Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Zorunlu eğitimde sınav olur mu?

Zorunlu eğitimde sınav olur mu?

Temel eğitimin zorunlu olmasına kimsenin itirazı olamaz. Ama bir zamanlar olduğu gibi zorunlu eğitimin 8 yıla, hem de kesintisiz olarak çıkartılması yanlış olmuştu ve buna itirazımızı her fırsatta dile getirdik. Bu zorunlu kesintisiz eğitimin kesintili hale getirilmesi pek çok itirazı geçersiz kılacağı gibi, bir takım sorunlara da çözüm getirmiş olacaktı. AK Parti iktidarından bu yönde bir adım beklerken kesintisiz eğitim kesintili hale getirilirken zorunlu eğitim 8’den 12 yıla çıkartıldı. Bunu yapanların kendilerine göre gerekçeleri olabilir. Ancak, uygulamaya baktığımızda geçmişten gelen sorunlar her yıl biraz daha katlanıyor. Özellikle de devlet olarak her gence ilk ve orta öğretimi içine alan 12 yıl zorunlu eğitim göreceksiniz diyorsunuz ama ortaokuldan liseye geçişte tüm öğrencileri bir sınava sokuyor, bu sınavda aldıkları puana göre bir meslek ya da düz liseye yerleştiriyorsunuz. Peki, aldığı puan bir meslek ya da düz liseye yetmeyeni ne yapıyorsunuz? Ona da açık liseye gideceksin diyorsunuz. Normal olarak okuluna devam ederken girdiği sınavda başarılı olamamış bir gencin devam mecburiyeti olmayan bir lisede başarılı olması, ardından da yüksek eğitime geçecek puanı almasını beklemek mantıklı olabilir mi?

Derdim kesinlikle muhalefet yapmak değil. Zorunlu eğitimi bir yandan 12 yıla çıkartırken öbür yandan da ortaöğretime geçişin sınavla olmasını anlamak mümkün değil. Bunu söylerken her isteyen istediği ortaöğretim kurumuna geçsin demiyorum. Ama 15 yaşındaki çocukların yaşadığı il ya da ilçedeki ortaöğretim okulunu kazanamadığı için ailesinden uzakta bir okula kayıt yaptırmak mecburiyetinde olmaması gerekir. Böyle bir durum zorunlu eğitimin mantığına ters. Geçmişte de bazı okullara talep fazla oluyordu. Söz gelimi okulun kontenjanı 100 ise ve buraya da bunun üzerinde öğrenci müracaat etmiş ise okul yönetimi müracaat edenler arasında ya bir sınav yapıyor ya da diploma notuna bakarak bir sıralama yaparak kontenjanı dolduruyordu. Yani adı ister SBS ister TEOG olsun ortaöğretime geçiş sınavı bana doğru gelmiyor. Kaldı ki, bir de bulunduğu ilçede bir Anadolu lisesi ile bir meslek lisesi varsa aşağıdan gelenlerin sayısı bu iki okulun kontenjanından fazla ise öğrenciler başka il ve ilçeleri kazanarak oralara gitmek zorunda kalıyorlar. Böyle olunca da ortaya kalacak yer yani yurt sorunu çıkıyor. Bu sorun ya 3-5 öğrenci bir araya gelerek bir ev tutarak ya da eğer var ise pansiyonlarda kalarak karşılanmaya çalışılıyor. Kısacası, öğrenciler devletin dayattığı zorunlu eğitimi bir takım STK ya da kişilerin sağladığı mekânlarda kalarak karşılamaya çalışıyorlar. Bunun ne gibi sakıncaları olduğunu sıralayacak değilim. Eğer, devlet tüm gençlere 12 yıllık eğitimi zorunlu kılmış ise bunun sadece öğretmen ve derslik ihtiyacını değil kalacak yer sorununu da halletmelidir. Halledemiyorsa 14-15 yaşındaki çocukları ailelerinden koparıp gittikleri yerde sahipsiz bırakmanın sakıncaları unutulmamalıdır.

Devletin eğitimin her alanında özel sektörü devreye sokmaya, böylece üzerindeki yükü azaltmaya çalıştığını biliyorum. Buna itirazım da yok. İtirazım yazımın başında da söylediğim gibi özellikle TEOG’da başarılı olamayan gençlerin durumunun netlik kazanması, bu gençlerin açık liseye yönlendirilmesi yerine geçmişte olduğu gibi akşam liselerine kaydırılması mümkün olabilir. Böylece mevcut bina ve öğretmenlerden ek olarak yararlanmak mümkündür. Ülkemizde ilk defa DP döneminde açılmış 4 akşam lisesinden birinden mezun birisiyim. Gündüz çalışıp gece okuyan arkadaşlarımız vardı. Hatta babamın ilkokuldan arkadaşı bir ağabeyle aynı sınıfı paylaşıyorduk. Maksat eğitim düzeyini yükseltmek, okuyanların sayısını artırmak ise mevcut uygulama bunun için yeterli değildir.

Dershanelerin kaldırılması ve okullarda öğrencilere ek dersler (etüt) imkânlarının sağlanması iyi oldu. Bu husus söz gelimi liselerin son sınıfları özel bir program ile yüksek öğretime hazırlama sınıfına dönüştürülebilir. Yani, ben yaptım oldu anlayışı yerine konunun üzerinde enine boyuna düşünülerek adımların atılması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi