M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Elhamdülillah Müslümanım

Elhamdülillah Müslümanım

Birinci söz: “Elhamdülillah ben Müslümanım…”

Nasıl bir Müslümansın sorusuna cevap: “Kur’an, Sünnet, Şeriat, Cemaat, Sevad-ı Âzam Müslümanıyım…”

İtikatta nasıl bir Müslümansın?

Cevap: Ehl-i Sünnet ve cemaat Müslümanıyım.

İtikatta imamın kimdir?

Cevap: İtikatta imamım İmam Mâturidî hazretleridir. Diğer itikat imamımız İmam Eş’arîdir. İkisi de haktır, doğru yoldadır, aralarında esasa dair bir ihtilaf yoktur.

Soru: Hangi fıkıh mezhebine bağlısın?

Cevap: Dört hak mezhepten Hanefî mezhebine bağlıyım. Diğer üçü de haktır. Bu dört mezheb birbirini tadlil etmez, sapıklıkla suçlamaz, kardeş bilir.

Soru: Herhangi bir tarikata mensup musun?

Cevap: Tarikata girmek bir nasip meselesidir. Reklamı ve propagandası yapılmaz. Bendeniz Tarikat-ı Muhammediyeye bağlıyım, tarikat ismi veremem.

Soru: Bağlı olduğun, hak kabul ettiğin ahlak sistemi hangisidir?

Cevap: Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Tarikata dayanan İslam ahlakını kabul etmişim.

Soru: Yalanla aran nasıl?

Cevap: Yalan söylersem eşeklik etmiş olurum. Müslüman yalan söylemez.

Soru: Gıybet ediyor musun?

Cevap: Müslüman geçinen bir kimse gıybet ederse yine eşeklik etmiş olur.

Soru: Parayla aran nasıldır?

Cevap: Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) parayı sevmemiştir. Benim de bir Müslüman olarak sevmemem gerekir. Parayı çok seversem, parayı ana değer haline getirirsem, paraya âşık olursam, para için her haltı yersem eşeklik etmiş olurum.

Soru: Sen din alimi misin?

Cevap: Kesinlikle değilim. Normal lisede ve Siyasal Bilgiler Fakültesinde okumuş avamdan bir Müslümanım.

Soru: O halde dinî konularda niçin bu kadar yazı kaleme alıyorsun?

Cevap: Yazarım tabiî… Bendeniz, İslamın iki kere iki eder dörtlerini, ilmihal konularını, zaruriyat-ı diniyeyi yazıyorum. Bunları yazabilmek için icazetli din alimi olmak gerekmez. İtikadını tashih et… Namaz kıl… İhlaslı ol… Zekatını ver… İslam ahlakı ile ahlaklı ol… Din ve iman kardeşlerini sev, onlara buğz etme… Tefrikadan uzak dur… Fitne fesat çıkartma… Bunları, yeterli ilmihal kültürü varsa, eli kalem tutuyorsa herkes yazabilir… Hem benim, ilmihal konusunda yazı yazmak hususunda rahmet-i Rahman’a kavuşmuş muhterem bir şeyh efendiden icazetim bulunmaktadır.

Soru: Geçimini bu yazılardan mı kazanıyorsun?

Cevap: Yazılarımdan maaş, ücret almam. Geçimim yayıncılıktandır.

Soru: Çok tenkit ediyorsun?..

Cevap: Tenkit etmiyorum, uyarıyorum… Tenkit varsa, onlar özeleştiridir.

Soru: Hizmet ettiğini mi sanıyorsun?

Cevap: Azıcık hizmet edebiliyorsam ne mutlu bana. Mâlumunuz hizmet ihlasla olur. Hadîs-i kudsîde Hak Teala hazretleri “İhlas Benim sırlarımdan bir sırdır, sevdiğim kulumun kalbine koyarım…” buyrulmaktadır.

Soru: Sen kendini iyi bir Müslüman olarak mı görüyorsun?

Cevap: Kendime iyi Müslüman demekten hayâ ederim. Müslüman olduğumu şeksiz süphesiz bilirim o kadar…

Soru: Herhangi bir faziletin var mıdır?

Cevap: Müslüman olmaktan başka bir faziletim ve meziyetim yoktur.

SORU: Bazen sana saldıranlar oluyor. Niçin cevap vermiyorsun?

Cevap: Polemik yapmak istemem, tartışmalar fitne ve fesada yol açar. Kendimi savunmam gerekirse, saldıranın ismini vermeden savunmam daha doğru olur.

Soru: Sana saldıran ehl-i Tevhid, ehl-i Kıble bir Müslümana buğz ve düşmanlık eder misin?

Cevap: Ehl-i Tevhid, ehl-i Kıble olan bir Müslümanın zatına düşmanlık ve buğz etmek doğru olmaz. Edersem hamlık ve çiğlik etmiş olurum.

Soru: Sence İslam’ın önündeki en büyük engel nedir?

Cevap: Yarı mühtedi, düşük ahlaklı, zekası yetersiz, kültürü güdük, din sömürüsü yapan birtakım sözde Müslümanlardır.

Soru: Mücadele ediyor musun?

Cevap: Onlarla doğrudan doğruya mücadele etmek çok zordur. Linç ederler. Ancak dolaylı şekilde mücadele edilebilir.

Soru: Kimler İslamî hizmet yapabilir, yapmalıdır?

Cevap: İslam’ı iyi anlamış, iyi bilen, geniş genel kültürü olan, ruh asaletine sahip, ahlaklı, karakterli, ihlaslı, firasetli, fetanet sahibi, müdebbir, müeyyed min indillah kimseler doğru dürüst ve gerçek hizmet edebilir.

Soru: Sen kendini bunlardan mı sanıyorsun?

Cevap: Estağfirullah!

Soru: Durum iyiye mi gidiyor, yoksa bozuluyor mu?

Cevap: Her gün daha kötüleşerek kötüye gitmektedir.

Soru: Ümitsiz misin?

Cevap: Müslüman Allahtan ümit kesmez. Allahtan ümit kesen kafir olur.

Soru: Ne yapmak lazım?

Cevap: Allahın ve Resulünün gösterdiği şekilde İman, İslam, Kur’an, Sünnet, Şeriat, Ahlak-ı islamiye hizmetleri yapmak lazımdır.

Soru: Bu hizmetlerin olmazsa olmaz birinci temel şartı nedir?

Cevap: İhlastır. İhlassız hizmetler hederdir.

Soru: Diğer şartlar nelerdir?

Cevap: Doğru ilimdir… İrfandır… Resulullah ile irtibatlı olmaktır… Cumhur-i ulemaya bağlı bulunmaktır… Ücret ve mükafatını yaratıklardan değil, Yaratandan istemek ve beklemektir…

12.01.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi