Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İyiliğin küçüğü büyüğü olmaz

İyiliğin küçüğü büyüğü olmaz

BÜYÜK Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yürümeye başlar. Yol boyunca ilerlerken karşısına bir dilenci çıkar ve kendisinden para ister. Turgenyev hemen elini cebine götürür ve dilenciye para vermek ister. Fakat hiç parası yoktur, dilencinin uzanan ellerine bakar ve sonra kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak: “Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok” der. Dilenci Turgenyev’in yüzüne sevgi ile bakar ve “Verdiniz ya efendim, bana kardeşim dediniz ve ellerimi ısıttınız” der.

Dilenen bir insanın tek ihtiyacının para olduğunu düşünürüz. O yüzden bu insanlarla karşılaştığımızda gayriihtiyarî ellerimizi cebimize götürür, verdiğimiz üç beş kuruşla sorumluluktan kurtulduğumuzu zannederiz. Oysa Turnenyev’le dilenci arasında geçen bu meşhur diyalogda da görüldüğü üzere, bu insanlara hak ettikleri değeri vermek de bir nevi yardımdır. Bir kişiyle yakınlık kurmak, dokunmak ve sevgi ile bakmak o kişiye verdiğiniz değerin bir göstergesidir. Sen değerlisin, benim için önemlisin demektir. Bir dilenciye birkaç kuruş para bırakmak zor iş değildir, fakat ona değerli olduğunu hissettirebilmek için şefkat yüklü bir yüreğe sahip olmanız gerekir.

Veren el ile alan el arasındaki ilişki sevgi ve şefkate dayanmalıdır. Yoksullara ekmek götüren kimseler öncelikle bu insanlarla iletişim kurmalı ve sen değerlisin, bizim için önemlisin mesajı vermelidirler.

Bir kişiye yardım götürürken, sahip olduğum her şey Allah’ın mülkündendir, biz sadece emanetçiyiz, sana O’nun mülkünden küçük bir ikramda bulunmak için geldik diyebilmeliyiz. Evine ekmek götürdüğümüz kişiyle yakınlık kurup, onun duasını almalı, onunla kardeşlik ahdimizi yeniden imzalamalıyız. Onları değersiz bir eşya gibi görmeyip, duygularına dokunmalıyız.

Yoksullara ikinci sınıf insan muamelesi yapan kimseler, kibirlerinden önlerini göremez, sahip oldukları imkânların ellerinden hiç çıkmayacağını düşünürler. Kalplerinde sevgiden eser yoktur onların, asıl ihtiyaçlı kendileridir. Ve bir ömür sevgi dilenciliği yaparlar. Fakat hayatın kanunudur, vermediğiniz bir şeyi alamazsınız, o yüzden her seferinde elleri boş dönerler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi