Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Yeni Dönemde Muhalefet, AK Parti ve Türkiye

Yeni Dönemde Muhalefet, AK Parti ve Türkiye

Geçen günkü yazımda da dediğim gibi, artık muhalefet falan yok Türkiye’de; tek muhalefet, seçim sandığı. Halk, mesajını iktidara doğrudan sandıkta verecek. İktidara ve muhalefete… Muhalefet, halkın hesap sormasından korksun ve yeni 7 Haziran rüyaları görmesin. 7 Haziran’dan sonra halk, iktidar için, “Eldeki kuş, daldaki kuştan iyidir.” deyip, ne yapacağını az çok kestirebileceği bir siyasî kadroya destek verdi 1 Kasım’da. Verdi vermesine ama iktidarın bilinçaltına bir 7 Haziran travması da nakşetti. Muhtemelen 7 Haziran’dan bu yana Ak Partili üst düzey yöneticiler, uykularında kâbus, uyanıkken karabasanlar görüyorlardı. 7 Haziran sandık muhalefeti Ak Parti’nin aklını başına getirdi. Bakalım şimdi 2019’a kadar ne yapacak. Seçim vaatleri, daha önce başlanmış inşaat projeleri bakalım ne olacak? 

Ak Parti’nin ne yapacağına sonra geliriz de, muhalefetin hâli perişan… 

Muhalif partiler kaynamaya başladı. CHP’de kongre homurtuları, MHP’de diş gıcırdatmalar, HDP’de gene Kandil tehditleri başladı…  

Muhaliflerden en şaşkın olanı gazeteciler…   Birisi, sahayı terk ettiğini odasının penceresinden bildirdi… Pes etti… Yani havlu attı…

Diğeri, okuyucularını adamsendeciliğe, film izlemeye ve iki tek atmaya davet ediyor…

Yılların arena gladyatörü, arenayı terk etti…

Bunun arkası gelecek. 30 Temmuz günü yayınlanan yazımda,  “Şayet Ak Parti gene % 40-50’lerde oy alsaydı, muhalefet havlu atacaktı.” demiştim. (Oy oranını Allah söyletmiş.) 6 ay gecikme ile havlu atmalar başladı. Demokratik bir yolla, tetikçilerin tetikleri kırılıyor artık. 90 yıldır bu milletin her şeyine muhalif olanlar, artık sahayı terk ediyorlar; daha doğrusu, halk onları meşruiyet alanı dışına itiyor.

Pekiii…

Muhalifler birer birer sahadan atılırsa, iktidar gemi azıya almaz mı?

Saha dışına atılan muhalifler, partizan cumhuriyetin partizanları idi… Muhalefetleri, aslında iktidara değil bu milletin değerlerine idi. Şimdi yeni bir muhalif türü oluşuyor: Yerli, millî ama muhalif. 

Yerli, millî ve muhalif olanlar, kelimeleri ve cümleleri,  yeni dönemde, nitelikli iktidar eleştirisini yapmak için kuşanmalıdır. 13 yıldır, en acı eleştiriyi yazacağımız anda, çıkarılan saçma sapan bir olay yüzünden iktidarı savunmak mecburiyetinde kaldık. Hatta ben, “Bırakmıyorsunuz ki eleştirelim” meâlinde yazılar bile yazdım. Bundan sonra, gayr-ı millî muhalefet olmadığına ve üniversiteler, yüksek yargı, askerî bürokrasi, yüksek bürokrasi ve basın-yayın demokratik çizgiye çekildiğine göre, bu defa bizlerin Ak Parti’ye nefes aldırmamamız lazım. 90 yıldır hep kaçma psikolojisine göre düşünen, konuşan ve yazanlar, artık bu psikolojinden kurtulmalı, kovalama psikolojisi ile düşünmeli, konuşmalı ve yazmalıdır. Yani yerlilerin dili, eleştirdiklerinin diline benzemeden ama doğruya doğru eğriye eğri diyecek bir üslup ve muhtevada gelişmelidir.

Ak Parti de, 13 yıldan beri uyguladığı bazıları yanlış bazıları ise yeteri kadar değişim sağlamayan politikalarından, değiştirici, dönüştürücü bir “level”a yükselmelidir. Yoksa Ak Parti için 2019 seçimleri, 7 Haziran gibi olur.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi