M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Bugünkü Eğitimle Düze Çıkılmaz

Bugünkü Eğitimle Düze Çıkılmaz

FERTLERİN (bireylerin) zeka ve kültür seviyesi olduğu gibi toplumların da vardır. Akıllı, zeki, bilgili, kültürlü, ahlaklı, faziletli fertler olduğu gibi; akılsız, zekası körelmiş, bilgisi kıt, kültürü düşük, ahlaksız, faziletsiz toplumlar da vardır. Özürlü zekalar vardır, orta zekalar, yüksek zekalar, süper zekalar.

İnsanları eğiten, yetiştiren kurumlar ve ortamlar vardır.

Aile yuvası… Okullar…  Toplumsal halk eğitimi…

İyi bir eğitim sistemi genç nesilleri iyi eğitir, olgunlaştırır.

Kötü bir eğitim sistemi bozar.

Bir ülkenin eğitim sistemi ve medyası kötüyse orada iyilikler değil, kötülükler ağır basar.

Anne babalar iyi ise, oğullarına ve kızlarına  aile terbiyesi veriyorsa, çocukları da iyi olur, kötüyse kötü.

Kötü bir eğitim sistemi, iyi anne babaların iyi çocuklarını kötü eder.

Her şeyin kalitelisi olduğu gibi insanların da vardır.  Yüksek vasıflı insan, sadece vasıflı insan, vasıfsız insan.

İnsan sadece bilgi ve kültürle vasıflı olmaz. Onun yanında iki boyut daha gerekir. Ahlak ve karakter boyutu… Güzellik, sanat, estetik boyutu.

Vasıflı bir insan inançları, bilgileri, kültürü doğru; aksiyonları hareketleri tavırları iyi ve estetik boyut itibarıyla güzel olan insandır.

İslam dünyasının bilgi ve kültür seviyesi yeterli değildir.

Müslümanların büyük kısmı hem gerçek İslam’ı bilmiyor, hem de çağ kültürüne sahip değil.

İnsanlık kafa sayısı ile ölçülmez. Önemli olan kaliteli Müslümandır. İslam dünyası vasıflı Müslüman yetiştiremiyor.

Bin tekir kedi, bir Bengal kaplanı etmez.

Bin hamsi, bir ton balığı etmez.

Müslüman toplumlar, gizli sömürgeciler tarafından bozulmakta, sersemletilmekte, şaşkın edilmektedir.

Türkiye Müslümanlarını, Türkçe’yi bozarak bozdular.

Bugünkü ideolojik eğitim sistemi ile ülkemiz bir intihara sürüklenmektedir.

Halkın hepsinin yüksek kültürlü olması gerekmez ama YETERLİ miktarının yüksek kültürlü olması zarurî bir şarttır. Bizde işte bu yok.

Ülkeyi, devleti, halkı YETERLİ miktarda vasıflı insanların idare etmesi gerekir.

Çoban iyi olursa sürü emniyette olur.

Fransa’da da bin türlü kötülük var ama orada güçlü bir eğitim var. Devlet liseleri, Katolik liseleri, Müslüman liseleri var. (İki sene önce İbn Sina İslam Lisesi ülkenin birinci lisesi olmuştu.) Lise bitirme imtihanları, bakalorya imtihanları yapılıyor. Gençliğin en az yüzde beşi  veya  onu kültürlü ve vasıflı yetişiyor. Bunlar ileride ülkeyi idare edecektir.

Türkiye’de bu yüzde beş mi dersiniz, on mu, işte bu iyi yetişmiş zümre yok.

Fransa liselerindeki bu yüzde beşler-onlar Fransız edebiyatını biliyor; Racine’leri, Pascal’ları, Rousseau’ları, Zola’ları, Maupassant’ları okuyup anlayabiliyor. Onlar psikoloji, mantık, ahlak, metafizik, estetik biliyor. Tarih biliyor, beşerî ve iktisadî coğrafya biliyor.  

Bizdeki ideolojik eğitim sistemi genç nesillere artık zengin, yazılı, edebî Türkçe öğretemiyor.

Size soruyorum: Türkiye okulları genç nesillere ahlak ve karakter terbiyesi verebiliyor mu?

Eğitim sistemimiz güzellik boyutu kazandırmış olsaydı, mimarimiz şehirciliğimiz binalarımız bu kadar çirkin olur muydu?

Kapatılmaları için yazmıyorum, ıslah edilmeleri için yazıyorum, İmam-Hatip mekteplerimiz de son derece yetersizdir.

Nerede Galatasaray Sultanisi’nde (lisesinde) 1868 ile 1912 arasında bütün Müslüman öğrencilere cemaatle mecburî beş vakit namaz kıldıran Devlet-i Aliyye; nerede  bir veya iki okul dışında, öğrencilerinin hepsinin namaz kılmadığı TC… (Galatasaray Lisesi’nde  konferans salonunun altında 600 kişilik bir cami bulunuyordu. Okulun, devletten maaş alan resmî bir imamı vardı. Mescid 1924’e kadar açık kalmıştır. Şu anda kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Çini mihrabı kapatılmıştır. Sanat eseri minberi 1924’te kırılmış tahrip edilmiştir.) 

Türkiye yüzde beş mi olur, on mu olur, on beş mi olur, mutlaka ve mutlaka yüksek kültürlü, yüksek ahlaklı ve güzellik boyutuna sahip vasıflı güçlü üstün faziletli meziyetli gençler yetiştirmeli ve ülke idaresini zamanı gelince onlara tevdi etmelidir. 

Başka necat ve i’tilâ  (yücelme) yolu yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi