Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Artık, Muhalefet Sandık

Artık, Muhalefet Sandık

7 Haziran’dan sonra ilgili ilgisiz ve bir kısmı fantezi olan “halk mesajları” uçtu gitti. Herkes o zaman dediğini unuttu. Çünkü 1 Kasım geldi 7 Haziran zâil oldu” fehvasınca, yeni mesajlar dolaşmaya başladı. En kalıcısı “Halk istikrar istedi” olacak.

Halkın esas mesajı, iki seçim birleştirildiğinde ortaya çıkıyor. Bu mesajın bir kısmı Ak Parti’ye, bir kısmı da muhalefete. Halk, Ak Parti’ye, “13 yıldır güveniyoruz ama son yıllardaki bazı uygulamalarını beğenmiyoruz. Çok ikaz ettik ama dinlemedin. Bizi dinlemen için 7 Haziran mı olması gerekiyordu?” dedi ve ilâve etti: “Bak, gerçek güç benim elimde. Sana emanet olarak verdiğim güç, sende geçicidir. Bu güçle böbürlenme!... Gereğini yerine getirmezsen, o gücü senden geri alırım.” Ak Parti’de 276’yı kıl payı geçme durumunda kazan kaldırma sevdasında olanların iştahları kursaklarında kaldı. Bu oy yüzdesi ve milletvekili sayısı Ak Parti’de safların sıklaştırılmasına yol açtı.  

1 Kasım seçiminin Ak Parti açısından bir başka yönü, Ahmet Davutoğlu’nun çok kritik bir dönemde partisini büyük bir zafere ulaştırarak, seçmenlerini memnun etmiş ve böylece liderliğini garantilemiş; yani liderlikte isbat-ı rüşd eylemiştir.

Neyse… Ak Parti’nin başarısı için daha çoook laflar edilecektir ama iki seçim Türkiye’ye şunu göstermiştir ki, bu ülkede siyasî muhalifler, partiler değil, sandıktır. Muhalif partiler, 13 yıldır iktidarda bulunan bir partiye, doğru dürüst bir muhalefet sergilememişler ve iktidar da böyle bir muhalefetle titreyip kendine dönmemiştir ama 7 Haziran’da Ak Parti’yi % 41’e mahkûm eden sandık, en etkili ve en sarsıcı muhalefetini yapmıştır. 

Halkın 7 Haziran’da Ak Parti’ye verdiği ihtarın arkasında, örgütlü bir muhalif hareket olmadığı, 5 ay sonra 1 Kasım’da görülmüştür. Halk 7 Haziran’da muhalifleri sevdiğinden değil, Ak Parti’ye bir ikazda bulunmak için muhalifleri desteklemiştir. Artık 2019’a kadar seçim yok. Bu zaman zarfında, Türkiye’de yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi şarttır. Bu 4 sene Ak Parti, geçmiş yıllardaki kadar rahat olmayacaktır. 13 yılı gözden geçirmesi gereken Ak Parti, eski hata ve ihmallerini, yeni dönemde yapmamalıdır. Yeni dönemde Ak Parti, müteahhitleri değil, bizleri, kültür insanlarını dinlemek mecburiyetindedir. Bu dönemde, bizim de dost tavsiyesi eleştirilerimizin dozu artacaktır.

Bir sözümüz de MHP’ye. Son zamanlarda Ak Parti’nin düştüğü zaafı fark etmeyen MHP, çözümcülük yerine kilitleyicilik görevi üstlenince ve bir de buna dere geçerken at değiştirmesi de eklenince (Sinan Oğan, Meral Akşener, Tuğrul Türkeş meselesi) halk 7 Haziran’da verdiği desteği geri çekti. Nasıl HDP, verilen siyaset yapma imkânını kullanmayıp silaha yaslanmayı tercih edince halk desteğini bu partiden çektiyse, her şeye “hayır” deyip siyasi işleyişi kilitleyen Bahçeli de halk desteğini kaybetti.

Paralel yapının da gücü sınanmış oldu bu iki seçimde. Birilerini destekledilerse sonuç meydanda; Ak Parti’den başka kazanan olmadı. Demek ki iktidar değişmesinde hiç etkileri yok.

CHP mi?

Nazımın geçtiği CHP’li bir dostum, “Hocam kaybettik.” deyince; “Yok. Kaybetmediniz. Çünkü hiç kazanmadınız ki.” dedim. Gülüştük.Sözün özü, muhalefetin yapamadığı muhalefeti, halk sandıkta yapmış ve Ak Parti’ye ince bir ayar çekmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi