M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İçyüzünü Bilen Var mı?

İçyüzünü Bilen Var mı?

Oldukça hür ve serbest bir medya var, fikir hürriyeti var, saymakla bitmez tükenmez gazete tv var, on binlerce muhabir, köşe yazarı, yorumcu var, milyonlarca kelime yazılıyor, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor… Lakin halk olup bitenlerin iç yüzünü bilmiyor. Hiçbir şey bilmiyor demedim, iç yüzünü bilmiyor dedim.

Vır vır vır, dır dır dır… O şöyle demiş, bu böyle demiş… Şu olmuş, bu olmuş… Filanca diyesiymiş… Falanca demişmiş… Peki olup bitenlerin iç yüzü neymiş?.. İşte bu bilinmiyor.

Bir grup görmeyeni bir filin yanına getirmişler. Ayaklarına el sürenler fil bir sütundur, kulaklarını tutanlar fil yorgan gibi bir şeydir, dişlerini tutanlar fil mızrak gibi bir şeydir, kuyruğunu tutanlar bir halata benziyor demiş.

Bugün olup bitenlerin iç yüzünü, mahiyetini, keyfiyetini, künhünü bilmediğimiz gibi dünü de bilmiyoruz. Dünü bugünü bilmeyenler yarını da keşfedemez.

Türkiye çok karmaşık bir ülke. Osmanlının devamı. Osmanlı bir cihan devleti, bir “milletler” birliği idi. Mâziden gelen ve kalan bu mirasın basit ve kolay anlaşılır olması mümkün değil.

Sebebini bilmesek bile, bütün dünyanın gözü Türkiyede. ABD, AB, Rusya, Çin ve ötekiler…

Türkiye dehşetli bir mozaik. Yetmiş seksen etnik alt kimlik var.

Sultan Abdülhamid’in devrilmesinden sonra ülkemizde büyük kopukluklar olmuş.

Devamlılıkların yerine ârızalar gelmiş.

Eskiden, İngiltere’de olduğu gibi din-devlet birliği varmış. Devletin ülkenin başındaki zat hem Padişah, hem Halife imiş.

Devamlılık gidip, yerine kopukluklar ve ârızalar gelince ortaya bir sürü sosyal, kültürel kriz ve problem çıkmış. Bunlar çözülüp hallediliyor mu, yoksa artıyor mu? Siz ne dersiniz?

Başta Yahudiler olmak üzere herkes Türkiyenin işlerine karışıyor, Türkiye’ye hakim olmak istiyor.

Sultan Abdülhamid ittihad-ı İslamı, Ümmet birliğini temsil ediyordu. O gidince Dönmeler, Farmasonlar hakim oldular, dizginleri ele geçirdiler.

Halide Edib’in 1950’lerde kaleme alınmış bir kitabı var, “Türkiye’de Şark Garp Amerikan Tesirleri” adında.

Bu başlığa Yahudi kelimesini ilave etmek isabetli olmaz mı?

Akdeniz çevresinde, İsrail’den önce kurulmuş Yahudi rejimleri var.

Dünyada Yahudisiz bir tek ülke ve devlet yok.

Yahudiler cihan hakimiyetini çok isterler ve severler.

Türkiyede iki büyük Kripto güç bulunuyor: Kripto Yahudiler ve Kripto Haçlılar. Bunların sayıları birer milyondan az değil. Bunlar sakin sakin oturuyorlar mı, yoksa ülkeye hâkim mi olmak istiyorlar, kargaşa mı çıkartıyorlar?

Ya sırların sırrı, bilinmezlerin en koyusu Pakraduniler…

Bizdeki Kripto Siyonistler gibi İran’da da Meşhed Yahudileri var. Dıştan Fars ve Şiî görünüyor ama…

Siz Osmanlı devletinin yıkılmasında, Lozan muahedesinin müzakerelerinde, inkılaplarda Hahambaşı Haim Nahum’un rolünü ve tesirini biliyor musunuz?

1923’te ilan edilen ilk Cumhuriyet bir İslam Cumhuriyeti idi.

1923’te İstanbul Dolmabahçe sarayında, Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmiş bir Halife vardı.

Anayasanın ikinci maddesinde “Devletin dini İslam’dır” yazılı idi.

1923 İslam Cumhuriyetinin hafta tatili cumaydı.

Mahkemelerinde İslam fıkhından çıkartılmış Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye ile hüküm veriliyordu.

İslam medreseleri, tasavvuf tekkeleri açıktı.

Bütün İslam hanımları ve genç kızları tesettürlüydü.

Taşıma vasıtalarında kadınların yerleri ayrıydı.

Sonra her şey tersine döndü.

Devamlılığın yerini kopukluklar ve ârızalar aldı.

Yıl 2016. Cadı kazanı fokur fokur kaynıyor.

İç yüzünü bilenlere aşk olsun!

12.05.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi