M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Okuma yazma bilmeden okur yazar olunmaz

Okuma yazma bilmeden okur yazar olunmaz

OKUMA yazma bilmeksizin okur-yazar olmak mümkün müdür?

Mümkündür diyen geri zekalıdır.

Bir ateist, bir Dönme, bir İslam karşıtı Osmanlıca bilmeden sadece Latin yazısıyla okur-yazar olabilir ama Müslüman bir Türkiyeli olamaz.

Osmanlıca sadece edebiyatçılar, tarihçiler için lüzumlu değil, her Müslüman için öğrenilmesi vaciptir.

Gençlerimize sesleniyorum: Ziraatçi, veteriner, bilgisayar mühendisi de olsan, mutlaka Osmanlıca bileceksin.

Ben hukukçu olacağım, bana Osmanlıca gerekmez diyen acınacak bir kimsedir.

Çince değil, Japonca değil, kendi dilimizin İslam ve Kur’an yazısıyla okunup yazılmasıdır. Öğrenilmesi zor değildir. Her Müslüman öğrenecektir.

Kur’an okumasını bilen bir kimse, bir saatte Osmanlıcayı sökmeye başlar. Sonra ömür boyu okuya okuya ilerletir.

Osmanlıca lazım değildir diyene soruyorum: İsrail Yahudileri İbranî dilini niçin kendi alfabeleriyle yazıyor? Onlar niçin Latin alfabesini kabul etmemiş?

Osmanlıca öğrenecek iradeye sahip olamayanlar bir işe yaramaz.

**

Hüsnü hatsız Zengin Müslüman

Bol paran, büyük servetin olmasaydı bir şey demeyecektim ama bunlara sahip olduğun için ağır konuşacağım.

Kalburüstü Müslüman geçiniyorsun ama ofisinde ve evinin salonunda bir tek hüsn-i hat levhası yok.

Evini Müslümanca döşememişsin.

Mademki paran var, salonunda mutlaka bir Hilye-i şerif levhası olmalı. Büyük boy, hattı ve tezhibi orijinal, çerçevesi güzel ve sanatlı.

Bu konuda birikimin yoksa bilenlere sor.

Büyük boy bir Hilyeye, hattı ve tezhibi birinci sınıf olmamak şartıyla iki bin liraya sahip olabilirsin.

Önce araştır, bulamazsan fakire haber ver, yardımcı olayım. (Üzerine kâr koyup satacak esnaf lütfen müracaat etmesin.)

(Hattı ve süslemesi birinci sınıf bir hilye istersen 15-20 bin lira ödemen gerekir.)

Zengin bir Müslümanın evine makine halısı sermesi çok ayıptır. El dokuması, kök boyalı sanatlı halıların olmalı.

Büronun fotoğrafını gördüm. Üzerinde bir tek sanatlı obje yoktu. Bu da acınacak bir fukaralıktır..

Masanda antika bir hokka takımı, çeşmibülbül bir sürahi, zarif bir abajur olmalı.

Resimde birkaç süs eşyası ve objesi görünüyordu ama onlar kitsch rüküş sanatsız şeylerdi.

**

Müezzin Efendiye

Bir müezzin efendiye: Cami mahalle içinde, apartmanlar arasında… Sabah namazında hoparlörleri sonuna kadar açıp ezan okuyorsun. Bînamazları yataklarından hoplatıp sinirlendiriyorsun. Bazıları uyku sersemliği ile küfür ediyor. Böylece onların dinden çıkmasına sebep oluyorsun. Büyük günaha sebep oluyorsun. Soruyorum: Niçin 65-70 desibel şiddetinde ezan okumuyorsun?

Lütfen ve merhameten hoparlör fetişizmini bırak, namaz kılmayanların bile huşû ve heyecan içinde dinleyecekleri güzel lâhutî ezanlar oku. Bu hem senin, hem de dinleyenler için hayırlı olur.

**

Din Holiganlığı

Futbol holiganı… Siyaset holiganı… Bunlar olabilir ama din holiganlığı asla olmamalı, yapılmamalıdır.

Müslümana holiganlık yakışmaz.

Holiganlık aşırılık, canavarlık, dengesizlik, itidalsizlik, gözü dönmüşlük demektir. Gerçek dindarlık ile böyle şeyler bağdaşmaz.

Cemaat, hizip, fırka holiganları İslam’a ve Ümmete, harbî kafirlerden ve açık düşmanlardan daha fazla zarar veriyor.

Gerçek Müslüman ağır başlı ve vakurdur.

Gerçek Müslüman hafifmeşreplik yapmaz.

Cemaatini, hizbini, meşrebini İslam’ın üzerinde tutanlar yahut özdeşleştirenler sapıktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi