Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Bilimsel annelik

Bilimsel annelik

Almanya’da çocukların eğitimi üzerine yapılan bir araştırmada, otorite ve sınır koyma yerine çocuklarla birlikte vakit geçirmenin daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda yapılan araştırmalarda çocukların, dış dünyadan ziyade ev ortamını tercih ettikleri ve ebeveynleri ile geçirdikleri vakitlerin kendilerini için büyük değer ifade ettiğini söyledikleri belirtilmiştir.

Toplumumuzda geleneksel eğitime karşın, batı modeli eğitimin öncelendiğine ve anne babaların çocuklarını bu doğrultuda yetiştirme hevesi güttüklerine şahit olmaktayız. Büyük ebeveynlerimizin şartlar ne olursa olsun çocukları ile vakit geçirme noktasında kararlı olmaları, günümüz annelerinin kayda değer bulmadıkları hatta küçümsedikleri bir durumdur. Günümüz anneleri, büyük annelerimizin çocuk yetiştirme yöntemlerini eleştirirken, kendilerini bilimsel anneler olarak tanımlıyor ve daha önde görüyorlar. Oysa bunun pratik yansımalarına baktığımızda, sözde bilimsel anneliğin çocuklarımıza pek de getirisinin olmadığını görüyoruz.

Modern anne sabah erken bir vakitte kalkıyor ve çocuğunu bakıcıya bırakıp işine gidiyor. Çocuk annenin kendisini niçin bıraktığını bir türlü anlayamıyor. Terk edildiğini düşünüyor ve kapıda uzun süre ağlıyor, anneye ulaşmaya çalışıyor. Fakat olmuyor.

Anne batı kaynaklı eğitim kitaplarından besleniyor, çocuğu ile nasıl iletişim kuracağını buradan öğreniyor. Buradan edindiği bilgilerle bilimsel anneliğini sürdürmeye çalışıyor. Çocuğu için en pahalı oyuncakları alıyor, hafta sonları onu en gözde mekânlara götürüyor, onun için alış verişler yapıyor. Anne okuduğu kitaplarda ne yazıyorsa harfiyen uyguluyor. Anneliği okuduğu kitaplardan öğreniyor ve bilimsel bir anne olduğunu, çocuğunu kendi ebeveyninden daha fazla sevdiğini düşünüyor.

Oysa anne için önemli olan şeylerin hiç biri çocuğun dünyasında kendine yer bulamıyor. Çocuk ne lüks oyuncaklara ne lük mekânlara ne de kendisi için alınan eşyalara ihtiyaç duyuyor. Çocuk anne ile birlikte vakit geçirmek istiyor. Çocuk annenin kendisini sabahın erken bir saatinde neden terk edip gittiğini anlamlandıramıyor. Çocuk annenin sevgisini istiyor.

Zaman su gibi akıp gidiyor. Anne kariyerinin sonuna geliyor ve nihayet emekli oluyor. Çocuk ise bakıcıların gözetiminde büyüyor ve üniversiteye başlıyor. Fakat anne çocukluk çağını geride bırakan gence bir türlü ulaşamıyor. Genç anne ile yakınlık kuramıyor, vaktinin çoğunu arkadaşlarının yanında geçiriyor. Anne onun için harcadığı paraları her seferinde dile getiriyor fakat artık bu hiçbir şey ifade etmiyor. Anne vermediği bir şeyi almak istiyor fakat genç ne anneyi anlayabiliyor ne de ona yaklaşabiliyor. Anne ile genç iki yabancı gibi yaşayıp gidiyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi