Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Neden korkuyorlar?

Neden korkuyorlar?

Geçtiğimiz gün gazetelere göz atarken bir haber dikkatimi çekti: ABD’nin Virginia eyaletinde coğrafya öğretmeni öğrencilere kelime-i şehadeti Arapça yazmalarını istemiş. Bu durum bazı öğrencilerde ve velilerde tepkiye sebep olmuş ve okul yetkilileri hakkında şikâyette bulunmuşlar. Velilerin şikâyetleri üzerine bölgede tüm okullar tatil edilmiş. Okul yetkilileri ise Ortadoğu Coğrafyası dersinde hat sanatının işlendiğini öğretmenin de bu niyetle çocuklara kelime-i şehadeti yazmalarını istediğini söylemişler.

İslamofobi bu toplumlarda o kadar kuvvetli işlendi ki, insanlar artık İslam’ı çağrıştıran bir nesne ile karşılaştıklarında hemen korkuya kapılır oldular. İlkelerini hak ve adalet üzerine kuran İslam ne yazık ki, şiddet ve savaşla özdeşleştirilmeye çalışıldı. Hepimizi bildiği üzere, İslamofobi batının organize ettiği bir saldırı sistematik bir caydırma yöntemi. Onlar bu yöntemle sınıfsal politik mekanizmalarını işler hale getirdiler ve kendilerinden olmayanları ötekileştirdiler.

Psikolojik baskı altında kalan Müslümanlar, niçin suçlandıklarını bilmiyor ve kendilerini güvende hissedemiyorlar. Batı, İslam’ı ve Müslümanları şiddet yanlısı gösterebilmek için yeni kavramlar üretiyor ve bu kavramlar üzerinden bir algı oluşturmaya çalışıyor. Ne yazık ki batının güdümünde hareket eden medya da birey ve toplumların dikkatlerini şiddete yönlendirerek gündemlerindeki senaryoyu bütün dünyada yayıyor.

Peki, şimdi şiddet yanlısı olarak gösterilen ve horlanan Müslümanlar ne olacak? Öncelikle şunu belirtelim, yaşamlarını Batı da sürdüren Müslümanlar bu damgadan fazlasıyla etkilenmiş durumdalar. Bu konu enine boyuna ele alınmalı ve kişilerin içsel olarak yaşadıkları ruhsal süreçler hakkında bilgi edinilmeli gerekirse psikolojik destek sağlanmalıdır. Zira oluşturulan algı bu insanların sadece sosyal yaşamlarını etkilemiyor, bunun yanında psikolojilerini travmatize ediyor. Kişi niye suçlandığını bilmiyor ve kendini ifade edemiyor. Benlik duygusu zedeleniyor, çaresizlik, yalnızlık yaşama karşı ilgisizlik, korku, üzüntü ve engellenmişlik duygusu yaşıyor.

İslam’a ve Müslümanlara karşı oluşturulan negatif algının ortadan kaldırılması ve Müslümanların normal yaşamlarına devam edebilmeleri için, ferdi çabaların yanında siyasiler de harekete geçmeli, İslam’a ve Müslümanlara yapılan karalama kampanyalarına karşı çıkmalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi