Kemal Belgin

Kemal Belgin

Siz kimden yanasınız?

Siz kimden yanasınız?

Türk Milli Futbol Takımı, güç bela ama, üçüncü defa Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılma hakkını elde etmiştir. 1980’li yılların ortalarına kadar uykuda olan, hatta komada bulunan ülke futbolu, Derwall’in ülkemize gelişi ile önce yatağından doğrulmuş, sonra da Piontek-Terim ikilisinin mesaisi ile yere basmaya başlamış ve 1990’lı yıllarından ortasından bu yana da büyük futbol organizasyonlarında kendini göstermeye başlayabilmiştir. Bu süreçte, Avrupa’ya, az sayıda da olsa, oyuncu da ihraç edebilmiştir.
Süreç işlerken, futbolumuz 1992’de, 3813 sayılı yasa ile tam Batı örneği olmasa da, özerkliğe de kavuşmuştur. Böylece en önemli ve en hayati gelişme olarak, o günden bu güne, futbolun mahkemelerden kurtuluşunu gösterebiliriz. çünkü, FIFA ve UEFA’daki gibi federasyon bünyesinde kurulan Tahkim Kurulu, futbolun mahkemesi işlemini görmeye başlamış ve en son ve en nihai kararların merci olmuştur. Bugüne kadar da, yasa kendi içinde, yenilenme veya eksik giderme anlayışı ile birkaç değişikliğe uğramıştır. En son olarak da, FIFA’nın uyarıları dikkate alınarak, günümüzdeki 5719 ortaya çıkmıştır. çıkmıştır ama, buna “30 gün içinde genel kurulu yapılır” geçici maddesi eklenilerek büyük bir hata işlenmiştir. Bu sadece benim değil aynı zamanda, ülkenin dünyadaki gururu FIFA İcra Kurulu üyesi ve UEFA Birinci Asbaşkanı Şenes Erzik’in de görüşüdür. çünkü, ana statü hazırlanmadan genel kurula gitmek, özerk bir kurum için çok yanlış, eksik ve büyük sorunlar çıkarabilecek bir adımdır. Erzik de bunu vurgulamıştır.
İşte tam bu virajda, birileri çıkıp, Erzik’in uyarısını da dikkate almadan, yıllar sonra ülke futbolunu eski çağına döndürerek, duvara toslatmaya kalkışmıştır. Yani futbolumuzu mahkeme koridorlarına taşımıştır. Şimdi FIFA’nın çok sert bir uyarısı ile karşılaşmamak mümkün değildir. Hatta hatta, Avrupa Futbol Şampiyonası Finallerine katılmamama gibi ağır bir tokat da yenebilme tehlikesi ile karşı karşıya kalınmıştır.
Merak ettiğim başka hususlar da vardır. Acaba Sayın Mahkeme, genel kurulu için neden “üç Büyükler”den kimseyi görevlendirmemiştir de, belediye ağırlık yöneticileri bu göreve atamıştır? Peki, Ulusoy ve ekibi neden 30 günlük süreyi 27 Şubat’a sarkıtmıştır? Sanırım cevabı, ana statünün hazırlık aşamasında oluşudur. Şimdi bir komisyon kurularak, bunun genel kurula kadar hazırlanma aşamasına gelinmiştir. Peki, neden 27 Şubat beklenmemiştir? Acaba, futbolumuzdaki bazı unvanların peşinde olanlar, bunlara ulaşamama kaygısı mı taşımaktadırlar? Yoksa, Ulusoy ve ekibi işin başındayken, dünya üçüncülüğünden sonra, bir Avrupa Şampiyonası finali oynanır korkusu mu yaşanmaktadır?
Bu korkuyla futbolumuzu mahkeme koridorlarına taşıyanlara şunu sormak isterim; Sizler kimden yanasınız? Doğrusu çok merak ediyorum! Şayet hukuktan yanaysanız, neden kesilen kabloların hesabını soramadınız? Size olukla para kazandıran o kablolar sizin haysiyetiniz değil miydi? Şimdi, siz ve sizin gibiler yüzünden eli hep kulağımızda bulunan FIFA, umarım bu defa kellemize yapışmaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi