Kemal Belgin

Kemal Belgin

Basket yanlış kaldırmaz!

Basket yanlış kaldırmaz!

Fenerbahçe basketbol takımı, aylardır yazıp duruyorum, Avrupa’nın bir numaralı ekibidir. Ve bu özelliği sebebiyle de bu sezon Avrupa’nın en büyük kupasının bir numaralı favorisidir diye yazılarımın finalini yapıyorum.

Evet, bu görüşüm bir kere daha sonucunu aldı. Ama az kalsın Obradovic bazı kaprisleri sebebiyle beni de, Fenerbahçe’yi de yakacaktı. Obradovic tabii ki şu anda Avrupa’nın en iyi hocasıdır. Hatta ondan sonra gelenler onunu yanına pek yaklaşamaz durumdadırlar. Oyuncu transferini yaparken doğru seçim yapmak, fizik güç olarak takımı doruk noktaya taşıyabilmek gibi bütün önemli özeliklere sahiptir. Ancak ne var ki, her büyük hoca gibi zaman zaman kaprislerine yenik düşmektedir. Baksanıza bizim ligde bile epeyce yenilgisi vardır. Bakınız bu tür kaprisler büyük hocalarda vardır dedim. Çünkü o kıvama gelememişler önce kendilerinden, sonra çevrelerinde korktukları için kılı kırk yararak görev yapmaya çalışırlar. Ama Obradovicler korkusuzdur.

İşte bu paragraftaki analiz Fenerbahçe’nin Laboral Kutxa karşısında az kalsın finali oynama hakkını teslim etme noktasına taşındığının kanıtlarıdır.

Açalım. Sizde uzun olarak Vesely, Udoh ve hatta Antic gibiler var. Karşıda ne var? Sadece Brousis... Oyun kurucu dediğim tiplerden sizde kimler var? Sloukas, Dixon, Hickman... Onlarda ise sadece Adams... Şutörlere bakalım. Yani dış oyunculara... Fenerbahçe’de Datome, Bogdanovic ve oyuna hiç girmeyen Melih Mahmutoğlu... Karşıda ne var? Hemen hemen hiç. Ya da toplasan bir veya iki dörtte bir adam...

Bu takım oyunun gidişene göre, rakibin aldığı önlemlere göre, rakibin oyunu profiline göre, parkeye doğru seçimlerle kadro sürdüğünde, ya da hocası yukarıda sözünü ettiğim gibi büyüklük kaprisine takılmazsa, rakip tanımaz. Ama basketbol öyle bir spordur ki, maçı kazandım sanıp yanlışa başvurduğunda veya gevşediğinde baktın ki maç gitmiş.

Final- Four’un bu ilk maçın çıkardığı ilk beş Fenerbahçe’yi bir anda on sayı önde çıkardı. Yorulmalar beşlerde değişiklikler tabii ki yaptıracaktı. Ama benim kabullenemediğim bir şey var. O da eli sıcakken, maçı sana taşıyorken, şayet yorulmamışsa, yani kenardan en azından öyle görünmüyorsa ve de siz onu ileri dakikalarda kullanmak üzere kenara alıyorsanız, biliniz ki sallanmaya başlarsınız. Öyle de oldu... Udoh, Vesely, Antiç ikilisini belki de faul problemi yüzünden çok sık değiştirmek durumunda kaldınız ama, karşısında uzun olarak sadece Brousis vardı.

Neyse... Rakip takımın koçu da Adams’ı son dakikalarda dinlenmiş girsin diye dördüncü periyotta oyuna geç aldı. Yoksa bir aralık yedi sayı öne bile geçmişlerdi. O süreç Adams’la oynanmaya devam edilseydi, Fenerbahçe’ye yazık olacaktı. Zaten şöyle bir hatırlayınız. Bitime saniyeler kala Adams’ın attığı üçlük şut çemberin içinden çıktı. Ki bu Adams fizik olarak da Brousis gibi çoktan bitmişti bile... Nitekim Fenerbahçe uzatmada ezdi geçti. Bendeniz maçtan önce çevremle muhabbet ederken maçın 10-12 sayı farkla Fenerbahçe tarafından kazanılacağını öne sürmüştüm. Uzatmaya gidince ensemde boza pişirdiler haklı olarak...

Şimdi CSKA var... Asla ve asla bir Laboral değiller... Tıpkı Fenerbahçe gibi alternatifleri çok bir takım... Teknik adamları da bizim ligden de geçmiş İtoudis. Oyuncu seçimlerinde, oyuncu değişikliklerinde, oyunun tezgâhlanmasında bir küçük kapris bile Fenerbahçe’yi basketbol tarihimizin en büyük kupayı getirmesinden mahrum bırakır. De Colo’ya ciddi dikkat!

O zaman pazar akşamı saat 21.00’de ekran başına!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi