Kemal Belgin

Kemal Belgin

F. Bahçe tamam Hakem yaman!

F. Bahçe tamam Hakem yaman!

Fenerbahçe’nin, iyi korunmuş Eskişehir Stadı zeminine sürdüğü kadro aslında Eskişehirspor’la oynamamalıydı. Çünkü arada bırakın bir lig kategorisini, neredeyse amatörle profesyonel kadar farklılık vardı. Tabii ki Fenerbahçe lehine... Ev sahibi 10 kişi kalana kadar da Fenerbahçe ceza alanını göremedi. Fenerbahçe ise sanki alttan alarak “Fazla atmamayım bir olsun benim olsun, zaten de alışığım” saplantısı ile oynadı desek yalan olmaz. Öylesine ki, Pereira rakip on kişi kaldıktan sonra tuttu takımı 4-2-4’e döndürdü. Yani hem Van Persie, hem de Fernandao ile oynadı. Bu oyun fazla risk taşıyordu ve eleştiri almıştı. Ama maç öyle bir maç haline geldi ki, rakip on kişi kaldıktan sonra kalecisiz bile oynasaydı Fenerbahçe fazla bir şey değişmezdi.

Genele bakarsak, Fenerbahçe’nin Topal, Sousa ve Ozan’dan kurulu orta alanı oyunu yönlendirmede eksik kalıyor. Yani direk gidiyorsa, hem standart pozisyonda kalıyor. Hal böyle olunca da Eskişehirspor gibi çok zayıf bir takım bile zaman zaman direnç gösterebiliyor. Bu tip bir orta alan ile atağa çıkmada ustalık gösteren iki arka bek de beklenen çizgiden uzak kalıyorlar. Bu arada hem Nani’nin, hem de Markoviç daha çok dripling tercih etmesi de Fernandao’yu genelde topsuz bırakıyor. Böyle güçlü fiziği olan bir uç adamını duvar olarak kullanmak ve sonra da çizgiye inip ona top çıkartmak golün en kolay şifresidir. Ama Volkan Şen girene kadar Fenerbahçe’de bunları pek göremiyoruz. Görün görmeyin, kadro o kadar çok kaliteli ki, neredeyse top “Ayıp olur” kabilinden gider kendisi gol olur.

Eskişehirspor ise tam anlamıyla acıklı bir durumda. Yıllar önce, hatta bana göre bizim ligin tarihteki en fiyakalı futbolunu oynamış bir firmanın devamı böyle olmamalıydı. Bence düştüler bile... Çünkü Fenerbahçe karşısındaki takım PTT Ligi’nde bile zor tutunur çizgisindedir.

Hakem mi? Böyle çoluk çocuğun göğsüne hemen FİFA kokardı takmak ne demek onu anlayamıyorum. Sorun bakalım Cüneyt Çakır’a hangi zaman sürecinde takmış o kokardı. Mutlak penaltıyı vermiyorsun, hem de gözünün önünde patlarken, sonra gidip günahın affettirmek için Nani adamın ayağına takılıp düşünce penaltı çalıyorsun. Ne fark diyeceksiniz? Çok ama çok önemli bir fark var. İlk pozisyon çalınsa, Eskişehirspor kaderine razı olacak. Ama ikinci icat edilince bütün moral motivasyon gitti ve bir çok futbolcu sarı kart gördü. Alper Ulusoy sen düdüğü çaldıktan sonra Nani’ye bir bak, göreceksin ne halt ettiğini... Oyundan attığın Eskişehirsporlu’ya da ayıp ettin. Gösterdiğin kırmızı sırasında Topal’ın el-kol hareketleri de seni rahatsız etmezse vallahi bravo! Sen en iyisi Alper kardeş, kokardı şimdilik almayayım diye iade et! Ama sen yine de davam et. Kaşarlanmamış hakem olarak! Sizin icadınızda büyük rol oynayan kişi de acaba Nani ile Topal’ın reaksiyonlarına ne der ki? Ya da borazanı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Kemal Belgin Arşivi