Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Kıl Payı Kaybetmek

Kıl Payı Kaybetmek

Tam sınıra geliyor beş on oy ile  kaybediyor… Buradan anlıyoruz ki siyasette  bir oy bile değerlidir.

Hatta küstürdüğün her bir kişiyi on oy sayacaksın.

Hataları aza indirmek için yüce Rabbimiz istişare konusunda bizleri ciddi bir şekilde uyarıyor. Konuşun, danışın, bir araya gelin…

Şura 38. ayet:  “İşlerini birbirlerine danışarak yaparlar.”

Biz de danışarak değil takışarak yapıyoruz. 

7 Haziran sonrası kamuoyunda ciddi beklentiler var.

Değilse, bu seçim de Hilal’in son şansı olur, Allah(cc) verdiği mülkü, hakkını vermiyorsunuz diye geri alır, bir daha da kolayına vermez…

Bu kadar canımız ciğerimiz şehit oluyor, aha Suriye perişan halde….

Hiç düşündük mü? 

Yoksa bunlar bizim amellerimizin karşılığı mı?

Rabbim, itaat etmeyenlere zulmedenleri musallat ederim buyuruyor.

Veya ezanı Türkçeleştireceğim diye tutturanlar da Merih’ten gelmediler.,

Her şey bizim içimizde, bizim hanelerimizde cereyan ediyor.

Nefisler öyle ki, toplu iğne büyüklüğü kadar bir menfaat olunca akla hayale gelmeyen suçlamalar. Bu nasıl Müslümanlık diye şaşırıyorsunuz…

“Efendim AK Parti Hıristiyanlığa, biz de yönümüzü Kabe’ye döndürdük.”

Bu tip sözler Mümin’e yakışır mı? “Al sen yap” dense, belki de iki adım bile atamayacak.

Becerisizlik kıskançlığa çağrışım yapıyor. 

Haset de ak süte bulanık der. 

Her zaman soruyorum; kaos ve koalisyon mu iyidir, yoksa istikrar mı?

Eskiler “bir elin nesi var, iki elin sesi var” derlerdi…

Ne hikmetse, bir türlü iki el olamıyoruz. Sadece seçmeni suçlamak değil, AK Parti de kendine çekidüzen vermek zorunda. 78 milyon insan piyasaların durulmasına, yatırımların daha da hızlandırılmasına, lanet terörün bir an önce temizlenmesine bakıyor… 

İktidar sorumluluk isteyen bir yol.

Devlet dairelerinde görev verilmeyen liyakatli kimseleri görünce içim cız ediyor. 

Bu kadar ahlakı ve becerisi olan bu kişilere şimdi görev verilmeyecek de ne zaman verilecek? 12 yıl paralel yapılanma ile geçti. Artık bundan sonrası ustalık devri sayılacaksa usta gibi davranmalı. Bir tek Yalçın Topçu ile olmaz, arkada daha nice Topçular var.

Yetkilisine sorduğunuzda “siyaset icabı olur böyle işler” diyor…

Olmamalı, bir Müslüman için ilkelilik ve de dürüstlük önemli, hem o yana hem bu yana yalpalanandan şeytanlık olur da, salim Müslümanlık olmaz…

Hoş şeytan Allah’ı(cc) inkar etmiyordu, şeytanlık yapıyordu.

Ecini’den de insandan da şeytan olur mu? El cevap olur…

Dün Hz. Muhammed(sav) Saray’a giremiyordu, bugün girebiliyorsa o adamın aklından demek ki zoru var. Veya CHP kapı dışarı atınca sığınacak enayi bir liman arıyor.

Bu gibi şeytanlaşmışlara yüz vermemek lazım.

“Ha şu anda işimize yarıyor” anlayışı da geleceğe zarar verir.

Doğruları taşımak, doğru yürümek, doğru konuşmak…

Doğrunun yardımcısı her zaman Allah’tır(cc)…

Bu ülke son yirmi yılda boş durmadı, yetiştirdiği birçok liyakatli ve ahlaki yapıları düzgün elemanları var. Onlar duruyor, hatta enerjileri toprağa akıyor.

Ortalıklarda Hacivat Karagöz oyunu oynayanlar rağbette.

Her seferinde “milletvekili benim” diyenler de bu sefer dinlensinler.

Üç dönem kuralı adil bir uygulama, ancak ne görelim öyleleri var ki dördüncü dönem aday edilmedi diye köşelerine çekildiler. Kimileri de muhalefet ağzı ile konuşmaya başladı bile.

Çokları şunu açıkça söylüyor:

 “Ben falana filana kesinlikle oy vermem, ancak AK Parti bizi bu adamlara mahkum etti.” 

Seçmen hiçbir zaman mahkum değildir. 

Bu gibiler oy getiriyor zannedilmesin.

Aksine hem prestij hem de oy kaybettiriyor… 

Bir de yüksek idealleri ayağa düşürüyor.

Umarım, sayın Davutoğlu işin farkında.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi