Yener Dönmez

Yener Dönmez

Eğer İsrail’e Bedel Ödetmez İsek…

Eğer İsrail’e Bedel Ödetmez İsek…

Azgın İsrail askerleri geçen yıl Kasım ayının başında tarihte ilk kez Mescid-i Aksa külliyesinin ana mihrabının bulunduğu kubbenin altına girip Müslümanların en kutsal mabedini kanlı postallarıyla çiğnemişlerdi.

Müslümanların can damarına basan, kutsalımızı ayaklar altına alan alçak saldırının üzerinden neredeyse bir yıl geçti.

Peki başta Türkiye olmak üzere bu vahşet karşısında İslam dünyası ne yaptı?

Birkaç bin kişinin bir araya geldiği cılız kınamalar, etkisiz basın açıklamaları, üç beş makale hepsi o kadar.

İslam dünyasının bu zilletinden, cesaret alan İsrail; aynı alçaklığı, göstere göstere bu sene yine tekrarlıyor. Bedel ödetmez isek, yarın daha büyük vahşetlere imza atacağından şüpheniz olmasın.

Rahmetli Erbakan hocamızın önemli bir tespiti vardı. “İsrail ancak güçten anlar. Başka türlü İsrail’i durdurmanın mümkünatı yoktur” derdi.

İşte aynen dediği gibi oluyor. İsrail durdurulamıyor.

Suriyeli mültecilerin durumunu görüyorsunuz. Dram, trajedi almış başını gidiyor. Ortadoğu zor günlerden geçiyor. Türkiye terör belasıyla boğuşuyor. 

Amerika ve İsrail’in Türkiye’ye karşı bilendiğini, bütün bu olup biteni bir üst aklın yönettiğini artık bilmeyen yok.

Görünen planlarının yanında görünmeyen ve perde altından işlettikleri onlarca planları var.

Şu an Mescid-i Aksa, Suriye, Irak ile Türkiye’de kendiliğinden gibi görünen; çeşitli toplumsal ve sosyal olaylarla açıklanmaya çalışılan IŞİD, PYD, PKK gibi hadiselerin hepsinin arka planında büyük bir strateji ve sinsi bir emel var.

Son yarım asırdır Büyük İstihbarat Teşkilatları bir oyun kurdular ve sahnelemeye devam ediyorlar.

Peki bu oyunları bozmak imkansız mı?

Hepimiz Kadir-i Mutlak’a inanan insanlarız. 

Cenab-ı Allah bu topraklara hiçbir topluluğa nasip olmayacak maddi manevi zenginlikler bahşetmiş.

Şu an Mekke’de kutsal topraklarda aynı inancı taşıyan, aynı kaderi paylaşan, aynı kıbleye yönelen Hac ibadetini yerine getirmek isteyen tam 4 milyon Müslüman var. 

Bu 4 milyon Müslüman arife günü Arafat’ta bir araya gelecek.

Hep birlikten, bütünlükten, kardeşlikten, vahdetten söz ediyoruz. Dünyanın hangi topluluğuna nasip oluyor her yıl aynı takvimde 4-5 milyon insanın bir araya gelmesi?

Fakat layık-ı veçhi ile değerlendirebiliyor muyuz bu büyük imkanı? Müslümanların birliği, bütünlüğü, vahdeti için fırsata dönüştürebiliyor muyuz?

Üç milyarlık İslam Alemi’nin 4 milyonu bulan temsilcileri her yıl kutsal topraklarda, aynı zamanda, aynı mekanda bir arada…

Allah’ın elçisinin veda haccında belirlediği ilkeler tüm Müslümanların ortak ilkesi olsa ve bu imkan büyük bir kongreye dönüştürülebilseydi bu halde olur muyduk?

Ellerini açıp aynı kıbleye yönelen 4 milyon Müslüman birlik ve bütünlük içerisinde olsa, aynı hedefe odaklansa, İsrail ilk kıblemize saldıracak bu cesareti bulabilir miydi? 

Geçen yıl bu vakitler “Artık Türkiye’yi Ortadoğu’dan ayrı düşünemeyiz ülkemiz için de zor günler gelecek.” diye yazmıştım. Şimdi o zorlukları iliklerimize kadar hissediyoruz.

Anglosakson-Yahudi ittifakının kurduğu bu tuzaklardan kurtulmanın yolunu bulmak zorundayız.

Taşeron örgütleri harekete geçirdiler. Bütün şer unsurlarını devreye soktular.

Meseleye vahdet penceresinden bakmaktan, birlik ve bütünlüğü tesis etmekten başka çaremiz yok.

Başbakan Ahmet Davutoğlu öteden beri Türkiye’nin bölgesel politikalarına vahdet çerçevesinden bakan bir devlet adamı.

Bugün Ankara’daki teröre karşı ortak yürüyüş çok önemli…

Pazar günkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek büyük miting bir o kadar öneme sahip…

Yarınki milyonların katılacağı Kabe’deki Cuma namazı çok çok önemli…

Hepimize büyük görevler, sorumluluklar düşüyor. Gün bugündür.

Elimizde avucumuzda, gönlümüzde ne varsa ortaya koymalıyız.

Aksi takdirde 8 milyonluk İsrail vahşeti artarak sürecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yener Dönmez Arşivi