Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD, PKK’nın nesi olur?

ABD, PKK’nın nesi olur?

BAŞLIĞA aldığım sorunun cevabını bazı gelişmeleri aktardıktan sonra birlikte bulalım istiyorum. Sorunun aslı, “PYD, PKK’nın Suriye kolu, ABD’nin kankası olursa, ABD PKK’nın nesi olur?” şeklindeydi. Ancak, başlıkta çok uzun düşeceği için kısaltarak asıl sorunun son bölümünü başlığa çıktım.

İlk bakışta bilmece sorduğum akla gelebilir. Çünkü PKK, PYD ve ABD ilişkilerini gündeme getirmeye çalışıyorum. Bunu yaparken de ABD’nin PKK ile ilişkilerinin gözden kaçtığına dikkat çekmek istiyorum. ABD Suriye’de PYD ile ne kadar birlikte hareket ediyor, PYD’yi kara gücü olarak kullanıyorsa, PKK ile ilişkilerinin de aynı çizgide sürdüğünü görmeden ülkemize yönelik terör olaylarının arkasındaki güçleri doğru teşhis etmek, terör olaylarının boyutunu tam olarak anlamak mümkün olmaz.

Şimdi gelelim sorumuzun cevabına… Suriye’de çatışmaların başlaması ile birlikte bir anda PYD diye bir örgüt çıktı ve bu örgütü ABD sahiplendi. Sahiplenmenin de ötesinde Türkiye’nin ısrarlı bir şekilde PYD’nin PKK’nın Suriye kolu olduğuna dair açıklamalarına katılmadıklarını, PYD ile PKK’yı aynı görmediklerini ileri sürdüler. Bu tür açıklamalar birbirini takip etti uzun süre. Ta ki, 15 gün kadar önce ABD’nin son Şam Büyükelçisi Robert Ford’un PYD’nin PKK ile kesinlikle bağının olduğu yönündeki açıklamasına kadar. Ne var ki, bu açıklamada ABD’nin PYD ile ilişkilerini etkilemedi. ABD için Suriye’de PYD partnerlik konumunu sürdürdü/sürdürüyor. Yine geçtiğimiz haftalarda ABD’li bir takım yetkililer Suriye’de PYD’yi ziyaret ederek görüşmeler yaptılar. Türkiye’nin PYD-PKK ilişkisine dair ikazları havada kaldı. Kısacası, aslında çoktan beri ABD-PYD ilişkisi biliniyor ve bu ilişkinin mahiyeti de kimsenin meçhulü değildi. ABD, Suriye’nin parçalanmasının ardından PYD’ye bir alan açma sözü vermiş, buna karşılık da PYD’yi gönüllü kara gücü olarak kullanıyordu. Şimdi, ABD’nin PYD’ye açma sözü verdiği alanın mahiyetini son birkaç gün içinde ortaya çıkan gelişmeleri aktararak izah etmek istiyorum.

ABD Başkanı Obama’nın Özel Temsilcisi Brett McGurk Suriye’ye gelerek terör örgütü PYD yöneticileri ile görüşüyor, Görüşme Kobani’de gerçekleşiyor. Resmi açıklamaya göre Salih Müslim’in de hazır bulunduğu görüşmede DAEŞ’in merkezi Rakka’ya yapılacak muhtemel saldırı ele alınıyor.

Bu görüşmenin gerçek mahiyetini daha sonra ele almak üzere şimdi de daha önce PYD’nin PKK ile bağlantısı olduğu yönündeki açıklamasını aktardığım ABD’nin son Şam Büyükelçisi Robert Ford ile Cumhuriyetçilerin yarıştan çekilen başkan adaylarından Florida Senatörü Marco Rubio’nun açıklamalarını aktarmak istiyorum.

Robert Ford, ABD’nin desteklediği YPG’nin (PYD) PKK ile kesinlikle bağının olduğunu belirterek, “Kuzeyde kendi devletlerini oluşturmak istiyorlar” diyor. Florida Senatörü Marco Rubio ise ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nce düzenlenen Suriye oturumunda, “PYD’nin yapmaya çalıştığı şey Afrin’den itibaren doğuya kadar kantonları birleştirerek kendi devletini ortaya çıkarmak değil mi?” sorusuna, “Evet. Bundan dolayı da Türkler büyük reaksiyon gösteriyorlar” karşılığını veriyor. Yani ABD-PYD ilişkisinin bilinmeyen bir yanı yok. Böyle olunca da ABD’nin PYD’nin kankalığına soyunduğunu söylemek de yanlış olmaz.

Netice itibariyle, “PYD, PKK’nın Suriye kolu, ABD’nin kankası olunca ABD, PKK’nın nesi olur?” sorusuna verilecek cevap ortaya çıkar.

ABD’nin PKK’nın nesi olduğu çok önemli olmasa da, PYD’nin Suriye kuzeyinde bir devlet oluşturmaya, PKK’nın da ülkemizi bölmeye çalıştığı düşünüldüğünde ABD’nin bölgede Büyük Kürdistan oluşturmak için her iki terör örgütüne destek verdiğini, bir bakıma PYD ve PKK’nın kankası olduğunu söylemek yanlış olmaz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi