Yusuf Kaplan

Yusuf Kaplan

Celladına âşık “kurban’lar, kurban’dan ne anlar!

Celladına âşık “kurban’lar, kurban’dan ne anlar!

Bayramda bile, bayramı zehir etmek sadece bizim ülkemize özgü bir “ilkellik” örneği! Ne yazık ki, böyle.
Nazım Hikmet'i ve Bertold Brecht'i sömüre sömüre varlığını sürdüren -aslında çok iyi bir tiyatro oyuncusu ve dramaturgu- bir sanatçı, kurbanın, “ilkel bir katliam” olduğunu söyleyerek bayramı zehir etti bu kez de.

KURBAN MI “KATLİAM”, SİZ Mİ CELLADINA ÂŞIK “KURBAN”LARSINIZ?
Kurbanı “katliam” olarak nitelendirenler, kurban fikrinden yoksun Batılıların sadece 20. yüzyılda 100 milyona yakın insanı nasıl kurban ettiklerini, katlettiklerini düşünsünler, önce.
İnsana varoluşu ve hakikati, hayatı ve ölüm hakikatini öğreten kurban “barbar”! Yalnızca bir asırda 100 milyon insanı katleden Batı “uygar”, öyle mi?
Bu nedir, aslında? Dibine kadar aşağılık kompleksidir. Hatta düpedüz İslâm nefretidir. Bu İslâm nefreti neden sadece bu ülkede var? Ve bu kadar nefreti ne zaman, niçin ve nasıl biriktirdiniz, arkadaşlar?
İslâm ne yaptı size ki, bu denli nefret ve husûmet besliyorsunuz?
Evet, Batılılar, yeryüzünde hegemonya kurmak için 100 milyon insan katleder, “medenî” olur! Müslümanlar, Allah rızası için kurban kesince “vahşî”?
Celladına âşık olmak, değil de ne, bu?
Berbat bir terör hâdisesinin yaşadığı bir ülkede, toplumu birleştiren, bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren yegâne kaynağa, muazzez bir bayrama vesile olan kurban'a bu kadar hakaret etmek neye yarar, ne işe yarar, derin derin düşünmekte fayda var.
Hedef göstermemek için ismini vermiyorum bu sanatçının ama kendisine hiç yakıştıramadım bu katartik ve sarkastik çıkışını.
Soruyorum: Brecht'vâri bir “yabancılaştırma etekti” mi bu? Yoksa Brecht'i mezarında dört döndürecek, insanların düşünme yetilerini dumura uğratan “pornografik”, ayartıcı bir özdeşleşme / katharsis mi?
Bu sorunun cevabını siz çok iyi bilirsiniz: Twitter hesabınız, baştan sona Erdoğan nefretiyle dolu olduğuna göre, özür dilerim ama çok “kirlenmişsiniz”; sizin adınıza üzüldüm doğrusu: Demek ki, siz, Nazım Hikmet'i ve Brecht'i sömürmekle yetinmiyorsunuz, Erdoğan'ı da -tersinden- sömürmekten bir yarar umuyorsunuz! Brecht'yen bir “oyun” mu bu, acaba?
Kurban ne, nasıl bir şey, ne anlam ifade ediyor, biraz derinden, derin bir nefes alarak bakalım, isterseniz.

NE'Yİ KURBAN ETTİĞİNİ HATIRLA!
Kurban, mü'minin, İbrahimî şeksiz-şüphesiz bir iman ve sadakatle, İsmâilî tam teslimiyet ve refakatle bütün beşerî putları kırması...
Kurban, kişinin en değerli ''şey''inden tereddütsüz vazgeçebilmesi...
İşte o zaman, beşer, insanlaşır, emaneti üstlenecek bir mertebeye ulaşır ve önünde sonsuz sonsuzluk koridorları açılır.
En değerli şeylerinden vazgeçemeyenler, kurbanın değerini hiç bir zaman idrak edemezler çünkü.
Vazgeç ki, kendine gelerek kendinden geçebilecek bir düzleme geçebilmen mümkün olabilsin.

KURBAN BAYRAMI, NE'YİN BAYRAMI?
Kurban Bayramı: Müminin, Rabbine yaklaşarak bütün insanlara, yoksullara, tabiata, hakikate de yaklaşması... meleklerin seferber olması... yerle göğün buluşması... ve bütün varlıkların kozmik bir semâya durması...
Farklılıkların ortadan kalkması...
Herkesin kendi farkının farkına varması, fark olması ve fark'ı aşarak Hakkın katına ulaşması... Bütün varlıklarla bütünleşmesi ve ümmîleşmesi, kardeş olması ve bir olması, saf'laşması, arınması ve hür olması.
İbrahimî tereddütsüz, muhkem ve muhteşem bir imanla, İsmâilî muazzez, mükemmel ve kanatlandırıcı bir teslimiyetle bütün beşerî, nefsânî, dünyevî putları yok etmesi, ortadan kaldırması...
Bütün bunların meyvesi olarak, sonsuzluğa açılan kapıların sonuna kadar açılması... ve mü'minin doyumsuz hakikat yolculuğuna çıkması...
Kurban Bayramı, Rabbine yönelerek en değerli şeyini kurban eden, Arafat'ta bilenen, şeytanı yenen, bütün putları, nefs putunu, para-pul putunu, ayartıcı bütün putları yere seren mü'minin, temizlenmesi, ümmîleşerek özüne dönmesi, özünü gürleştirmesi, özgürleşmesi ve kendine gelerek dirilmesi...
Hakikat ağacının leziz meyveler vermesi... Bütün açlıkları, susuzlukları gidermesi...

Ne mutlu bayramı bayram bilen, hakkını veren, kardeşlerine kol kanat geren hakikat erlerine... yürek ülkesinin, herkese hakikat ağacının yemişinden armağan eden... kendinden geçerek kendine gelen, kendine gelerek kendinden geçen hakikatten süt emen hakikatli neferlerine...

Kurbanınız kurban olsun, Hakka ve hakikate yaklaştırsın!

Bayramınız bayram olsun, dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanların akan kan ve gözyaşları dinsin, sona ersin!

Bayramınız bayram olsun, herkesi birbirine yaklaştırsın, kardeş kılsın, müminler arasındaki bütün husûmetleri, müminlerin önündeki bütün engelleri ortadan kaldırsın!

Bayramınız mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Kaplan Arşivi