D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

AK Parti’nin Şehir Tasavvuru Var mı?

AK Parti’nin Şehir Tasavvuru Var mı?

Şehirle medeniyet ilişkisini bilenler “olmaması mümkün mü?” diyecekler. Çünkü AK Parti’nin yöneticileri hem “kadîm medeniyetimiz”e çok sık atıfta bulunuyorlar, hem de yeni bir medeniyet inşasından sıkça bahsediyorlar. 

“Medeniyet inşası şehir inşasıdır” desek hata etmeyiz. 

Bütün büyük medeniyetler şehirleriyle anılır. Atina, Roma, Bağdat, Şam, Buhara, Semerkand, İstanbul... Osmanlı medeniyeti, Bizans geçmişini koruyarak hem her zaman büyük şehir olan İstanbul’u inşa etmiştir, hem de orta ve küçük ölçekli Edirne, Bursa, Üsküp, Filibe, Prizren, Tokat, Amasya, Diyarbekir vb. şehirler oluşturmuştur. Bu şehirlere vardığınızda hâlâ “burası Osmanlı şehridir” dersiniz. Öylesine damgasını vurmuştur şehirlere Osmanlı...

Ve Osmanlı, Selçuklu’nun kendini güçlü şekilde ifade ettiği şehirlerde hiç bir zaman kendi büyüklüğünü hissettirmek yolunu seçmemiştir. Konya’da, Sivas’ta, Kayseri’de, Erzurum’da çok güzel Osmanlı eserleri vardır fakat bu şehirlerin hâlâ Selçuklu rengi baskındır. 

“Öyleyse mesele yok”, denilebilir. Bugünün iktidarının da bir şehir tasavvuru vardır ve büyükşehir belediyelerinin büyük çoğunluğu bu partiye mensup başkanlar tarafından yönetilmektedir ve medeniyet inşası emin ellerdedir...

Diğer şehirlerden söz etmeyeceğim. Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın da yaşadığı Ankara’dan söz edeceğim. Ankara büyükşehir belediyesi yapıp ettikleriyle bu medeniyet inşasında önemli rol almalı değil mi? 

Cevabı “evet” olması gereken sorular soruyorum. Fakat Ankaralı okuyucularımın bu soruya asla “evet” demeyeceklerini biliyorum! 

Mesela bu şehir tasavvurunda şehrin meydanlarına “dinozor heykelleri”nin yeri var mıdır? 

Roma şehri arenasıyla, Konstantinopolis hipodorumuyla anılabilir. Fakat İstanbul veya Konya böyle eğlence mekânları ile anılabilir mi? 

Ankara bir süre sonra Ankapark denilen bir eğlence merkezi ile anılacakmış. Bunu ben söylemiyorum, yetkilisi söylüyor. Bir günlük gazetemizin reklam kokan ilavesinde hem de. “Reklam kokan” lafzını da boşuna kullanmadım. Başta büyükşehir belediyesi olmak üzere belediyeler bu ilaveye hatırı sayılır ilanlar vermişler. (Herhalde reklama ihtiyacı olmadığı için Keçiören hariç!)

Ankara’da yapılan eğlence merkezi başkanın dediği gibi Türkiye’nin gururu olursa, Guinnes Rekorlar Kitabı’na girerse bundan mutlu mu olmalıyız. “İşte Ak Parti belediyeciliği budur” diye zil takıp oynamalı mıyız? 

Türkiye’nin başkenti dünyanın en büyük kütüphanesine sahip şehir olarak anılamaz mı? Kültüre en fazla yatırım yapılan şehir olarak bilinse daha iyi olmaz mı?

Ankara, Türkiye’nin kültür çoraklığı üreten tek büyükşehir belediyesine sahip. Bütün büyükşehir belediyeleri az veya çok kültürel alana yatırım yapıyorlar, destek veriyorlar. Ankara’nın uydur kaydır kültür faaliyetlerinin esasında eğlenceye dönük olduğunun da en belli başlısının Moskova-Ankara sirki olduğunu da unutmayalım. Belki başkan kankası Moskova belediye başkanını devreye sokarak Putin’i yumuşatır da, yakın zamanda bu büyük kültür aksiyonundan bizi mahrum etmez! Ankapark büyük ihtişam ile Moskova-Ankara sirkiyle açılır!

Geçen hafta Konya’da idik. Konya’ya gidenler şehrin birçok yerinden Hz. Mevlâna’nın türbesinin yeşil kubbesini görürler ve başta Mevlâna olmak üzere geçmişlerimize bir Fatiha okurlar. Konya’ya gidip de bu türbeyi ziyaret etmeyen de olmaz. 

Ya Ankara’da? 

Artık Ankara’da da Mevlana türbesinin kubbesi var...

Sakın görünca refleks olarak dua etmeye kalkışmayın!

O bir süre sonra Ankara’da eğlencenin simgesi olacak! Vur patlasın, çal oynasın!

Eğer Hacı Bayram-ı Veli o meşhur şiirini bugün yazsa idi şöyle derdi her halde:

Nagehan ol şara vardım/Ol şarı yıkılır gördüm!

Ben dahi bile yıkıldım/Taş ü toprak arasında!

(Ansızın o şehre vardım, o şehri yıkılır gördüm! Ben dahi yıkıldım taş ve toprak arasında!)

Eğer Ankara, hükümet partisinin şehir tasavvurunu yansıtıyorsa, “ört ki ölem” demekten başka çaremiz yok!

Bir şaşkın ördek hikâyesi: Bir alt belediye de bir köy yapmış. Bu sentetik köye de bir yeldeğirmeni yaptırmış. “Bu coğrafyada yeldeğirmeni ne arar” derseniz, ben de “bu belediyelerde şehir tasavvuru” ne arar derim!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi