M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

En Üstün ve Önemli Hizmet

En Üstün ve Önemli Hizmet

İngiltere’deki Eton ve Imperial kolejlerden daha üstün, son derece vasıflı ve erdemli gençler yetiştirecek dünya çapında bir lise açmak; Boğaz’a köprü yapmaktan, üstü kapalı stad yapmaktan, gökdelen rezidans AVM yapmaktan, hava alanı yapmaktan, hızlı tren yapmaktan, denizin altından yollar geçirmekten; bin kere değil, milyon kere değil, milyar kere daha önemlidir.

Bu lise, dünyanın en önemli, en güçlü, en parlak okulu olmalıdır.

Bu okuldan, ileride Türkiye’yi dünya birincisi örnek ülke yapacak cevherli, bilgili, kültürlü, ahlaklı, karakterli, faziletli, güçlü, vasıflı, üstün elemanlar mezun olmalıdır.

Böyle bir okul açacaklar, Türkiye’ye, İslam dünyasına ve insanlığa büyük hizmet etmiş olacaktır.

**

Fakirle görüşmek, tanışmak, yârenlik etmek isteyen muhterem zatlara: Yaşlandım, sağlık problemlerim var, şekerim yüksek seyr ediyor; günde iki gazeteye, hiç tâtil yapmadan yazı yetiştiriyorum, sekreterim yok, gelen misafirlere ve ziyaretçilere hizmet edemiyorum… Şu sıralarda, elli bin kitaplık şahsî kütüphanem, koliler ve sandıklar içinde Ankara’ya gönderiliyor; bunların telâşı, tozu içindeyim. Ramazan’a kadar ya bedava dağıtılacak veya maliyet fiyatına verilecek faydalı bir risale hazırlığı içindeyim... Bu sebepler yüzünden görüşme tanışma sohbet için ziyaretçi kabul edemiyorum. Durumumun anlayışla karşılanmasını, bağışlanmamı istirham ederim.

**

Birine: Sizin paranız, servetiniz çok, hattâ haddinden fazla ama oğlunuzu yetiştirecek uzmanlığa, birikime, kültüre, ufuk genişliğine sahip değilsiniz. Onu kendi aklınızla yetiştirirseniz, zavallı çocuk harcanacak, yanacak. Harcanır ve yanarsa bunun vebali sizin ve hanımefendi eşinizin olacaktır. Malınızın, mülkünüzün, paranızın hesabı sizden sorulacağı gibi, çocuğunuzun hesabı da sorulacaktır. Bu konuda, iyi bilenlerle, fikri plan programı, adam yetiştirme konusunda uzman olanlarla yazılı istişare etmenizi tavsiye ediyorum. Size derli toplu, dört başı mâmur, efradını câmi, ağyarını mâni yazılı rapor veremeyen şifahî kültürlülere itibar etmeyiniz, oğlunuz yine yanar. Hürmetlerimle.

**

Roman yazan liseli kıza açık mektup: Sizi tebrik ediyorum. İnşaallah kitabı bu yaz bitirirsiniz. Seramik veya yazmacılık sanatı öğrenmeniz için size yol göstereceğim, bazı isimler ve adresler vereceğim. Başarılarınızın devamını temenni ve niyaz ederim.

**

Bir sanatkâra: Sanatınızı çok takdir ediyorum, lakin para konusundaki aşırı ve sert tutumunuzu beğenmiyorum.

**

Din kardeşlerime: Maddî durumunuz ne kadarsa, o nispette sadaka vermeyi hiç ihmal etmemenizi tavsiye ederim. Az sadaka çok belayı def edermiş. Malumunuz olduğu üzere, sadaka sokakta veya cami kapısında dilenen profesyonel dilenciye bir lira vermek değildir. Gerçek ve fakir kimselere yardım etmektir. Sadaka gizli verilmelidir. Sağ elinin verdiğini sol el bilmemelidir.

**

Bir şerire: Şerrinizden, kötülüğünüzden, hasedinizden Hak Tealaya sığınıyorum. Size cevap vermeyeceğim. Cenab-ı Hak cümlemizi ıslah etsin.

**

Osmanlıca kursuna kayd olan liseli gence: Sizi tebrik ediyorum. Öğrenmekte bir zorluk ve sıkıntı çekerseniz, gazeteye mail göndererek bendenizi haberdar ettiğiniz takdirde size yardımcı olmaya çalışacağım.

**

Mürüvvetli, kibar, nazik, ince ruhlu olmak isteyenlere: Yaz geldi, lütfen sokakta caddede çarşı pazarda açık yerlerde yiyip içmeyiniz, görenleri fakirleri imrendirmeyiniz. Hele elinizde dondurma külahı olduğu halde inek gibi yalaya yalaya herkesin arasında yürümeyiniz. Bunlar mürüvvete, terbiyeye aykırıdır.

27.04.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi