İsrailli 19 yaşındaki Kaminer adındaki kadın, Filistinli çocukların öldürülmesi nedeniyle orduda kalmayı ret etmiş. Kaminer bu çıkışının bedelini yirmi gün hapis yatarak ödemiş. Kaminer eğer askere gitmeyi yeniden ret ederse bir ay daha hapis yatacak. Ülkede vicdani duyarlılığını kaybetmemiş bazı kimseler, genç kadının bu çıkışını överken büyük bir kesim onu vatan haini olmakla suçluyor. Kaminer’in babasının yaptığı açıklama ise oldukça manidar: Baba hükümetin insanları inandıkları şeylerin aksine davranmaya zorladığını, kızının işgale karşı çıkma bilinci ile hareket ettiğini ve askerlik dışında başka bir iş yapmak istediğini fakat hapse atıldığını söylüyor… Kaminer daha önce İsrail’in Gazzeye saldırısı sırasında yaralanan çocuklara gönüllü destek vermiş ve işgalin karşısında olduğunu göstermiştir.

Dünyayı kan gölüne çeviren Siyonist zihniyet, Yahudi milliyetçiliğine dayanır. Siyonistler, yerli işbirlikçilerini kullanarak İslam toplumlarını parçalamakta, birey ve toplumları Allah’ın koyduğu ilkelerden uzaklaştırıp, parçalamaktadırlar. Siyonizm’in birinci hedefi, Yahudilerin dünya hâkimiyetini gerçekleştirmek ve Yahudi dışındaki bütün insanları köleleştirmektir. Yahudi milliyetçiliğinden beslendikleri için insanları ötekileştirmekte mahirdirler.

Bir Yahudi çocuğunu büyütürken biz ve ötekiler algısı ile büyütüyor. Kendilerinden olmayan insanları bir tehdit unsuru olarak gösteriyorlar. Çocuklara küçük yaştan itibaren ırkçılık pompalanıyor. Yahudi ailesinde büyüyen çocuk, hayatın başında biz ve ötekiler düşüncesine sahip oluyor. Çocuk daha sonraki yaşamında, Yahudi olmayan insanların yaşam haklarının olmadığına inanıyor ve zulmü meşru görmeye başlıyor. Ötekileştirdikleri birey ve toplumların mallarını gasp etmekte canlarına kıymakta bir beis görmüyor. Siyonist zihniyetin etkisinde büyüyen çocuk, şefkat ve adalet gibi kavramlardan tamamen uzak kalıyor. Kaminer’ın cesur çıkışının arkasında ise onun vicdanının gelişmesine fırsat veren bir babanın olduğunu görmekteyiz. Baba kızının bu tavrını insani bir duruş olarak görüp, neden diye soruyor. Onun şiddet ve zulme karşı çıkışını destekliyor. Bir ağacın kokusu üstüne konduğu toprağa siner ve siz o toprakta ağacı ağaçta ise toprağı bulabilirsiniz. Çocuk eğitimi de böyledir. Anne babanın tutumu ve bakış açısı çocuğu bir şekilde etkiler. Çocuğun doğup büyüdüğü aile şartlar ne olursa olun onun vicdanının gelişmesine fırsat vermişlerse, o çocuk nerede olursa olsun insan kalmayı başarabilir.