Kader seçimi gibi...

Kader seçimi gibi...

Bugün... Amerika için... Türkiye için... Dünya için... Kısacası herkes için önemli günlerden biri...

Neden mi?

çünkü ABD’nin Iowa eyaletinde ön seçim var.

Neyin ön seçimi?Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti’den delegeler, eyalet çapında eşzamanlı olarak yapılacak bin 784 toplantıda, Iowa’nın başkan adaylarını belirlemek için oy kullanacak.

‘Ee iyi hoş da, bunun ne önemi var’ diyebilirsiniz.

Bunun ABD açısından önemi şu:

Iowa’daki önseçim, Kasım ayında yapılacak seçimler için en önemli ilk gösterge kabul ediliyor.

çünkü,

Iowa, ABD’nin parti bağlılıkları ve ideolojik yaklaşım açısından dengeli bir bölgesi. Eyalet, ne Demokratların, ne de Cumhuriyetçilerin kalesi durumunda.

Bu nedenle, buradan çıkacak sonuç iki taraf için de önemli bir veri olarak kabul ediliyor. ülkedeki ilk önseçimler, 1976’dan beri Iowa’da yapılıyor.

Başkan aday adayları, ilk kez burada seçmen tarafından resmen oylanıyor.

Adayların belirlenmesi sürecinde hangi adayın, nasıl bir performans sergileyeceği de ilk kez burada sınanıyor.

***

Iowa’da Demokratlar arasındaki yarış, eski Başkan Bill Clinton’ın eşi Senatör Hillary Clinton, Senato’daki tek siyah senatör olan Barack Obama ve 2004’te Al Gore’un Başkan Yardımcısı adayı olan John Edwards arasında geçiyor.

Cumhuriyetçiler arasında en güçlü adaylar ise, Arkansas eyaletinin eski Valisi Mike Huckabee ve Massachusets eyaletinin eski Valisi Mitt Romney.

İki Cumhuriyetçi arasında başabaş giden yarış; kamu harcamaları, yasadışı göçmenler ve kürtaj politikaları üzerinden yürüyor.

Din konusunun her iki tarafta öne çıktığı Iowa’da seçmen, kimi ne kadar inandırıcı bulduğunu bugün gösterecek.

***

Bu seçimin Türkiye ve dünya açısından önemi ise Kasım’da yapılacak başkanlık seçimini hangi partinin kazanacağına dair güçlü ip uçları vermesi.

Eğer, seçimlerden Demokratlar galip çıkarsa bu Amerika’da bilgisayarcıların hakimiyeti anlamına gelecek...

Yok, Cumhuriyetçiler seçimi kazanırsa bugün iktidarda olan ‘silahçılar-petrolcüler’ egemenliği devam edecek...

Yani...

Dünya bilgisayarlaşarak daha ileriye doğru olumlu bir hamle mi yapacak? Yoksa kurşun atarak para kazananların gözyaşı ve kan dayatması, aynen yaşamakta olduğumuz gibi sürecek mi?

Bugün Iowa’daki ön seçimde bu sorunun cevabı veriliyor...

***

Bill Clinton dönemi bilgisayarcıların dönemiydi...

Dışa açılmacı, uzlaşmacı, ülkelerin toplumsal kalkınmasına önem veren çok farklı bir üslup vardı.

Ama iki dönemdir ABD’yi yöneten, silahçıların ve petrolcülerin temsilcisi George Bush döneminde yaşananlar bunların tam tersi.

***

Peki bugün Iowa’da ne olur?

Basına göre, tarafların kampanyalarındaki iddiaların gerçekliği her zamankinden daha çok mercek altında; medyanın yalan makinesi hem Cumhuriyetçileri hem de Demokratları sınıyor.

çünkü, Amerikan Başkanlık Seçimi öncesinde adaylar vaat konusunda sınırları zorluyor.

örneğin, Cumhuriyetçi Parti’nin Iowa’da yarışı önde götüren adaylarından eski Arkansas Valisi Mike Huckabee Pakistan’daki muhalefet lideri Benazir Butto suikastından kampanyasına pay çıkartmak için ABD’ye yasadışı yollardan giren en büyük ikinci grubun Pakistanlılar olduğunu iddia etti.

Basın ise, ABD’ye kaçak giren Pakistanlı sayısının, Kanadalılar, Filipinliler ve Polonyalılardan çok daha az olduğunu sınır istatistikleriyle ortaya koydu.

***

Cumhuriyetçi Parti’nin diğer iddialı adayı Mitt Romney ise seçmeni ailevi geçmişiyle etkilemeyi tercih etti; eski Michigan Valisi olan babasının, ülkedeki siyahların eşitlik savaşının ölümsüz ismi Martin Luther King’le el ele yürüdüğünü gördüğünü söyledi.

Gazetecilerin araştırmaları, ilk olarak Romney’ye babasını King’le el ele görmediğini kabul ettirdi, daha sonra da baba Romney’nin King’le hiçbir zaman el ele yürümediğini kanıtladı.

***

Demokratlar da dürüstlük sınavından geçiyor...

ABD Senatosu’nun tek siyahi üyesi, Demokrat Parti aday adayı Barack Obama, hapishanelerdeki genç siyahi erkek sayısının, üniversitelerdekinden fazla olduğunu savundu.

Washington Post gazetesi bu iddiayı Yargı İstatistikleri Dairesi’nden aldığı resmi rakamlarla çürüttü. Obama’nın seçim kampanyasını yürüten ekip, sessiz kalmayı tercih etti.

***

Uzmanlar, ‘Adayların söyledikleri yalanlar, daha öncekiler göre ne daha az, ne de daha fazla’ diyor. Farklı olan ise, internetteki gelişmelerin iddiaları neredeyse anında kontrol edilebilir hale getirmesi...

Belki de küreselleşmenin ahlakını internet oluşturmakta... çünkü, saydamlaşmayı Amerikan ön seçimlerinde de olduğu gibi her alanda o sağlıyor.

***

Biz, genelde içe kapalı bir toplumuz.

Belki de bu nedenle dış gelişmelerin bizi ne kadar çok etkilediğini de fark etmiyoruz.

Halbuki Iowa ön seçim sonuçları bir ölçüde hepimizin yarınını belirleyeceği için çok önemli...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi