Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

MHP'nin içi dışı 'fevkalade'

MHP'nin içi dışı 'fevkalade'

MHP’nin kongre serüveni, hayli heyecanlı. Bir hikayenin ‘güzel’ olması için bütün unsurları ihtiva ediyor.

Yani, muhteva zenginliği, olay örgüsü açısından...

‘Devlet Bey’in devlet ciddiyeti’ni yazdığım günlerde (30 Mart) çekişme bugünkü kadar kızışmamıştı. Ben de, çok güncel değil, yazmasam mı, diyordum. Erkenden iyi ki yazmışım.

Devamını da yazdım.

Bahçeli’nin 2017’te kongre toplama kararı alabileceğini tahmin etmiştim, bir yıl yanıldım. Bahçeli 2018 dedi.

Bunun dışında, ‘gidiş yolu’m doğruydu.

Fakat, olaylar, benim tahminlerimin fevkinde seyrediyor.

Serüven, gitgide güzelleşiyor.

Mücadele... Heyecan... Öfke... Sevgi... Entrika... Tekmili birden.

Ayrıca, dahili ve harici, büyük bir alaka.

Hiç bir şey alelade değil.

Birbiri ardına gelen, birbirini tabir caizse ‘nesheden’ mahkeme kararları alelade değil.

Mahkeme kararlarındaki ‘fevkaladelik’in ardında bir başka fevkaladelik dikkatlerden kaçmamalı.

Bir mahkeme, ‘kongre yapılacak’ diyor. Öteki, ‘yapılamaz’ kararı alıyor. Sonra bir başkası ‘yapılamaz’ kararını bozuyor. Sonra bir başka mahkeme kararı,‘yapılamaz’ kararını bozan kararı bozuyor.

Sonuçta, yargıdaki ‘yapılamaz’ iradesi galip geliyor. Gerisi malum.

Sizce de ‘fevkalade’ değil mi bunlar?

Meral Hanım’a yönelen paralel ilgisi de alelade değil.

Şöyle düşünülebilir: Paraleller, Akşener’li bir MHP’yi ‘Truva atı’ olarak kullanmaya talipler.

Daha önce yazmıştım, böyle bir ilginin Akşener’in siyasetine zararı dokunur.

Devlet Bey’in son aylardaki AK Parti sevgisi de alelade değil.

Konuşmalarındaki şeddeli göndermeler gitti. Yerine son derece mutedil yaklaşımlar geldi.

Devlet Bey’in sevgisinin ‘karşılıksız’ olmadığı söylenebilir. Zira, AK Parti’de de, alışılmışın ötesinde bir alaka fark ediliyor.

Hatta yerine göre, bu alaka neredeyse ‘itikadi’ bir mesele gibi önemseniyor.

İhtimal ki, MHP ile AK Parti arasında bir ‘hukuk’ oluşuyor.

Partili Cumhurbaşkanlığı Meclis’e geldiğinde bu konuda tedavül eden yargıların vehim mi gerçek mi olduğu çıplak gözle görülebilecek.

Yargıtay’ın vereceği karar, bu bakımdan hayati önem taşıyor.

Yargıtay ‘kongre yapılacak’ derse, başka türlü devam eder ‘serüven.’

‘Yapılmayacak’ derse, başka türlü.

Ama, her iki halde de, devam eder.

Nasıl devam eder?

Taraflar, yeni vasıtalara, demokrasilerde tükenmediği söylenen yeni çarelere müracaat ederler.

Benim anladığım, Devlet Bey, muhalefete olağanüstü kongre yaptırmamak veya onlara umduklarını vermemek için bütün imkanları kullanacak.

Buna, kongrenin kaçınılmaz olma ‘tehlike’sine karşı, muhalif adayları ya da en azından Akşener’i MHP’den ihraç ederek hiç bir kongrede genel başkan adayı olamayacak statüye itmek dahildir.

Yazmasam olmaz.

Devlet Bey’in ve kurmaylarının bu medd ü cezr arasında bir şeyi daha görmesi siyasetin gereğidir.

Günü gününe atılan bu adımlar, yapılan bu hamleler, karşı hamleler, yavaş yavaş, bir ‘Meral Akşener öyküsü’ örüyor.

Böyle bir ‘öykü’ MHP açısından ne ifade eder? Akşener’i hangi siyasi ufka götürür?

Şimdi daha erken. ‘Akşener bir kahraman olarak çıkar’ demek için de, ‘MHP bu gidişle eriye eriye tükenir’ demek için de...

Ama, sahada görüyorum. Öykünün her iki versiyonu da yazılıyor.

Ne ikisi? Daha çok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Ziya Cömert Arşivi