Yener Dönmez

Yener Dönmez

Risk Büyüyor

Risk Büyüyor

Geçen hafta Ortadoğu’da Müslüman topraklarında kimin ne yapmak istediği daha da belirginleşti. Rusya Suriye’de alenen hava operasyonlarına başladı. İran ise Hizbullah destekli kara harekatını genişletti. Rusya ve İran’ın nihai hedefi sınırları Akdeniz’e açılan müttefik bir Nusayri devleti…. Başında ise Esed olmuş ya da bir başkası fark etmiyor. Tıpkı Haydar el-İbadi başbakanlığındaki Bağdat hükümeti gibi ittifak kurabilecekleri bir devletçik planlıyor bu iki ülke…

Obama geçtiğimiz gün açıkça PYD’yi bir terör örgütü olarak görmediklerini ilan etti. Hatta bir adım daha ileri giderek PKK’nın Suriye kolu olan YPG ile PYD’nin DEAŞ ile mücadelede müttefikleri olduğunu açıkladı.

Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Irak bölündü, Suriye bölünüyor. En uzun sınırımızın olduğu bu iki ülkede olup bitenler ülkemizi, en az sınırlarımız içerisindeki gelişmeler kadar etkiliyor. Haberlerimizde de yansıttık. Barzani’nin eğitip donattığı 6 bin Peşmerge askeri PYD saflarına katıldı. Önümüzdeki günlerde 6 binlik bir Peşmerge kuvveti daha PYD’ye katılacak. PYD’den ise PKK’ya asker, mühimmat ve silah desteğini artık bilmeyen yok.

Yıllarca sinsice PKK PR’ı yapan kriptolarca kamuoyu uyutuldu. Neymiş? Irak’taki, Suriye’deki ve Türkiye’deki Kürtler anlaşamıyorlarmış, aralarında sorunlar varmış, bir araya gelemezlermiş. Kürt devleti hayalmiş!

Büyük analistlerimiz, derin düşünürlerimiz saflıklarından mı, gafletlerinden mi bilinmez ama yıllarca bu argümanı ısrarlı biçimde işlediler.  

Ama dost uyurken düşman uyumadı. Yanı başımızda masum Müslümanı bir taraftan ABD diğer taraftan Rus bombası vuruyor. İnsanlar evinden barkından, yerinden yurdundan oluyor.

Bölgeden, Türkmen cephesinden komutanlarla görüşüyoruz birkaç gündür. Büyük bir şaşkınlık içerisindeler. Rus uçakları hem havadan hem de denizden Türkmen bölgelerini bombalıyor. 

Adil Orli’nin gazetemize verdiği bilgiye göre Rusya ile eşzamanlı olarak Esed’e bağlı güçler de Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye kırsalına ve Bayırbucak bölgesine saldırıyor. Türkmen Dağı’na yönelik bombardıman yoğun olarak devam ediyor. Türkiye sınırına 300 metre uzaklıktaki Yamadı ile Cip Toros köyleri ve civarında yoğunlaşan bombardımanın gerçekleştiği bölgedeki siviller Türkiye sınırına akın ediyor. Bombalanan bölgede sivillerin kaldığı 15 kamp mevcut ve bu kamplarda yaklaşık 25 bin sivil yaşıyor. Bombalar bu kamplara çok yakın bölgelere düşüyor.

Bu yeni trajik göç dalgalarının kapımıza dayandığı anlamını taşıyor…

Peki “milletçe bekamızı ilgilendiren bu büyük risk ve tehlikeler karşısında biz ne yapıyoruz” derseniz?

Büyük bir üzüntü ile ifade edeyim ki; durum vahim…

Birbirimizin boğazına sarılmaktan gayri yaptığımız hiçbir şey yok.

Dün Cumhuriyet gazetesinde sürmanşetten “ABD’de Davutoğlu Alerjisi” başlığıyla bir haber yayımlandı.

Cumhuriyet, 9 sütuna çektiği sözde haberinde etekleri zil çalarak “Başbakan Davutoğlu, New York’ta, ABD’li hiçbir yetkiliyle görüşemedi. Erdoğan da aynı endişeyle BM toplantısına katılmamıştı. Obama yönetimine yakın bir kaynağa göre Davutoğlu’na her zaman bir alerji vardı. Son kurultayla hiçbir gücü olmadığına emin oldular” ifadelerine yer veriliyordu.

Aynı gazetede yine ismi belirtilmeyen ABD’li kaynağın, Hillary Clinton’ın Dışişleri Bakanlığının son döneminde “ileride hiç özlemeyeceğiniz ne var?” sorusuna “Türk Dışişleri Bakanı Mr. Davutoğlu’nun o katlanılmaz tarih derslerini hiç özlemeyeceğim” şeklinde cevap verdiği aktarılıyordu.

Yerli Pravda’nın bu sözde haberi yeminli AK Parti düşmanlarınca, gün boyu internet medyasında döndürüldü. 

Görüyorsunuz değil mi tıynetlerini?

Clinton için söylemiyorum bunu. Onların bizim şanlı tarih derslerimizden rahatsız olmalarından daha doğal bir şey olamaz. Ayıdan post, gavurdan dost çıkmayacağını biliyoruz. Lakin içimizdeki Charlie Hebdo’yu aratmayan gavurlara ne demeli? 

Yunan gazetesi yapmaz bunların yaptığını…

Gözlerini hırs bürümüş, AK Parti düşmanlıklarını ülke sevgilerinin üzerine çıkarmışlar.

Yazıklar olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yener Dönmez Arşivi