Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

AK-Saadet İttifakına Dair Her şey

AK-Saadet İttifakına Dair Her şey

Önceki gün kaleme aldığımız “AK Parti-Saadet ittifakı”na ilişkin yazı epey yankı uyandırdı.

Okuyuculardan yakıştıran da var tepki gösteren de… “İyi olur ama zor” diyen de. 

Sonuçta son kararı iki partinin yetkilileri verecek. Taraflara geçip, edindiğimiz son bilgileri aktaralım:

1-AK Parti ile Saadet yetkilileri ittifakı ciddi ciddi görüşüyor. Her iki tarafta da daha önce hiç olmadığı kadar “bu ittifak olmalı” inancı hakim.

2-AK Parti-Saadet ittifakını bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan da istiyor. 

3-Görüşmelerde AK Parti’yi Mustafa Şentop temsil ediyor. Saadet tarafında ise Oğuzhan Asiltürk var.

4-Recai Kutan, Temel Karamaloğlu gibi isimler de devrede. Özellikle Recai Bey arabuluculuk görevi üstlenmiş durumda.  

5-Saadet’te son kararı verecek isim Oğuzhan Asiltürk. 

6-Oğuzhan Bey’in, 27 Ağustos günü başkanlığını yaptığı Yüksek İstişare Kurulu’nu toplamış olması tesadüf değildi. Bu toplantıda öyle açıklandığı gibi sadece “erken seçim ve İslam coğrafyasında yaşananlar” konuşulmadı. Asıl gündem maddesi AK Parti ile ittifak konusuydu. 

7-AK Parti temsilcisi Mustafa Şentop da gelişmeleri, gelinen noktayı ayrıntısıyla partisine rapor ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bilgilendiriliyor. 

Dedik ya, taraflarda ilk defa bu sığlıkta bir yakınlaşma var.

Öncelikle kendi pencerelerinden bakıyorlar ittifaka.

1 Kasım, AK Parti için çok önemli.

Bugünkü anketler yine 4 partili bir Meclis’e işaret ediyor ve bu AK Parti için 276’yı zora sokuyor.

Ancak yüzde 45’leri yakalarsa tek başına iktidara gelebilir.

Bunun için de Saadet’in desteğine ihtiyaç duyuyor.

AK Parti için Saadet bugün 7 Haziran’dan daha önemli.

7 Haziran öncesi yapılan görüşmelerde ağırdan alan AK Parti olmuştu.

AK Parti de Saadet kadar istese ittifak olacaktı. Lakin AK Parti kanadı biraz da nezaketsiz bir şekilde görüşmeleri sonuçsuz bıraktı. 

SP cephesinde de halen 7 Haziran’ın üzüntüsü var ve tek başlarına girecekleri yeni bir seçim partiyi ürkütüyor.

SP-BBP ittifakı parti teşkilatlarında büyük bir heyecan oluşturmuş, başarılı da bir propaganda süreci geçirilmişti fakat bu sandığa yansımamıştı.

Yüzde 2’lik oy büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştu, hem Saadet hem de BBP’de.

Saadet, moral ve motivasyon bakımından iyi durumda olmayan teşkilatıyla yeni bir seçimi haliyle göze alamıyor.

Daha büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşabiliriz endişesi var partide.

Bu da Saadet’i AK Parti ile ittifaka biraz daha itiyor. 

Sonuç: 

AK Parti’de Saadet’e; Saadet’te AK Parti’ye muhtaçlık hissi var. İki parti ittifakta ilk defa bu kadar yakınlaşmışsa nedeni budur. 

Bu yeterli midir?

Değil elbette.

Başka hesaplar var. 

AK-Saadet ittifakıyla 30-40 vekil fazla çıkarılabileceğinin hesabı yapılıyor. 

Saadet’in hedefi Meclis’te grup kurmak. Olmadı, çıkarılacak fazla vekilin en az yarısını istiyor. 

AK Parti, Meclis’te Saadet gibi dişli bir muhalefet grubu olsun ister mi, zor. 

Arabuluculardan, 10 milletvekilinde anlaşılabileceğini söyleyenler var.

Tabi bir de, riskler sözkonusu.

AK Parti’ye yakın medya organları Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden bu yana Saadet’e demediğini bırakmadı. Sayın Kamalak’ı “paralelci” ilan etti. Partiyi “paralelin kucağına atmakla” itham etti. AK Partililerden de kimi isimler bu yayınlara alkış tuttu.

Ve Milli Görüş’ün başından bu yana AK Parti’ye yönelik eleştirileri, tepkileri… 

Bunlar kolayca unutulabilecek mi? Partiler unuttu, seçmen unutacak mı? Ters mi teper? 

Hepsi bir bir hesap ediliyor.

Artılar eksiler, getiri götürü neticeye bağlanıp, çıkacak sonuca göre hareket edilecek. 

Siyaset böyle bir şey. 

Hayırlısı ne ise o olur inşallah. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi