Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Kimyasal Esed, Kimyasal Terör!

Kimyasal Esed, Kimyasal Terör!

Geçtiğimiz Cuma günü Esed rejiminin Suriye’nin kalbi Şam’ın yakınlarında, Doğu Guta’da gerçekleştirdiği kimyasal silah katliamının ikinci yıldönümü idi. Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 1500’e yakın sivilin çırpınarak can verdiği katliam! 16 Mart 1988 tarihli 5 binden fazla insanın öldüğü Halepçe Katliamı’ndan sonra dünyanın gördüğü en büyük kimyasal silah katliamıydı bu. Tahminlere göre bir ton öldürücü sarin gazı kullanmıştı Esed güçleri. O günden önce de Esed, kimyasal silah kullanmıştı, o günden sonra da kullanmaya devam etti. Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün geçen hafta yayınladığı rapora göre son iki yıl içinde, 27 Eylül 2013 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararından sonra 125 defa kimyasal silah kullandı Esed rejimi. Ondan önce de 33 defa kullandığı tespit edilmişti… 

BATI’NIN KİMYASAL SİLAH İMTİHANI

Guta Katliamı, Suriye halkına, uluslararası kamuoyunun kendilerini yalnızlığa terkettiği duygularını pekiştirdi ve DAEŞ türü örgütlerin elini güçlendirdi. Çünkü ABD Başkanı Obama kimyasal silah kullanımı için “kırmızı çizgimizdir” demişti. BMGK, kimyasal silahların imha edilmesine dair karar almıştı. Saldırıdan hemen önce Suriye’de bulunan Birleşmiş Milletler (BM) heyeti Suriye’de defalarca kimyasal silah kullanıldığını tespit etmiş ve durumu BM Genel Sekreteri’ne bildirmişti. 

Detayları bir kenara bırakacak olursak, Esed rejimine müdahaleyi parlamentosuna taşıyan İngiltere’nin Avam Kamarası’ndan ret kararı çıkması, Obama’nın muhtemel bir müdahale kararını Kongre’ye götürmesi gerektiğini ifade etmesi ardından da kimyasal silahların muhalifler tarafından atılmış olduğunu iddia eden Rusya ile ABD’nin anlaşarak Esed’in elindeki kimyasal silahların imhası yönünde karara varmaları, Suriyelileri aslında Esed’in eline teslim etmek anlamına geliyordu. Uluslararası çevreler ve özellikle ABD ve Avrupa ülkeleri bu tavırlarıyla kimyasal silah imtihanında sınıfta kaldılar!  

KİMYASAL SİLAH SADECE ESED’DE YOK! 

Esed bu süreçte hem daha cesaret kazandı hem de kimyasal silah kullanmaya devam etti. 1980’den beri kimyasal silah üreten Esed’in bu silahları DAEŞ’e değil muhaliflere karşı kullandığı ise ayrıca altını çizmemiz gereken önemli bir gerçek. 

Peki, Esed, muhaliflerin en güçlü destekçisi olan Türkiye’ye karşı savaşan PKK, PYD güçlerine kimyasal silah vermiş olabilir mi? Sadece akıl yürütecek olsak bile bu ihtimal çok güçlü. Hatırlayacak olursak, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT), YPG güçlerinin VX sinir gazını Suriye’de ele geçirdiği ve PYD’nin bu kimyasal silah materyallerini Irak’ın kuzeyine geçirdiğine dair tespitini devletin ilgili kurumlarına ilettiği iki sene önce basına yansımıştı. Geçmişte defalarca Türkiye’yi teröristlere karşı kimyasal silah kullanmakla suçlayan PKK’nın elinde kimyasal silah bulunma ihtimali şimdi, içinden geçtiğimiz hassas süreçte, çok daha güçlü.  Geçen hafta ABD’den DAEŞ’in de Irak’ta kimyasal silah kullandığı açıklaması geldi. Kürt gruplara karşı “hardal gazı” içerikli saldırı yapıldığı ifade edilen açıklama, ABD’nin DAEŞ’e yönelik saldırılarına gerekçe üretmek için de yapılmış olabilir… 

Sözün kısası, ‘kimyasal tehlike’ tüm bölgeyi tehdit eder boyutlarda. 2 sene önce Esed’in kimyasal silah katliamına ses çıkarmayan ve gerekli tedbirleri almayan uluslararası örgütler ve Batı, bölgenin terörize edilmesinin baş sorumluları. Devlet terörü uygulayan Esed de DAEŞ ve PKK gibi terör örgütleri de her an kimyasal silahlarla vahşi saldırılar gerçekleştirebilirler! Tedbir ve teyakkuz zamanı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi