâlâ sigorta niteliğinde… 

Ümidimizi kaybetmememiz için daha çok sebebimiz var… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi